Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/695 E. 2023/295 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/695 – 2023/295
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/695
KARAR NO : 2023/295

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2017/150 Esas 2020/432 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Araç Hasarından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 01/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;19/10/2016 tarihinde, davalı Hisar İmar.. Ltd. Şti. adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı, sürücüsü davalı … olan aracın, müvekkiline ait ticari taksiye çarpması sonucu müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, kazaya davalı araç sürücüsünün asli kusurunun neden olduğunu, müvekkilinin aracında ekli faturalarda görüleceği üzere toplam 4.720,00 TL maddi zarar meydana geldiğini, bu hasarın müvekkili tarafından giderildiğini, tamir işlemi sırasında ticari taksi faaliyeti yapamadığı ve maddi gelirden mahrum kaldığını, açıklanan nedenlerle müvekkiline ait araçta meydana gelen şimdilik 2.000,00 TL maddi zarar, 100,00 TL değer kaybı, 100,00 TL mahrum kalınan ticari gelir olmak üzere şimdilik 2.200,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 17/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; araçta meydana gelen zarar talebinin 4.720,00 TL, araçtan mahrum kaldığı kazanç kaybının 717,25 TL olarak kabulü ile tüm alacak kalemleri için kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şirketi vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespiti için dosyanın ATK’ya tevdiini talep ettiklerini, akabinde maddi hasara ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, ıslah dilekçesine verdiği cevap dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek ıslah edilen kısma yönelik talebin reddini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş.; yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş ıslah dilekçesinin tebliği üzerine ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı, hasar tutarı ve kazanç kaybının tazmini istemine ilişkin olduğu; mahallinde keşif yapılarak alınan kusur raporunda; davalı sürücü …’in kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın dava dışı sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun bildirildiği, dosya kapsamına alınan 18/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalı …’in kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, dava konusu … plakalı araç hasar tutarının 4.720,00 TL olduğu, hasarın tamamından davalı sigorta şirketinin ve davalı sürücünün müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacıya ait araçta reel piyasa koşullarına göre meydana gelen değer kaybının 1.000,00 TL olacağı, sigorta genel şartlarına göre ise araçta değer kaybının meydana gelmeyeceği, davacıya ait araç tamir süresinin 6 iş günü olacağı ve davacının kaza tarihindeki 6 günlük tamir süresi kazanç kaybının da 717,25 TL olacağı, tamir süresi kazanç kaybından sadece davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarının bildirildiği, yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, 19/10/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde, davacıya ait aracın hasar aldığı, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 4.720,00 TL tutarında hasar oluştuğu, reel piyasa koşullarına göre araçta 1.000,00 TL tutarında değer kaybının oluştuğu ve davacının kaza tarihindeki 6 günlük tamir süresi kazanç kaybının da 717,25 TL olduğu, kusurlu olan davalı araç sürücüsünün, araç işleten sıfatıyla davalı şirketin ve ZMMS poliçesinden kaynaklı davalı sigorta şirketinin davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybından müştereken sorumlu oldukları, kazanç kaybından ise poliçe kapsamında olmaması nedeniyle, davalı sigorta şirketi haricinde sadece davalı sürücü ve araç işletenin sorumlu oldukları kanaatine varıldığı gerekçesi ile; “1-Davanın kabulü ile, 4.720,00 TL araç hasar bedeli, 100,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 4.820,00 TL’nin davalılar … ve …… Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 19/10/2016 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 15/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-717,25 TL kazanç kaybı alacağının davalılar … ve …… Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı …Şirketi tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, keşfen alınan kusur raporuna itirazlarının nazara alınmadığını, mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiği halde eksik ve hukuka aykırı rapora göre karar verildiğini, ıslah edilen kısma ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğunu, ıslah edilen kısmın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, 18/09/2020 tarihinde bu hususta yaptıkları itirazlarının nazara alınmamasının haksız olduğunu, değer kaybı zararı oluşmamasına rağmen bu hususta karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının aracının 582.000 KM’de olması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağının hesaplandığını, buna karşın 18/03/2020 tarihli raporda sigorta genel şartlarına göre değer kaybı oluşmayacağı hususun belirtilmesine rağmen yetersiz ve çelişkili raporlara göre değer kaybına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı olduğunu, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği halde alacağın tamamına yönelik olarak kaza tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinin haksız olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının tazmini istemidir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı …Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre; olay tarihinde davacıya ait araç ile davalı …’in sürücüsü olduğu aracın ışıklı kavşakta, kavşak içerisinde çarpışması ile kazanın meydana geldiğinin tespit edildiği görülmüştür. Kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsünün de kendisinin yeşil ışıkta geçtiğini beyan ettiğinden kusur tespiti yapılmadığı belirtilmektedir.
Davacı kırmızı ışıkta geçenin davalı olduğuna yönelik mahallinde yapılan keşif sırasında tanığını dinletmiş, bilirkişi tarafından davacı tanığı …’un ifadesi ve kaza mahalli değerlendirilerek tanzim edilen raporunda, davalı sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğinden kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu tespit etmiştir.
Hasar, değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin alınan raporda ise; davacının aracında meydana gelen kaza nedeniyle onarım bedelinin 4.720,00 TL olduğu, onarım süresinin 6 günü bulacağı, bu süre içerisinde günlük 119,54 TL den, 910,00 TL araç mahrumiyeti oluşacağı, Yargıtay tarafından benimsenen yöntem ile yapılan değerlendirmede davacının aracında meydana gelen kaza nedeniyle onarılsa dahi 1.000,00 TL değer kaybı oluşacağı tespit edildiği görülmüştür.
1-Davalının, ıslah edilen kısma yönelik talebin zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Zamanaşımına yönelik savunma def’i olup, HMK hükümlerine göre yasal süresi içerisinde ileri sürülebilir. Davanın kısmi dava olarak açılmış olması halinde, dava değerinin ıslah yolu ile artırılması halinde, zamanaşımı 2 haftalık cevap süresi içerisinde ileri sürülmelidir. Somut olayda davalıya ıslah dilekçesi 23/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 18/09/2020 tarihinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Zamanaşımı def’inin yasal süresi içerisinde ileri sürülmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin zamanaşımı def’ine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebeplerine gelince; mahkemece alınan kusur raporunun, kaza mahalli ve olay tanığı dinlenerek tespit edilmiş olmasına, kusurun davalı sürücünün kırmızı ışık ihlalinde bulunduğu tespitine göre belirlenmiş olmasına, davalının da tanık beyanı aksine olayın oluş şekline yönelik delil sunmamasına, mevcut delil durumuna göre tespit edilen olayın oluş şekline göre kusur durumunun uygun olmasına göre davalı vekilinin kusur raporuna ve bu hususta eksik incelemeye yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili tarafından, değer kaybının uygun olmadığını ileri sürümüş ise de, değer kaybının Yerleşik Yargıtay 4. Hukuk Dairesi içtihatları çerçevesinde, kaza yapan aracın kaza tarihinde, serbest piyasadaki 2. el rayiç değeri ile kaza sonrasında onarılması sonrasında serbest piyasa koşullarındaki oluşacak değeri arasındaki farka göre tespit edilecek olmasına, AYM’nin 90. maddesindeki, hesaplamanın ZMMS Genel Şartlarına göre yapılmasına yönelik hükmü iptal etmiş olması nedeniyle, uyuşmazlıklarda ZMMS Genel Şartları ekindeki formül çerçevesinde yapılacak hesaplamanın “gerçek zarar” tespiti açısından uygulanma imkanının bulunmamasına, mahkemece alınan raporun da karar vermeye elverişli olmasına göre davalı vekilinin değer kaybına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanan alacaklarda TBK’nın 117. maddesi gereğince temerrüdün kaza tarihinde gerçeklemiş olması nedeniyle, dava kısmi dava olarak açılsa dahi ıslah edilen kısım açısından, talep gereğince ıslah tarihinden önceki temerrüt tarihinden faize hükmedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamasına göre; Davalı …Şirketi vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Şirketi vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf edenden alınması gereken 329,25 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 274,85 TL harcın davalı …Şirketi’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.