Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/683 E. 2023/395 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/683 – 2023/395
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/683
KARAR NO : 2023/395

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2020
NUMARASI : 2019/86 Esas 2020/804 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/05/2018 tarihinde, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün seyir halinde iken havanın yağışlı ve yolun ıslak olmasını hesaba katmadan tedbirsiz ve kontrolsüz bir şekilde, öncelikle aynı istikamette önünden seyretmekte olan başka bir araca sol arka kısmından çarptığı, sonrasında bu aracın da sağ önünde duran başka bir araca çarpması sonucunda söz konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı davalı sigorta şirketinin müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 7.000,00-TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakım ihtiyacı doğduğundan şimdilik 100,00-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 13.688,38 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı 62.347,30 TL ve bakıcı giderini ise 4.809,36 TL olarak artırarak davalından tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından kanunda öngörülen başvuru şartı gerçekleşmediği gibi müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası sonucu araçta yolcu durumundaki davacının yaralanarak malul kalması nedeniyle davalı sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat talebine ilişkin olduğu; davacının meydana gelen kazada yaralandığı, T.C. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Davalı Başkanlığınca düzenlenen 31/10/2019 tarihli raporda, davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre engel oranının %19 olduğu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre özür oranının %19 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12. maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığının belirtildiği, kusur ve aktüer bilirkişiden alınan raporda; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında tamamen kusurlu olduğunun, davacı …’un trafik kazası sonucu uğradığı geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 13.688,38-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 62.347,30-TL, bakıcı giderleri nedeni ile oluşan maddi zararının 4.809,36-TL olduğunun hesap edildiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan zararlarından ZMMS kapsamında sorumlu olduğu, dava öncesi davacının davalı tarafa yazılı başvurusu sonucu davalının 13/02/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, tespit olunan alacağa sigortalı aracın kullanım amacı ve cinsine göre yasal faiz yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile; “ Davanın kabulü ile; 62.347,30-TL sürekli işgöremezlikten kaynaklı, 13.688,38-TL geçici işgöremezlikten kaynaklı ve 4.809,36-TL bakıcı giderinden kaynaklı toplam 80.845,04-TL maddi tazminatın 13/02/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan (poliçede belirtilen limitle sınırlı olması kaydıyla) tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kararın hatalı olduğunu davayı kabul etmemekle birlikte, davacının KTK’nın 97. maddesine uygun müvekkiline müracaatının bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın oluşumuna göre müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, kusuru bulunmamasına göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, maluliyet oranını da kabul etmediklerini, somut olayın özellikleri ve dosyanın muhtevasına uygun düşmediğini, nitekim rapora itiraz etmelerine rağmen itirazlarının nazara alınmadığını sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini, geçici iş göremezlik zararlarının ve bakıcı giderinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını sorumluluğun SGK’da olduğunu; mahkemece, davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının değerlendirilmediğini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğini bu husus değerlendirilmeden rapor alınmasının hatalı olduğunu; davayı kabul etmemekle birlikte aleyhlerine vekalet ücreti, yargılama gideri hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca vekalet ücreti hükmedilecekse dahi maktu olması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf süresinden sonra 08/12/2022 tarihinde Dairemize dilekçe göndererek, müvekkiline başvurulmadan dava açıldığından davanın usulden reddine ilişkin istinaf sebebini tekrar etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasıdan kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağında; davacının yolcu olarak bulunduğu davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün seyir halinde iken ön ilerisindeki araçla takip mesafesini koruyamayarak, havanın yağışlı ve yolun ıslak olması nedeniyle sol arka kısmından çarpması, bu aracın da ön ilerisinde araca çarpması ile zincirleme trafik kazasının meydana geldiğinin tespit edildiği, kazanın oluş şekline göre sigortalı araç sürücüsünün takip mesafesini korumayarak kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece alınan kusur raporunda da, kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde meydana geldiği kabul edilerek, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğun tespit ediliği görülmüştür.
Davacının, tedavi evrakları dosyaya kazandırılarak alınan A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 31/10/2019 tarihli raporda, davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle maluliyeti, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik ve rapor tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilerek, özür oranının her iki yönetmelik hükümlerine göre %19, iyileşme süresinin 9 ay ve 3 ay bakıma muhtaç olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece, davalının ZMMS Kapsamında geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden sorumlu olduğu kabul edilerek, aktüer hesap bilirkişisinden alınan rapora göre davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
1-Davalı vekili tarafından, davacı tarafından KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açıldığı ileri sürülmüş ise de; davacının davadan önce davalıya yazılı başvuruda bulunarak ödeme yapılmaması üzerine eldeki davayı açmış olmasına ve dava şartının yerine getirilmiş olmasına göre davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekili tarafından kazanın meydana gelmesinde müvekkiline kusur izafe edilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de, kaza tespit tutanağında tespit edilen olayın oluş şekline göre tespit edilen kusur oranının uygun olmasına, ceza soruşturmasında dinlenen sigortalı araç sürücüsünün de savunmasında, yağmurdan dolayı duramayarak önündeki araca çarptığını kabul etmiş olmasına göre kaza tespit tutanağında tespit edilen kazanın oluş şeklinin aksinin kanıtlanmamış olmasına göre davalı vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili tarafından maluliyet raporuna itiraz edilmiş ise de, maluliyet raporunun, tedavi evrakları ve son durum değerlendirilerek, davacının muayenesi yapılmak suretiyle tanzim edilmiş olmasına, raporun denetime elverişli olmasına, alınan raporun Yargıtay tarafından benimsenen kaza tarihindeki Yönetmelik hükümleri yanı sıra rapor tarihindeki Yönetmelik hükümlerine göre de alternatifli tanzim edilmiş ve özür oranında bir değişiklik olmamasına, özür oranına yönelik istinafın soyut nitelikte olmasına göre mahkemece alınan rapor çerçevesinde karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, SGK tarafından rücuya tabi ödeme olmadığının bildirilmiş olmasına göre bu hususta eksiklik bulunmamasına, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinin KTK’nın 98. maddesi kapsamında SGK’nın sorumluluğunda olan zararlardan olmaması yanı sıra KTK’nın 92. maddesinde sigorta teminatı dışında bırakılmamış olmasına göre davalının sorumluluğunda bulunmasına, davacının müterafik kusurunun dosya kapsamında kanıtlanamamış olmasına, aktüer hesap raporunda davalı aleyhine olabilecek hata ve eksiklik bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 5.522,52 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan (1.305,65 TL + 74,98 TL) 1.380,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.141,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.