Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/682 E. 2023/415 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/682
KARAR NO : 2023/415

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
NUMARASI : 2019/699 Esas 2020/692 Karar

DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ
DAVALI : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. … – [

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 22/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 22.03.2018 tarihinde …’ın, annesi …’a ait olan araç ile seyir halinde iken müvekkillerinin çocuğu ve kardeşi olan …’ya çarparak olay yerinde vefat etmesine neden olduğunu, davalı sürücünün kaza nedeniyle asli kusurlu olduğunu, davalıların müvekkillerinin maddi ve manevi zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, maddi tazminatın ödenmesi hususunda davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulması üzerine toplam 52.587,82-TL ödeme yapıldığını, bu miktarın yeterli bir ödeme olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 7.500,00 TL, … için 7.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; … için 75.000,00 TL, … için 75.000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile … için maddi tazminat talebini 7.846,85 TL’ye, … için maddi tazminat talebini 15.413,37 TL’ye artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kontrolsüz bir şekilde yola çıkarak kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verenin, karşı taraf olduğunu, bunun sonucunda zarara uğranılmış ise bu zararı telafi edecek kişinin müvekkili olmadığını, dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafın uğradığı maddi zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın manevi zararı olduğu kabul edilse dahi bu zarara kendi kusuru ile sebep olduğundan buna katlanmak durumunda olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu oluşturan 22/03/2018 tarihli ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, kaza tarihinde 15 yaşında olan bisiklet sürücüsü müteveffa …’nın gece görüş şartları altında görünürlüğünü arttırıcı tedbirler almaksızın dikkatsiz, tedbirsiz ve yola gerekli özeni göstermeden, bisiklet ile yaya geçidinden giriş yaptığı bulvar üzerinde yolu uzatarak – yaya geçit noktasından uzaklaşacak şekilde çapraz olarak karşıya geçmesi nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d ve 66 maddeleri gereğince %60 asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın yaya geçit noktasına yaklaşırken seyir hızını azaltamadığı, etkili fren ve manevra kabiliyeti ile aracını duruşa geçiremediğinden taraf olduğu kazada %40 tali kusurlu olduğu, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00-TL olduğu, poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketi tarafından davacılara, 23.10.2018 tarihinde 52.587,82TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin, davacılar açısından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından tenzil edilmesiyle bakiye, …’nın 7.846,85 TL, …’nın 15.413,37 TL karşılanmamış maddi zararının bulunduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet gerektiği manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak; “Davanın kısmen kabulü ile 1-Davacı … için 7.846,85 TL, Davacı … için 15.413,37 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünde 23/10/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2-Davacı … için 20.000,00 TL, Davacı … için 20.000,00 Tl, Davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının manevi tazminatlar yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, ölen murislerine kusuru kabul etmediklerini, tüm kusurun davalı tarafta olduğunu, hükmedilen manevi tazminatların az olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın manevi tazminat yönünden tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Gerek Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı, gerek bu kararın istinafı sonucu Ankara BAM 12. CD’nin 2019/2866 E. 2021/2593 K. sayılı ilamları içeriğinden; “…sanığın olay tarihinde sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile seyir halinde iken tali kusurlu olarak …’nın kullanmakta olduğu bisiklete çarpmak ve ölümüne sebebiyet vermek suretiyle taksirle ölüme neden olma suçunu işlediğinin Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairelerinin düzenlediği raporlar, ilk derece mahkemesince yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu, sanığın savunmaları, tanıkların anlatımları, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre sabit görülerek…” cezalandırılması kararının kesinleşmesi ile dosya kapsamındaki kusur raporları nazara alındığında davacıların kusura yönelik istinaflarına itibar edilmemiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun hâkime takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır.
Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerekmektedir. (HGK 23/06/2004, 13/291-370). Belirtilen bu hususlar, kazanın oluş şekli, müteveffanın asli kusurlu olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nazara alındığında, davacılardan … için için hükmedilen manevi tazminat miktarının yeterli olduğu, ancak müteveffanın anne ve babası olan davacılar … ve … yönünden hükmedilen manevi tazminatların az olduğu, bu davacılar lehine ayrı ayrı 35.000,00’er TL manevi tazminat verilmesinin hakkaniyete ve manevi tazminatın amacına uygun olacağı anlaşıldığından, davacılar vekilinin buna yönelik istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve manevi tazminat miktarı yönünde ve ilk kararda kesinleşen yönler korunarak düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/12/2020 tarihli, 2019/699 Esas – 2020/692 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davacı … için 7.846,85 TL, Davacı … için 15.413,37 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünde 23/10/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı … için 35.000,00 TL, Davacı … için 35.000,00 TL, Davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.588,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 51,23 TL harç ile 141,07 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.396,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacılar tarafından yatırılan 51,23 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 141,07 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 243,10 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 4.080,00 TL, davacı … için hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 5.464,80 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 614,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.850,01 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 614,79 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 9.200,00 TL, davacı … için 9.200,00 TL, davacı … için (ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihine göre) 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2. maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin (ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihine göre) davacı …’dan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden (tacir olmayan bu davalılar için ara buluculuğun zorunlu olmadığı gözetilerek) tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacıların kendilerini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden ( tacir olmayan bu davalılar için arabuluculuğun zorunlu olmadığı gözetilerek) tahsili ile davacılara verilmesine,
7- Davacılar tarafından sarf edilen 406,70 TL tebligat ve posta gideri ile 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.556,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 793,90 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 178,14 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1-İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan (136,00 TL + 162,10 TL) toplam 298,10-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.