Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/678 E. 2023/375 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/678 – 2023/375
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/678
KARAR NO : 2023/375

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2020
NUMARASI : 2020/68 Esas 2020/767 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 26/08/2014 tarihinde davacının, dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan… plakalı motosiklet ile seyri sırasında aynı yöne seyreden davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacının da bulunduğu motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının ağır şekilde yaralanıp geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, davacı yolcu olduğundan hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1277 sayılı dosyası kapsamında davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davada gelir yönünden asgari ücret üzerinden %7 oran ile uzlaşma sağlandığını, kaza nedeniyle iş göremezlik oranının bir hayli arttığını, gelir durumu da göz önüne alındığında almış olduğu tazminat miktarının fahiş miktarda eksik ve yetersiz kaldığını, trafik kazası nedeniyle Ankara Asliye 4. Ceza Mahkemesi’nin 2014/1493 sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek, ödenen tazminat miktarı ile hakedilen tazminat miktarı arasında ciddi şekilde fark olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davacı vekili 25/11/2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile 3.000,00 TL işgöremezlik tazminatının 1,00 TL’sini geçici, 2.999,00 TL’sini sürekli iş göremezlik tazminatı olarak belirtip, sürekli iş göremezlik tazminatını 98.825,71 TL arttırarak harcını ikmal etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 23.11.2013-2014 dönemi itibariyle ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, maluliyet halinde şahıs başına limitin 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kaza sonrasında yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, değerlendirme sonucu maluliyet tazminatının 46.000,00 TL olarak hesaplandığını ve 30.12.2015 tarihinde davacıya ödendiğini, yapılan hesaplama ve ödemenin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı vekilinin geçici ve sürekli işgöremezlik talebi ile ilgili olarak kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu taleple sigorta şirketinin sorumlu olduğunun düşünülmesi durumunda bile kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu bulunduğunu, tazminat hesaplamasında davacının motosiklette yolcu olması nedeniyle yaralanmaların ağırlığını azaltacak gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasının gözönünde bulundurulması, bu durumun belirlenmesi halinde maddi tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Ankara Bam 26 HD’nin kaldırma kararı gereğince, Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1277 esas sayılı dosyasında, maddi tazminat davasından feragat edildiği, davalı sigorta şirketi ile %7 iş gücü kaybı oranı esas alınarak uzlaşmanın olduğu, işbu davanın yaralanmada gelişen durum sebebiyle ve asgari ücret dışındaki gelir yönüyle açıldığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 14/10/2020 tarihli çelişkiyi gideren raporu da gözetildiğinde, maluliyet artışının olmadığı, maddi tazminat davasından feragat sonrası yapılacak değerlendirmenin ancak maluliyet artışına ilişkin olma halinde değerlendirilebileceği, maluliyet artışı halinde alınan gelir durumunun buna göre hesaplanabileceği, maluliyet artışı olmaması nedeniyle ücretteki değişikliğin feragat karşısında sonuca etkili olamayacağı nazara alınarak sürekli iş göremezliğe konu davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının geçici iş göremezlik talebine ilişkin olarak, şimdilik kaydı ile 1,00 TL talepte bulunulduğu, davacının olay tarihinden itibaren 9 ay süreyle iş göremez halde kaldığı anlaşılmış ise de, davacının polis memuru olup, geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam ettiği anlaşıldığından kazanç kaybının oluşmadığı, zararın çalışamadığı için alamadığı ek ödemeler kadar olacağı, talep içeriği ve geçici iş göremezlik dönemi içerisinde maaşını alma durumu da nazara alınarak geçici iş göremezliğe konu bir zararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Raporu’nun Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu kaldırma kararı gereğince çelişkileri gidermediği, dosya kapsamındaki Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 21/04/2017 tarihli raporda davacının maluliyet oranının %10 olup, 9 ay süreyle işgöremezlik halinde kaldığının belirtildiği, yine aynı Üniversitenin 21/11/2018 tarihli raporunda ise aynı olay nedeniyle davacının %6,2 maluliyeti ve 9 ay işgöremezlik süresinin bulunduğunun bildirildiği ancak hükme esas alınan ATK raporunda ise %4,2 maluliyet tespitinin yapıldığı, bu tespitin maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği gereğince yapılması gerekirken farklı bir yönetmelik esas alınarak yapıldığını, bu durumu kabul etmediklerini bu nedenle yeniden maluliyet raporu alınması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle artan maluliyetten kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde aralarında davalı Mapfre Sigortanın da bulunduğu, işleten ve sürücüye karşı 26/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle, kısmi dava olarak 3.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat davası açıldığı, manevi tazminat talebinin sigorta dışındakilere yönelik olduğu, yargılama sırasında sigorta ile davacının Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesindeki trafik kazası nedeniyle maddi zararının tazmini amacıyla karşılıklı mutabakatla 46.000,00 TL karşılığında anlaşarak karşılıklı olarak ibralaştıkları ve davacı vekili tarafından 24/12/2015 tarihinde ibraname düzenlendiği, yargılama sırasında da davacı vekilinin maddi tazminat talebinden sigortaya yönelik feragat ettiği anlaşılmıştır. İş bu dava ile bu kez 11 Asliye Ticaret Mahkemesindeki anlaşmadan sonra gerçekleşen artan maluliyet nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talep edildiği, mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen 21/04/2017 tarihli raporda “davacıdaki sol femur parçalı şaft kırığı” nedeniyle ameliyat sonrası davacıdaki hareket kısıtlılığı ve sol alt ekstremite kısalığı nedeniyle “çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı…” yönetmeliğine göre davacının %10 oranında maluliyetinin ve 9 ayda iyileşebileceği yönünde rapor düzenlendiği, iş bu rapor esas alınarak yapılan maddi tazminat hesabı kapsamında 22/12/2017 tarihinde davanın kabulü ile 101.825,71 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden alınmasına karar verildiği, kararın sigorta şirketi tarafından istinaf edildiği, Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin 2018/1186 E. – 2019/2264 K sayılı ilamı ile “…1-Davacı tarafından davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucu davacının yaralandığı ve Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ve davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin davadan feragat etmesinden sonra davacının maluliyetinin arttığı iddia edilerek açılan bu davada Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21.04.2017 tarihli raporda davacının sol alt ekstremitede meydana gelen kısalık nedeniyle %10 oranında maluliyetinin bulunduğu, 9 ayda iyileşeceğinin belirlendiği gelişen durum olup olmadığının değerlendirilmediği, ancak bu dosyada alınan rapordan sonra Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21.11.2018 tarihli raporda davacının aynı kaza sonucu yaralanması nedeniyle sol alt ekstremitede meydana gelen kısalık nedeniyle %6,2 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 9 ayda iyileşeceği belirtildiğinden raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gelişen durum olup olmadığının değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya rapor alınmayan Üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınması gerektiği halde çelişkinin giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırma kararı verildiği, bunun üzerine mahkemece çelişkilerin giderilmesi için ATK 2. İhtisas Kurulundan 14/10/2020 tarihli rapor alındığı, rapor içeriğinde kaldırma kararı gerekçesinde belirtilen raporların değerlendirildiği, ayrıca ATK’nın talebi üzerine Ankara Dış Kapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 27/08/2020 tarihli ortopedi muayene raporu da esas alınarak rapordaki “6 yıl önce femur kırığı nedeniyle opere olan kişinin kalça ve diz hareketlerinin tam olduğu, sol bacakda sağa göre 1,5 cm’lik kısalık olduğu, X-ray’de kırığın kaynadığı” tespiti üzerine davacının kaynamış kırık sekeli ve sol femur’daki 1,2 cm’lik kısalık nedeniyle, mesleği de nazara alınarak “çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı…” yönetmeliğine göre %4,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin 9 aya uzayabileceğinin rapor edildiği iş bu raporun hükme esas alındığı ve Ankara Bam 26 HD’nin kaldırma kararı kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu, rapor kapsamında artan maluliyet olgusunun gerçekleştiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,3-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 120,6-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın yatıran davalıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.