Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/650 E. 2023/411 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/650 – 2023/411
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/650
KARAR NO : 2023/411

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2019/477 Esas 2020/481 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 22/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/12/2018 tarihinde… plakalı aracın davacının kullanmış olduğu … plakalı araca çarpması sonucu yara1amalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle davacının yaralanarak malul kaldığını, …plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, davacının bu kaza nedeniyle 4 ay ders çalışamadığı için üniversiteyi kazanamadığını, genç yaşta malul kaldığı için acı ve ızdırap çektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 800,00 TL daimi iş göremezlik ve 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte araç sürücüsü ile işleten olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 836,25 TL geçici ve 28.172,95 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 128,25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 29.138,13 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili talep edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından maluliyet raporu alınmadan yapılan başvuru usule uygun olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği gibi, davacının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca rapor alması gerektiğini, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacının konuya ilişkin maluliyet raporu olmadığından davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davaya konu trafik kazasında davacının asli kusurlu olduğunu, maddi ve manevi tazminat talepleri ile dava konusu olay arasında illiyet bağının olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiği, manevi tazminat yönünden ise gerek Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/916 esas sayılı dosyası kapsamı gerek iş bu dosya kapsamına göre davacının %70, davalı sürücü …’in %30 kusuru ile gerçekleşen trafik kazasında davacının %10 malul, 6 hafta iş göremez halde kalacak şekilde yaralanması nedeniyle hakkaniyet gereği manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından; “Davanın kısmen kabulü ile 1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, 2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000,00-TL’nin 29/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine …7-Davalı … ve … maddi tazminat yönünden kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.370,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak söz konusu davalılara verilmesine” karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; maddi tazminat yönünden davalılar … ve … ile aralarında bir uzlaşma olmadığını, buna rağmen bu davalılar yönünden de feragat edilmiş gibi karar verilmesinin ve bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi hükmedilen manevi tazminat miktarının da az olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olduğunu ancak manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının istinafı yönünden;
Trafik kazası neticesinde meydana gelen zararlardan; zarara sebebiyet veren sürücüler, işleten ve işletenin sorumluluğunu ZMMS ile üstlenen sigorta şirketi KTK’nın 85, 91. ve 88. maddeleri gereğince müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri TBK’nın 162/2 ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur.
Müteselsil borçlularda borcun sona ermesini düzenleyen TBK’nın 166. maddesinde; “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiş, bu doğrultuda müteselsil borç nedeniyle alacaklıya halef olmayı düzenleyen TBK’nın 168/2 maddesinde de; “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” denilerek, bir borçlu lehine yapılacak olan iyileştirmenin, diğer borçluların aleyhine olması halinde, iyileştirmenin aleyhine olduğu, diğer borçluların da bundan istifade edeceği kabul edilmiştir.
Davadan feragat borcu sona erdiren bir irade beyanı olup, kural olarak feragat edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekle birlikte, borçluların müteselsil sorumluluğunun bulunduğu hallerde, müteselsil borçlular ancak durumun ve borcun niteliği elverdiği ölçüde veya feragat ile borçlulardan birinin durumunu diğerlerinin zararına iyileştirmiş ise feragatten istifade edebilirler. Aksi takdirde, feragat ancak yapılan kişi lehine sonuç doğurur.
Somut olayda; davacı vekili 15/09/2020 tarihli son duruşmada “biz maddi tazminat konusunda sigorta ile anlaştık ve birbirimizle ibralaştık, bundan dolayı davalılardan yapmış olduğumuz talepten feragat ediyoruz, mevcut davada sadece manevi tazminata yönelik talebimiz devam ediyor…” şeklindeki imzalı beyanı ile davalılar yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiği anlaşıldığından, müteselsil borçlu sıfatını haiz olan diğer davalılar … yönünden uzlaşma olmadığına yönelik istinafa itibar edilmemiştir.
Ancak, maddi tazminat talebinden ödeme ve sulhe dayalı olarak feragat edilmiş olup, bu suretle feragat beyanı ile hakkın özünden vazgeçilmemiş olduğundan dava açmaktaki haklılık durumu da nazara alındığında davalılar … lehine maddi tazminat yönünden vekalet ücreti takdiri doğru olmadığından davacının bu yöne ilişkin istinafının kabulü gerekmiştir.
Tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf yönünden;
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmü uyarınca, Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır. Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi hükmü gereğidir. Bu kapsamda manevi tazminatın miktarı belirlenirken tarafların kusur oranı, sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi dikkate alınmalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar gerekçesinde objektif olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayda; ceza dosyası ve dosyamız kapsamı ile olayların gelişimi, olay tarihi, yaralanmanın niteliği ve yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmaya yetecek ve tazminatın amacına uygun miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlendiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve maddi tazminat yönünden davalılar … lehine hükmedilen vekalet ücreti kaldırılarak düzeltilmesine, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 15/09/2020 tarihli, 2019/477 Esas – 2020/481 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,
1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000,00-TL’nin 29/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 819,72-TL olduğundan, peşin alınan 44,40-TL harç ve 97,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 678,32-TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 229,02-TL’nin davalılar … ve …’den, geri kalan 1.090,98-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı manevi tazminat yönünden kendisini duruşmada bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … ve … manevi tazminat yönünden kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak söz konusu davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 95,20-TL harç toplamı, 97,00-TL ıslah harcı, 166,70-TL posta ve tebligat masrafı, 1.250,00-TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.608,90-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 279,14-TL yargılama giderinin davalı … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına(Davalı Sigorta yönünden yapılan yargılama giderleri hesaba katılmamıştır.)
10-Davacı tarafından davalı sigorta yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan (54,50 TL + 148,60 TL) 203,10 TL yargılama giderinin davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
B-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Bu davalılardan alınması gereken 819,72TL istinaf karar harcından peşin alınan 148,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 671,12 TL harcın bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalılar tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
C-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.