Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/646 E. 2023/277 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/646 – 2023/277
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/646
KARAR NO : 2023/277

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2020
NUMARASI : 2020/265 Esas – 2020/789 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 01/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 31/07/2019 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, … sevk ve idaresindeki… plakalı araca çarpması sonucu, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin malul ve sakat kaldığını, kazanın … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini, Ankara CBS 2019/158751 sayılı soruşturma dosyasında alınan kusur raporuyla kaza tespit tutanağıyla kusurun sabit olduğunu, yolcu olan müvekkilinin kazanın oluşumunda etkisinin bulunmadığını, kazaya ilişkin ceza davasının Ankara 44.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/86 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanarak, hareket kaybına uğradığını ve eski sağlığına kavuşamadığını, sakat-malul kaldığını, davalı sigorta şirketine başvurduğunu ancak davalı ile yasal süre içerisinde çözüm bulunmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı tazminatı ve 9.800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.000,00 TL maluliyet tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın aleyhlerindeki iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte maluliyet hesaplanmasında yeni genel şartların dikkate alınması gerektiğini, asgari ücretin esas alınarak bakıcı giderinin hesaplanması gerektiğini, sağlık giderleri teminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, bakıcı giderlerinin sakatlık teminat kapsamı dışında olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı hesaplanmasında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik gereğince rapor alınması gerektiğini, SGK‘ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, ödeme yapılması halinde tazminat hesaplamasından düşülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sürekli sakatlık halinde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğunu ve Trafik İhtisas Dairesi marifetiyle kusur oranlarının tespit edilmesini talep ettiklerini, tedavi giderleri ve bakıcı giderine ilişkin taleplerin ise poliçe kapsamında olmadığını, müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkiline uygun şekilde başvurunun gerçekleşmediğini bu nedenle temerrüde düşmediğini istenilen faiz türünün uygun olmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, taleplerinin kabul görmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 31/07/2019 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç(kamyonet) ile dava dışı … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazada yolcu konumunda bulunan davacının yaralanması neticesinde geçici, sürekli ve bakıcı gideri tazminat talebine ilişkin olarak mevcut davanın açıldığı, tarafların kusur oranlarına ilişkin yapılan tespitler neticesinde davalı tarafa sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacı…’ın söz konusu kaza nedeniyle bedensel özür oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 4 aya kadar uzayabileceği, tedavi sürecinde ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu, meydana gelen kazada davacıya kusur izafe edilmediği, ATK raporu ve kusur tespitine, davacının gelir durumuna göre progresif rant yöntemine göre (PMF tablosuna) göre hesaplamada, davacının lehine 7.316,12 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.558,40 TL bakıcı gideri tazminatı ve 27.505,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 37.380,03 TL maddi tazminat hesaplandığı, 09/10/2020 tarih ve 31269 sayılı resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin kararı gereğince davalının geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden de sorumlu olacağı değerlendirmek suretiyle dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak taleple bağlı kalınarak 7.316,12 TL geçici iş göremezlik, 27.505,51 TL sürekli iş göremezlik, 2.558,40 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 37.880,03 TL tazminatın davalı şirketin temerrüde düştüğü tarih olan 08/06/2020 tarihinden itibaren aracın cinsi gözetilerek (ticari/kamyonet) avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; kusur ve hesap raporlarına itirazları nazara alınmadan ve aynı heyetten kusur ve hesap raporu alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, kusur için ATK’dan rapor alınması gerektiğini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, raporun yetersiz olduğunu, zarar hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri zararından sorumlu olmadıklarını, hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiğini, hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı Sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355. maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bedensel zararlarda, uğranılan zararın tespit edilebilmesi için, meydana gelen yaralanmanın niteliği de nazara alınarak, öncelikle zarar nedeniyle gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Zira, tedavi devam ederken zarar gören kişinin sürekli ve geçici işgöremezlik durumu tam olarak tespit edilemez. Daha açık bir ifade ile tedavi devam ederken kişinin yaralanma nedeniyle maluliyeti olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu tam olarak tespit edilemez.
Diğer yandan, bedensel zararlarda, ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler (zarardaki değişme) söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9532 E. 2022/4339 K.)
Somut olayda; hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafında düzenlenen 24/09/2020 tarihli raporun düzenlenmesi için davacının 21/04/2020 tarihinde değerlendirmesinin yapıldığı, bu tarih itibarıyla dava konusu 31/07/2019 tarihli kazanın üzerinden 9 aya yakın sürenin geçtiği, iş bu rapora davalı vekili tarafından “tıbbi mütalaa” sunularak itiraz edildiği, mütalaa içeriğinde “davacının muayene tarihinin kırıklar için etkin iyileşme süresi olan 12 ay geçmeden düzenlenmesi” nedeniyle davacının kalıcı sekel durumunun değerlendirilemediğinin bildirildiği, davalı vekilinin maluliyet raporuna bu yönüyle de itiraz ettiği nazara alındığında, mahkemece Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden tarafların itirazları da değerlendirilerek ayrıntılı ve denetime elverişli ve kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar veriliğinden, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler giderilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre davalının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/12/2020 tarihli 2020/265 Esas – 2020/789 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalının sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 9. İcra Dairesinin 2020/11939 Esas sayılı dosyasına yatırılan 60.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.