Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/635 E. 2023/368 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/635 – 2023/368
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/635
KARAR NO : 2023/368

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
NUMARASI : 2018/217 Esas 2020/381 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09/11/2017 günü … adresinden bulunan otobüs durağına gitmek üzere karşıya geçmek isterken davalılardan tam kusurlu sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçla müvekkiline hızlı ve kontrolsüz bir şekilde çarparak yaraladığını, vücudunda kırıklar ve kulağında kopma noktasına kadar kesik meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihi olan 09/11/2017 tarihinden sonra güç ve efor kaybına uğrayan iş göremezlik raporu bulunan ve kısmen malul olan müvekkil lehine şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yaşanılan süreç nedeniyle müvekkilin yaşadığı psikolojik kaynaklı katlandığı cismani zararına mukabil 20.000,00-TL’nin manevi tazminat hükümleri çerçevesinde kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talep ettiği 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebini artırarak toplam 10.567,26 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski unvan:… … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından mahkemece dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi ve maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e uygun hazırlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davaya konu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, davacı tarafın taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kaza dosyasında bulunan tüm delilerde de görüleceği üzere müvekkiline atılı bir kusur bulunmayacağını, davacı yan emekli olup iş göremezliği bulunmadığını, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, faiz oran ve başlangıç tarihini kabul etmedekilerini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının yaralanmasına sebep olan trafik kazasında davalı sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu, bu kusura isabet eden zarardan aracın trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı, bu tarihten 8 gün sonrasında şirketin temerrüde düştüğü, davacının geçici iş gücü kaybı zararının davalının kusuruna isabet eden bölümünün 10.667,26-TL olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği ve bu miktara ıslah yapıldığı, TBK’nın 56.maddesine göre davacının bacak eklem yerinde kırılma ve kulak ile kafatası birleşim yerinde yırtılmaya maruz kaldığı ve bu nedenle 45 gün istirahat aldığı da nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile 10.567,26-TL geçici iş göremezlik tazminatının davacı sigorta şirketinden 17/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı …’den bu miktarın kaza tarihi olan 09/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, 15.000,00-TL manevi tazminatın … ve … … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmiş, tavzih kararı ile manevi tazminat talebi yönünden faize karar verilmesi unutulduğundan hükmedilen manevi tazminatın …’den kaza tarihi 09/11/2017 tarihinden, … … Sigorta A.Ş. 17/11/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri, tavzih kararına karşı davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, davalı …’in tavzih kararına istinafına cevap dilekçesi ile sunduğu katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; tavzih kararına yönelik istinaf talebinin reddi gerektiğini, bu istinaf için harç yatırılmadığını, istinaf sonucunda tavzihin yerinde olmadığına karar verilirse ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminata faiz verilerek hükmün düzeltilmesi gerektiğini, belirterek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili asıl karara karşı istinaf dilekçesinde; bu davalıya verilen kusuru kabul etmediklerini, davacı asılın kavşak içinde geçmek isterken kazanın meydana geldiğini, davalı sürücünün ise çarpmamak için tüm manevraları ve fren tedbirini kullanmasına rağmen olayın gerçekleştiğini, geçici iş göremezlik hesabını kabul etmediklerini, davacı yanın tam kusurlu olduğunu ayrıca hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tavzih kararına karşı istinaf dilekçesinde, tavzih kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tavzih kararı ile faize hükmedilemeyeceğini yine, geçici iş göremezlik ve tedavi masraflarına ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, zira bu taleplerden SGK ‘nın sorumlu olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatından 6111 sayılı Kanun ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca SGK’nın sorumlu olduğunu, bu talepleri yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının yeterli ehliyeti olmadan motosiklet kullanarak, kask ve koruyucu kıyafet giymediğinden müterafik kusurlu olduğunu, tazminattan kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, bu talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazası nedeniyle cismani zarardan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 09/11/2017 tarihinde, karşıdan karşıya geçerken, davalı sürücünün idaresindeki aracın çarpması sonucu davacının yaralandığı, kaza tutanağına göre davacı-yayanın ve sürücünün kural ihlali yaptığı, davacının hazırlık aşamasındaki beyanında “ sabah hava sisli ve karanlık olduğu için yol boştu, uzakta bir ışık gördüm ama geçerim diye düşündüm…” şeklinde beyanda bulunduğu, olayla ilgili davalı sürücü … hakkında Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/586 Esas, 2019/185 Karar sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sürücü sanığın tali kusurlu olarak davacıyı yaraladığı kabul edilerek cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karar içeriğinde yaralanan (davacı) …’ın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan Ankara ATK kusur raporunda sürücü …’in %75, yaya …’ın %25 kusurlu olduğunun belirtildiği, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen 03/08/2018 tarihli raporda; “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması…. Yönetmeliği” esas alınarak davacının olay nedeniyle kafasında ve kulak kepçesinde kesikler, sağ bacağında parçalı kırık nedeniyle ameliyat olması gözetilerek ve kemik yapılarda belirgin fraktür saptanmadığı, tıbia şaft kırığı olduğu, ancak şifa ile taburcu edildiği anlaşıldığından, davacının özür oranının bulunmadığı, 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığının rapor edildiği, bu raporlar esas alınarak düzenlenen aktüer raporundan da asgari ücret üzerinden davacının 9 ay çalışamaması ve davalının %75 oranında kusurlu olması dikkate alınarak geçici iş göremezlik zararının 10.567,26-TL olduğunun belirlendiği, bu miktarda yapılan ıslah nazara alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigortanın istinafı yönünden;
Geçici iş göremezlik zararının TBK’nın 54 ve KTK’nın 91. maddesi kapsamında ZMMS kapsamında bulunmasına göre davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına yönelik istinafına itibar edilmemiştir.
Hükme esas alınan kusur raporunun, ceza dosyası kapsamı ile kaza tutanağı nazara alındığında oluşa uygun olduğu, maluliyet raporunun da davacı ile ilgili tüm tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi de yapılarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacının yaya olması nazara alındığında kask ve koruyucu kıyafet giyme zorunluluğu bulunmadığı, müterafik kusurun ispatlanamadığı anlaşılmış, buna yönelik istinafa da itibar edilmemiştir.
Ancak, kaza tarihindeki ZMMS Genel Şartlarına göre sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı, dosyadaki poliçede de manevi tazminat yönünden bir kloz bulunmadığı anlaşıldığından, sigortaya yönelik manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının bu yöne ilişkin istinafının kabulü gerekmiştir.
Davalı …’in istinafı yönünden;
HMK’nın 305/A maddesinde 22/07/2020 tarihinde yapılan düzenleme ile hükmün tamamlanmasına yasal imkan tanınmasına ve usul işlemlerinin yürürlük tarihinden itibaren uygulanacak olmasına göre bu davalının tavzih kararına yönelik istinafının yerinde olmadığı yine bu davalının kusura ve geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaflarının ise, yukarıda … Sigorta istinafı yönünden yapılan açıklamalar kapsamında yerinde olmadığı yine, ceza dosyası ve dosyamız kapsamı ile olayların gelişimi, olay tarihi, yaralanmanın niteliği ile hak nesafet ilkeleri kapsamında ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmaya yetecek ve tazminatın amacına uygun miktarda belirlendiği anlaşıldığından davalı …’in istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının katılma yoluyla istinafı yönünden;
Asıl karara karşı yasal süresinde istinafa ve katılma yoluyla istinafa başvurmadığından tavzih kararının sonucuna göre de asıl karara istinaf hakkı doğmayacak olmasına, tavzih kararının istinafı üzerine verilecek katılma yolu ile istinafın bu kararla sınırlı olmasına, verilen kararda da aleyhine bir durum olmamasına göre istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin reddine, davalı sigortanın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile (kararda kesinleşen yönler korunarak) ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve manevi tazminat yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A- 1- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.746,50TL istinaf karar harcından peşin alınan 382,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.364,28 TL harcın davalı …’ten alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Bu davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bu davalının yatırdığı gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
B-1-Davacı vekilinin tavzih kararının istinafına karşı katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinin reddine,
2- Davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine,
3-Davacının yatırdığı gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
C- Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/09/2020 tarihli, 2018/217 Esas – 2020/381 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1- a- 10.567,26 TL geçici iş gücü kaybı tazminatının 17/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
b- Tahsilde tekerrür olmamak üzere 10.567,26 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı …’den kaza tarihi olan 09/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- a- Davalı sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebinin REDDİNE,
b-15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten (kaza tarihi olan 09/11/2017tarihinden işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.746,49-TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 1.674,76-TL harcın sigorta şirketi 721,85TL’den, diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan 157,23 TL harç bedelinin kabul ve ret (%83,64-%16,36) oranına göre 131,51 TL’sinin (davalı sigorta şirketi 53,92 TL’den diğer davalı ile müştereken müteselsilen sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 1.409,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret (%83,64-%16,36) oranına göre 1.179,07-TL’sinin (davalı sigorta şirketi 412,67 TL’den diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi Tazminat yönünden;
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Manevi Tazminat yönünden;
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı … yararına takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davalı Sigorta Şirketi yönünden manevi tazminat davası reddedildiğinden 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davalı Sigorta tarafından yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf başvuru harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı Sigorta Şirketi tarafından yapılan (41,00 TL + 148,60 TL) toplam 189,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı Sigorta şirketi tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4- Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 15.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.