Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/634 E. 2023/367 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/634
KARAR NO : 2023/367

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/424 Esas – 2020/712 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 09.09.2013 günü meydana gelen trafik kazasında dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkillerinin murisinin vefatına sebep olduğunu, … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye dava ikame edildiğini, davanın Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde karara bağlandığını ve hükmün kesinleştiğini, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılama aşamasında alınan kusur raporunda yolun yapım ve bakımından sorumlu iş bu davadaki davalı şirketin %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/619 E. sayılı dosyasında sadece … Sigorta A.Ş.’nin kusuruna göre sorumlu olduğu miktarın tahsil edildiğini, davalı şirketin sorumluluğuna tekabül eden tutar tahsil edilmediğinden, iş bu davanın ikame edildiğini; davacıların, davalı şirketin kusuruna tekabül eden destek tazminatları olarak belirsiz alacak olarak şimdilik her davacı için ayrı ayrı 100,00TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davaya konu olayın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığını; kazanın meydana geldiği yolun yapımından müvekkili şirketin sorumlu olduğunu; kazanın meydana gelmesine yoldaki işaretleme hatalarının sebep olduğu ileri sürülerek müvekkiline kusur izafe edilmeye çalışıldığını, trafik kazası tespit tutanağında ve ceza yargılaması dosyasında …’nın 20.02.2014 günlü raporunda yol üzerinde güvenli seyri etkileyecek şekilde trafik işaretlemeleri yönünden eksiklik bulunmadığının belirlendiğini, yine bilirkişi …’ın kusura ilişkin raporunda yol yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun gerekli trafik işaretlemelerini yaptığı ve olayda kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin Bütün Riskler Sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş.’de bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılar desteğinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasında davalı şirketin kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; ceza mahkemesi kararında davalı şirketin şantiye şefi hakkında verilen mahkumiyet hükmü nazara alınmadan, yetersiz kusur raporuna göre davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davacıların kusurlu aracın trafik sigortacısına karşı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıkları 2013/619 Esas sayılı dosyada alınan İstanbul ATK Kusur Raporu’nda da müteveffanın %60, …’ın %20, yolun yapımı ve bakımından sorumlu kuruluşun (olayımızda davalı) %20 kusurlu olduğunun belirlendiğini, bu rapor esas alınarak verilen kararın Yargıtay 17 HD. tarafından onandığını, bu dosyadaki delillerin kuvvetli delil olduğunu, ayrıca davalı şirketin şantiye şefi hakkında ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının işaretleme eksikliğinden kaynaklanan kusuru nedeniyle verildiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebi ile destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince; hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Şu halde, hukuk hâkimi ceza mahkemesinin saptadığı maddi olaylarla bağlıdır.
Somut olayda; davacılar desteğinin taksirle ölümüne sebebiyet suçundan, davalı şirketin kaza mahallindeki şantiye şefi olan dava dışı … ile desteğe çarpan araç sürücüsünün de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/581 E. – 2015/596 K. sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda, sanık … hakkında “şantiye şefi olarak yol üzerinde yeterli ve gerekli işaretlemelerin yapılmaması nedeniyle sorumlu” olduğu gerekçesiyle verilen mahkumiyet hükmünün düzeltilerek onandığı, ceza dosyasında İstanbul ATK’dan çelişki giderici kusur raporu alındığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda ise ceza mahkemesi dosyası kapsamının değerlendirilmediği, bu haliyle hükme esas alınan kusur raporunun eksik inceleme ile düzenlendiği, hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmış, davacıların bu yöne ilişkin istinafının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 363/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece ceza dosyasında, davalı şirket çalışanının haksız eyleminin sübuta erdiği de gözetilerek, ceza dosyası kapsamında yer alan kusur raporunun da değerlendirildiği, kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/12/2020 tarihli, 2019/424 Esas – 2020/712 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.