Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/614 E. 2023/169 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/614 – 2023/169
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/614
KARAR NO : 2023/169

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2019/166 Esas – 2020/514 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 21/02/2017 tarihinde davalı … Sigorta’nın trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan davacının trafik sigortası bulunmayan aracın davacının yolcusu olduğu araca çarpması sonucunda yaralandığını ileri sürerek geçici ve sürekli iş gücü tazminatı ve bakıcı gideri tazminatının 5.000,00 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 5.000,00 TL’sinin davalı … temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
03/02/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile … Sigorta yönünden geçici işgücü kaybı tazminatını 3.194,10 TL, sürekli iş gücü kaybı tazminatını 27.276,24 TL ve bakıcı giderini 2.207,25 TL; …yönünden geçici işgücü kaybı tazminatını 1.064,70 TL ve sürekli iş gücü kaybı tazminatını 9.092,08 TL, bakıcı gideri tazminatını 735,75 TL olarak artırmıştır.
Davalı … Sigorta vekili, müvekkilinin sigorta poliçesi limiti ile ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına göre davacının kanıtlanan gerçek zararı kadar sorumlu tutulabileceğini, geçici iş gücü tazminatının teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …vekili, müvekkiline eksik evrakla başvurulduğunu, sürücü ve işletene davanın ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının kaza sonrasında meydana gelen yaralanması nedeniyle işgücü kaybı olup olmadığının belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 20/02/2019 tarihli raporda davacının kaza nedeni ile 3 ay geçici işgöremez halde kaldığı ve %5 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığı 1 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyduğunun belirtildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi delaletiyle 85. maddesine göre, davalı trafik sigortacısı sigortalı aracın işletilme halinde neden olduğu zararları teminat altına aldığı, davacının, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu iken trafik sigortası bulunmayan aracın çarpması sonucunda geçici ve sürekli işgücü kaybına uğrayacak şekilde yaralandığı, 3 ay süreyle geçici ve %5 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığı, 1 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyduğu sigorta poliçesinin düzenlendiği tarihte geçerli Genel Şart Hükümleri ve yerleşik Yargısal kararlar uyarınca düzenlenen 26/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının araç sürücülerinin kusur oranlarına göre davalı … Sigorta A.Ş.’den talep edebileceği sürekli iş gücü kaybı tazminatının 27.276,24 TL, geçici iş gücü kaybı tazminatının 3.194,10 TL, bakıcı gideri tazminatının 2.207,25 TL olduğu, davalı … talep edebileceği sürekli iş gücü kaybı tazminatının 9.092,08 TL, geçici iş gücü kaybı tazminatının 1.064,70 TL, bakıcı gideri tazminatının 735,75 TL olduğu gerekçesiyle, 27.276,24 TL sürekli iş gücü kaybı, 3.194,10 TL geçici iş gücü kaybı, 2.207,25 TL bakıcı gideri tazminatının 18/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, 9.092,08 TL sürekli iş gücü kaybı, 1.064,70 TL geçici iş gücü kaybı, 735,75 TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …istinaf dilekçesinde, davacı vekili tarafından müvekkil kuruma yapılan başvuruda, davacının maluliyetinin ve ortaya çıkan zararın tespitine ilişkin olarak belge ve beyan sunulmamış olması nedeniyle, davacının talebi ile ilgili olarak hiçbir değerlendirme yapılamadığını, başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Poliçesi mevcut olduğundan davanın müvekkil kurum yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, Tramer kaydında da görüleceği üzere, aracın satılması nedeniyle poliçenin iptalinin söz konusu olduğunu, ancak, Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesine göre satış/fesih bildirim tarihinden itibaren 15 gün boyunca dahi trafik sigortasının geçerli olmaya devam edeceğini, davaya konu trafik kazasının satıştan sonraki 15 gün içinde meydana geldiğini, bu nedenle, zarardan aracın trafik sigortacısı… Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, geçici iş görmezlik taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Adli Kurul Raporunun yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlendiğinden davanın usulden reddi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, 20/02/2019 tarihli maluliyet raporunun “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınarak hazırlandığını, söz konusu yönetmelik yürürlükten kaldırıldığından, 20.02.2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacının dosyaya sunduğu maluliyet raporunun … Hizmetleri tarafından tıbbi değerlendirmeye tabi tutulduğunu, raporda; “…’ın pubik ramus kırığı ve skrotal yaralanması; 20.02.2019 tarih – 30692 sayılı Erişkinler için Engellilik Sağlık Kurulu Yönetmeliği hükümlerince kişide %0 oranında tüm vücut fonksiyon kaybına neden olabilecek niteliktedir. Kişinin kaza tarihli tıbbi belgelerinde herhangi bir skrotal yaralanma tanımlamadığı ek olarak Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Üroloji Anabilim Dalı’na ait görüşte skrotal kitlenin kazaya bağlı olup olmadığının söylenemeyeceği kayıtlı olduğundan kişiye Testis, Epididim, Spermatik Kord Tedaviyle düzeltilebilen tekrarlayan testis, epididim hastalığı maddesi uyarınca sekel tayin edilmesi uygun değildir.” denildiğini, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen raporun hükme esas alınmaması gerektiğini, PMF tablosunun hükme esas alınamayacağını, somut olayda emniyet kemeri kullanmadığı somut verilerle kanıtlandığından her durumda davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, ayrıca her durumda somut olayda hatır taşımacılığı söz konusu olup söz konusu hususun hüküm aşamasında dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemidir.
… istinaf sebebine ilişkin olarak,
Güvence Hesabı, zarar görenlerin trafik kazası sonucunda uğramış olduğu zararları zorunlu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılar. Güvence Hesabına başvurulabilecek haller 5684 Sayılı Kanunu’nun 14/2 ve …Yönetmeliği’nin 9/1 maddesinde belirtilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91-101.maddelerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı, trafik kazaları nedeniyle üçüncü kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işletenin KTK’nın 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK’nın 94. maddesinde; “sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebilir. Sigorta poliçesinin fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Yine KTK’nın 95/2 maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Yine olay tarihini kapsayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesinin varlığı halinde sigortacı poliçenin iptal edildiğini, geçersiz olduğunu, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını üçüncü kişilere karşı ileri süremez. ZMMS Genel Şartları C.4 maddesi “Sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan sigortalıyı takip eder. Sigortalının değiştiği her durumda mevcut sözleşme değişim tarihi itibarıyla kendiliğinden sona erer ve ilgiliye gün esasına göre prim iadesi yapılır. Ancak, mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren onbeş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir” şeklindedir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, davalı …kazaya karışan aracın sigortalı olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece davalı … kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası poliçesinin bulunduğuna dair savunması üzerinde durularak delillerin toplanması, geçerli bir sigorta poliçesinin varlığı halinde işleten değişikliğinin sigorta şirketine bildirilip bildirilmediği, sigorta poliçesi iptal zeyilnamesi olup olmadığı, yeni malik tarafından yeni bir sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediği hususları araştırılarak, 2918 Sayılı KTK ve ZMMS Genel Şartları ile tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/8017 Esas – 2019/2601 Karar)
Davacı …, ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra, 14/6/2022 tarihinde vefat etmiştir. Davacının 14/6/2022 tarihinde öldüğü, muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı gözetildiğinde (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/05/2019 tarih ve 2016/14079 Esas, 2019/5707 Karar sayılı ilamı), zararının da ölüm tarihine kadar hesaplanması gerekmekte olup; hükme esas alınan hesap raporu verilerine göre, bilirkişiden ek rapor alınarak, davacının ölüm tarihine kadar oluşan gerçek zararının belirlenmesi ve mirasçıları davaya dahil edilerek buna göre yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Maluliyet raporuna ilişkin olarak ise,
Davacı tarafından ibraz edilen rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verildiği, ancak davalı … Sigorta A.Ş. tarafından rapora itiraz edildiği gözetilmeksizin yeniden rapor alınmadan davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Savunma hakkı Anayasa’nın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı HMK’nın hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkını” da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Somut olayda, davalının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Mahkemece, davacının meydana gelen kaza nedeniyle tüm tedavi evrakları dosyaya kazandırılarak, Adli Tıp Kurumu’ndan kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde; davacının kazaya bağlı maluliyetinin meydana gelip gelmediği, maluliyeti meydana gelmiş ise hangi oranda olduğu hususunda rapor alınarak ve medikal raporda belirtilen davalı itirazları da giderilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında davalı …ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre istinaf eden davalılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …ve davalı … Sigorta A.Ş. vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/09/2020 tarih, 2019/166 Esas – 2020/514 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma ve gönderme sebebine göre istinaf eden davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 9. İcra Dairesinin 2020/8985 Esas sayılı dosyasına yatırılan 51.934,29 TL tutarlı nakit teminatın yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8986 E. sayılı dosyasına depo edilen 21.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.