Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/612 E. 2023/365 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/612
KARAR NO : 2023/365

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI : 2017/366 Esas 2019/788 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/04/2016 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile seyir halindeyken trafik yavaşlayınca duramayarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu müvekkilinin kullandığı aracın da çarpmanın etkisiyle önünde seyreden dava dışı … plakalı araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre müvekkilinin ve … plakalı araç sürücüsünün kusurlu bulunmadığını, … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın 2918 sayılı KTK’nın 52/1-a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinde sürekli iş göremezlik meydana geldiğini, … plakalı aracın sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını ve müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın ve araçta meydana gelen değer kaybının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili açıklama dilekçesi ile 2.000,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminatın 1.000,00 TL’sinin değer kaybına ilişkin, 1.000,00 TL’sinin iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiş ve ıslah dilekçesi ile 2.000,00 TL olan dava değerini 37.648,37 TL artırarak, 39.648,37 TL’ye yükseltmiş eksik harcı tamamlamıştır.
Davacı vekili 17/05/2018 tarihli duruşmada; değer kaybı taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karışan… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, poliçe limitinin 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte meydana gelen kazada kusur durumlarının tespit edilmesinin gerektiğini, davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayda asıl kusurlunun davacı taraf olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili davalının eşi…’ın kazada yaralandığını, hastanede vefat ettiğini, davacının 50.000,00 TL manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacının tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olduğunu, davacının emniyet kemerinin kaza esnasında takılı olmadığını belirterek, davanın reddine, kazanın oluşu ve yaralanmaya göre istenilen manevi tazminatın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının başka mahkemede açtığı ve derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/198 E. sayılı dosyası ile bu dosyada aldırılan kusur ve hesap raporlarının da dosyaya kazandırıldığı, mahkemece de kusur ve maluliyet raporu alındığı, davaya konu olayda davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olup diğer davalının yönetimindeki aracın tam kusurlu olarak davacının aracına arkadan çarpması sonucu davacının %11,3 oranında malul kalacak ve 4 ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığı, derdestlik nedeniyle reddine karar verilen ve davalısı yine aynı sigorta şirketi olan dosyada alınan ve usul ve yasaya ve dosya kapsamına uygun olan aktüer raporu kapsamında davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu ve yine TBK’nın 56. maddesi kapsamında davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşullarının da oluştuğu anlaşıldığından, yapılan ıslah da nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının değer kaybı tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine, 38.648,37 TL iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden dava tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 27/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı …Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli karara esas alınan 27/03/2018 tarihli maluliyet raporunda davacı … için meslekte kazanma gücü kaybı oranının %11,3 olarak belirlendiğini ancak 01.06.2015 tarihinde değişen trafik sigortası genel şartları A-5-c maddesi ile KTK’nın 90 maddesi gereği meslekte kazanma gücü kaybı oranının değil, özürlülük oranının dikkate alınması gerektiğini, maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığından ve “özürlülük ölçütü… yönetmeliğine” göre düzenlenmediğinden kabul etmediklerini, sigorta şirketi tarafından aldırılan medikal raporda özür oranının %7 olduğunun belirtildiğini, fazla olan oranı kabul etmediklerini, kusur raporunu ve davalı sürücüye verilen %100 kusur oranını kabul etmediklerini, kaza tutanağında da belirtildiği üzere davacının da emniyet kemeri takmayarak müterafık kusuru olduğunu, geçici iş göremezlik zararından sigortanın sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yerel mahkemeden başka bir mahkemece (Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/198 E.) aldırılan 03.07.2018 tarihli hesap raporuna göre karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı …Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyanın istinaf incelemesi için Dairemiz esasına kaydından sonra davacı vekili Av. … 14/03/2023 tarihli e-imzalı dilekçe ile, davalı …Ş. yönünden maddi tazminat talebinden feragat ettiğini bildirmiş, vekaletnamesinde feragat yetkisi olduğu anlaşılmıştır
Davalı …Ş. vekili 14/03/2023 tarihli dilekçesi ile davacının feragati nedeniyle davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını bildirmiştir.
Trafik kazası neticesinde meydana gelen zararlardan; zarara sebebiyet veren sürücüler, işleten ve işletenin sorumluluğunu ZMMS ile üstlenen sigorta şirketi KTK’nın 85, 91 ve 88. maddeleri gereğince müteselsilen sorumludur. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri TBK’nın 162/2. ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur.
Müteselsil borçlularda borcun sona ermesini düzenleyen TBK’nın 166. maddesinde “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiş, bu doğrultuda müteselsil borç nedeniyle alacaklıya halef olmayı düzenleyen TBK’nın 168/2 maddesinde de “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” denilerek, bir borçlu lehine yapılacak olan iyileştirmenin, diğer borçluların aleyhine olması halinde, iyileştirmenin aleyhine olduğu, diğer borçluların da bundan istifade edeceği kabul edilmiştir.
Davadan feragat borcu sona erdiren bir irade beyanı olup, kural olarak feragat edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekle birlikte, borçluların müteselsil sorumluluğunun bulunduğu hallerde, müteselsil borçlular ancak durumun ve borcun niteliği elverdiği ölçüde veya feragat ile borçlulardan birinin durumunu diğerlerinin zararına iyileştirmiş ise feragatten istifade edebilirler. Aksi takdirde, feragat ancak yapılan kişi lehine sonuç doğurur.
Somut olayda; davacı, müşterek müteselsil borçlulardan, … hakkındaki iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerinden feragat etmiş olup, 2918 Sayılı Yasanın 91. maddesi gereğince sigorta şirketi, işletenin sorumluluğunu üstlendiğinden, sigorta şirketi ifâda bulunsun ya da bulunmasın yapılan feragat işletenin yararına olduğundan işletene de sirayet edeceğinden işleten de sigorta teminat limiti ile sınırlı olarak (sigorta limitini aşan zarar varsa bu kısım hariç) borcundan kurulacaktır.
Sürücü açısında ise, sigorta şirketi sürücünün sorumluluğunu üstlenmediğinden, sigorta şirketi hakkında davadan feragat edilmesi halinde, sürücü kusurundan kaynaklanan zararlarında, sürücünün zararına sigorta şirketinin durumunun iyileştirilmesi mahiyetinde olmadığından, sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat edilmiş olması durumunda, sürücü yapılan ödeme var ise ancak ödeme yapılan miktar ile sınırlı olarak borcundan kurtulur. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2019/5845E. 2020/3050 K., 2016/18007 E. 2019/7784 K.)
Somut olayda; davacı vekilinin 14.03.2023 tarihli dilekçesi ile sigorta şirketine yönelik talebinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde sigorta şirketinin ZMMS kapsamında kişi başı sorumluluğu, 290.000,00 TL olup, davacı yan sigorta şirketi hakkındaki davasından feragat ettiğinden, TBK’nın 166/2. ve 168/2. maddesi gereğince, diğer borçlular da, durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde bundan yararlanabileceğinden, mahkemece hükmedilen toplam maddi tazminat miktarı poliçe limiti altında kaldığından, davacının sigorta şirketi yönünden davadan feragat etmesi diğer davalı olan sürücü/işleten yönünden de feragat edilmesi sonucunu doğurmakta olup, bu nedenle maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Karardan sonra feragat edilen miktarlar sigortanın ödemesi-ifa nedeniyle yapıldığından her davalılar lehine de bu miktar yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin kararın istinaf edilmesinden sonra sigorta şirketi yönünden davadan feragat etmiş olması ve bu feragatin diğer davalıya da (işleten/sürücüye) sirayet eder mahiyette olması ve değer kaybı davasından ise yargılama sırasında feragat edilmesi nedeniyle, maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiğinden, hükmün kesinleşen yönleri korunarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.3. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
I-Hükümden sonra davadan feragat nedeniyle Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/10/2019 tarih, 2017/366 Esas – 2019/788 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmekle; Buna göre;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE
A-Davacının maddi tazminata yönelik taleplerinin FEREGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1- Yargılama sırasında feragat edilen maddi tazminat (1.000,00 TL değer kaybı talebi) yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
B-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Kabul edilen manevi tazminat yönünden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2- Reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
C-1- Davacı tarafından sarfedilen 794,70- TL yargılama giderinden feragat edilen miktar da nazara alınarak ret ve kabul oranına göre hesaplanan 63,58-TL’nin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3-Davacıdan alınması gerekli 179,90 TL ret harcının, peşin ve ıslahla alınan toplam 1.531,03- TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.351,13 TL harcın davacıya iadesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 512,33 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
II-İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-İstinaf eden … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
2-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4- Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.