Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/606 E. 2023/236 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/606 – 2023/236
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/606
KARAR NO : 2023/236

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2020
NUMARASI : 2018/792 Esas – 2020/633 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 19/12/2017 günü saat 00.30 sıralarında … nolu apartmanın önünde yolda park halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı aracının yanına geldiği esnada plakası tespit edilmeyen bir otomobilin çarpması sonucu müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, kemiklerinin kırıldığını, çarpan sürücünün kaçtığını ve yakalanamadığını, müvekkilinin olay yerine polis çağırıp şikayetçi olduğunu, dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/30431 soruşturma nolu dosyasında faili meçhul olarak devam etmekte olduğunu, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, sigortalısı bilinmeyen kazalardan da güvence hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliği tespit edilerek Aktüer hesabıyla tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkilinin düzgün bir gelire sahip olmadığını, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesiyle tespit edilecek 3.500,00-TL’nin kaza tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebini 1924,73 TL sürekli iş göremezlik talebini ise 49.518,20 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza tarihinin 19/12/2017 olduğunu ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının bu davada uygulanması gerektiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının davayı açmadan önce müvekkili kuruma başvuru yapılmasının şart olduğunu, müvekkilinin ödeme yapacak olduğu halde işbu davayı açtığını, esasa ilişkin olarak kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatının gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesinden Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu müvekkil kurumun bu talepler nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu beyan ederek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 19/12/2017 günü, kimliği tespit edilemeyen sürücünün %60 kusuru ile meydana gelen trafik kazasında davacının %9 malul kalacak ve 60 gün iş göremezlik halinde olacak şekilde yaralandığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının belirlendiği ve bu miktarda ıslah yapıldığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile, 1.924,73-TL geçici iş göremezlik, 49.518,20-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 51.442,93-TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü 26/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın açılış tarihi gözetildiğinde, dava açmadan önce Güvence Hesabına başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça dava öncesinde müvekkil kuruma başvuru yapıldığını, zararının hesaplandığını, tazminatın ödenebilmesi için davacı taraftan ibraname talep edildiğini ancak buna rağmen bu davanın açılmasının doğru olmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, yine hükme esas alınan maluliyet raporunun Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden ve Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Yönetmenliğine göre düzenlenmesi gerektiğini, davacıya çarpan aracın belli olmadığını ispatlanması gerektiğini, kusur oranlarının hatalı belirlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatından SGK‘nın sorumlu olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olup yasal faiz olması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; UYAP ortamında dosya arasında bulunan hazırlık evrakı kapsamında bulunan tanık beyanına göre 19/12/2017 günü saat 00:15 sıralarında davacının da içinde bulunduğu araç, bakkaldan alış veriş için bina önünde park halindeyken, davacının araçtan dışarı çıktığı, bu sırada plakası tespit edilemeyen aracın davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, bu kapsamda davalı … meydana gelen bedensel zarardan sorumlu olduğu, hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunun dosya kapsamındaki … tarafından alınan rapor da dahil olmak üzere, tüm kusur raporları değerlendirilerek ve çelişkileri giderecek şekilde düzenlendiği, hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, buna göre kimliği belirsiz sürücünün %60 kusurlu olduğu, hükme esas alınan Gazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporunun da kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması… Yönetmeliğine uygun olarak ve davacının yaralanma durumuna göre düzenlendiği, bu raporun da hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmediği, sigorta tarafından istinaf sebebi olarak sunulan “medeksper”den alınan raporunun yerleşik içtihatlara uygun ve kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmemesi nedeniyle değerlendirmeye alınmasının mümkün olmadığı, yine SGK’nın sorumlu olacağı tedavi giderleri sınırlı olup, geçici iş göremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğuna dair kanuni bir düzenleme de bulunmadığından geçici iş göremezlik zararından da davalının sorumlu olduğu, davalıya davadan önce yazılı olarak başvuru yapıldığı ve sigorta tarafından da “ibraname verilmesi halinde davacıya 6.095,00 TL ödeneceğinin” bildirilmesi nazara alındığında dava şartının gerçekleştiği, davadan önce temerrüt koşullarının da oluştuğu, zaten istinaf talebinde de belirtildiği üzere tazminatlara yasal faize işletilmesine karar verildiği anlaşıldığından, davalının istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.514,06 TL istinaf karar harcından peşin alınan 878,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.635,51 TL harcın davalı … alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.