Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/579 E. 2023/312 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/579 – 2023/312
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/579
KARAR NO : 2023/312

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : 2019/860 Esas – 2020/599 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının oğlu …’nun kullandığı … plakalı araç ile … plakalı aracın trafik kazası yaptıklarını, kaza sonucu …’nın vefat ettiğini, … plakalı aracı, gerçekte ehliyetsiz ve 18 yaşından küçük …’ın kullandığını, ancak suçu amcası …’ın üstlendiğini, olayla ilgili Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nın 2015/80 Esas sayılı dosyasının bulunduğunu, … plakalı aracın olay tarihini kapsayan ZMMS poliçesinin davalı …Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edildiğini bildirerek, 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 75.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, … cevap dilekçesinde; olayda kusurun müteveffa sürücü …’da olduğunu, davacının 55 yaşında olduğunu ve ölen oğlunun desteği içerisinde olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın olay tarihini kapsayan ZMMS poliçesinin kendilerince tanzim edildiğini, kendi poliçelerinin 02/05/2015-30/05/2015 tarihlerini kapsadığını, … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMMS poliçesinin bulunmadığını, bu sebeple davanın … ihbarının gerektiğini bildirerek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …… Sigorta A.Ş., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı …. Şti., cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2018/1445 Esas – 2019/2035 Karar sayılı 29/11/2019 tarihli ilamı doğrultusunda Melikgazi Askerlik Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak müteveffa …’nın askerlik hizmetini yapıp yapmadığının araştırıldığı, SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak müteveffa …’nın ölümü nedeniyle davacı …’ya rücua tabi ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırıldığı, …’ne müzekkere yazılarak Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisiyken vefat eden …’nın muhtemel mezuniyet tarihinin sorulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2018/1445 Esas – 2019/2035 Karar sayılı ilamı doğrultusunda aktüerya uzmanı bilirkişiye dosyanın tevdii ile, istinaf karar ilamında belirtilen hususlara ilişkin olarak, yargılama aşamasında dosya içerisinde alınan müteveffanın mezun olduğunda mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için ilgili yerlerden yapılan emsal gelir araştırması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususlara ilişkin müzekkere cevaplarındaki tespitler de dikkate alınarak, murisin okulundan mezun olacağı tarih ve sonrasındaki iş bulma süresinin sonuna kadar geçecek süre için gelirinin net asgari ücret olarak ve çalışmaya başlamasından sonraki dönem yönünden ise tespit edilen gelirine göre tazminat hesabının yapılması, tazminat hesabında murisin askerlik hizmetini yerine getirip getirmediğine dair dosya arasına celp edilen belge ve SGK’dan gelen müzekkere cevabı bir bütün halinde değerlendirilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği, mahkemece alınan aktüerya uzmanı bilirkişi rapor ve ek raporunda müteveffa ve davacının yaşı, müteveffanın gelir durumu, hak sahipleri ve destek süreleri, destek pay oranlarını dikkate alarak yaptığı hesaplama sonucunda davacı babanın işlemiş dönem destek zararının 9.362,88-TL, işleyecek dönem destek zararının 108.036,84-TL ve toplam destek zararının 117.399,72-TL olarak hesaplandığı, 1.390,41-TL yetiştirme giderinin mahsubu sonucunda 116.009,31-TL davacının destek zararı bulunduğunun bildirildiği, davalı …Sigorta A.Ş.’nin kazayı gerçekleştiren araçların kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesini tanzim etmediği, davalı …. Şti.’nin … plakalı aracın mülkiyetini kaza tarihi sonrasında 09/03/2015 tarihinde kazandığı, bu sebeplerle bu davalılar aleyhine açılan davaların reddine karar verildiği, davalı …’ın %30 kusuruna denk gelen 34.802,80-TL’den yargılama aşamasında reşit olan … ile davalının velileri … ve … ve … plakalı aracın ZMMS poliçesi nedeniyle … … Sigorta A.Ş.’nin müteselsilen sorumlu oldukları, … plakalı aracın ZMMS poliçesi nedeniyle müteveffa …’nın %70 kusuruna isabet eden 81.206,51-TL’den poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle ZMMS… Şartlarındaki değişiklik yapılmadığı ve o dönemdeki Hukuk… Kurulu kararları uyarınca davacının zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketinden talep hakkı bulunduğundan davalı … … Sigorta A.Ş.’nin tek başına sorumlu olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ile talebini 136.420,04-TL artırarak toplam 138.420,64-TL’den 41.526,19-TL’sinin davalılar …, … ve …’dan, 96.894,45-TL’sinin davalı … … Sigorta A.Ş.’den tahsilini talep etmiş ise de 19/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda hesaplanan miktarlar doğrultusunda davalılar … Sigorta A.Ş., …, … ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, hesaplanan 116.009,31-TL’nin 81.206,51-TL’sinden dava tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. tek başına sorumlu tutularak 34.802,80-TL’sinden ise davalılar …, … ve …’ın haksız fiil tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. ise bu miktardan dava tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen sorumlu tutularak hükmedilen tazminatların davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle;
“Destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden;
…. Şti. ve …Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet sebebiyle reddine, davalılar … Sigorta A.Ş., …, … ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, hesaplanan 116.009,31-TL’nin 81.206,51-TL’sinden dava tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. tek başına sorumlu tutularak 34.802,80-TL’sinden ise davalılar …, … ve … haksız fiil tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. ise bu miktardan dava tarihi olan 19/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen sorumlu tutularak hükmedilen tazminatların davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Manevi tazminatı talebi yönünden;
…. Şti. ve …Sigorta A.Ş. ve … … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 09/02/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından istinaf başvurusuna konu dava öncesinde ödeme yapılmış olup davacının zararının karşılandığını, davacı ibraname imzalamış olup müvekkil şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, huzurdaki dava açılmadan önce davacı yan müvekkil şirkete başvurmuş, sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararına ilişkin talepte bulunmuş olup davacı yanın zararı yönünden 02.06.2015 tarihli ibraname imzalandığını, müvekkil sigorta şirketi tarafından 26.10.2015 tarihinde davacıya 36.061,63-TL ödeme yapıldığını (ek-1: ödeme dekontu), bahse konu 02.06.2015 tarihli ibranameler düzenlenerek davacılar, 09.02.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oğulları …’nın vefat etmesi nedeniyle oluşan zararlarının tazmin edildiğini, maddi tazminat ve ferilerinden dolayı başkaca herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını, işbu tazminatı almakla … … Sigorta A.Ş. ve kazaya sebebiyet veren sürücü ile araç işleteninin işbu olaydan zimmetini kayıtsız şartsız ve rücuu kabil olmamak üzere tamamen ibra ettiklerini beyan ettiklerini, müvekkil sigorta şirketinin başkaca sorumluluğunun söz konusu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının talebinin … plakalı araç için trafik sigortasının teminatı dışında olduğunu, davacının desteğinden yoksun kaldığı müteveffa …’nın sigortalı araçlardan … plakalı aracın sürücüsü olup davacının talebinin açıkça teminat dışı olduğunu, ancak bilirkişi raporunda bu husus değerlendirilmeksizin müteveffanın %70 kusuruna göre tazminat hesaplaması yapıldığını ve yerel mahkemece işbu raporun hükme esas alındığını, zira Trafik Sigortası ile yalnızca 3. kişilerin ölümü veya yaralanması nedeniyle uğranılan zararların teminat altına alındığını, karara esas teşkil eden 19.08.2020 tarihli bilirkişi hesap raporu hatalı olup kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından davacıya yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığı denetlenmeden düzenlenmiş olduğundan hatalı olduğunu, hesap raporunda müvekkil şirket tarafından davacıya yapılan ödemenin güncel değerinin hesaplanan zarardan mahsup edilmediğini, bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan gelir, asgari ücretin 2,413 katı olarak belirlenmiş olup müteveffanın gelirinin asgari ücret üzerinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, müteveffanın davacıya gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, müteveffaya ait güncel vukuatlı nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırılarak başkaca destekçisi olup olmadığı ile destekçilikten çıkanların tespiti gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müteveffanın davacıdan başka destekçilerinin olup olmadığının tespiti ve gerçek zararın tespiti bakımından müteveffanın nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırılması gerektiğini, davacılara SGK tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığı konusunda ilgili SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması gerektiğini, müteveffanın kaza sırasında emniyet kemeri takılı olmadığından müterafik kusurlu olduğunu, mahkeme tarafından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız ve kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacının ıslahtan önceki tazminat talepleri için dava tarihinden itibaren, ıslahtan sonraki tazminat talepleri için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, istinaf dilekçesi ekinde davacıya ödeme yapıldığına ilişkin dekont ve ibranameyi sunmuştur.
KTK’nın 111. maddesinde ibra ile ilgili bir özel düzenlemeye yer verilerek, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceği belirtilmiştir. Kanun’un bu hükmünden yararlanmak için ayrı bir iptal davası açılmasına ya da ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının bulunması da yeterlidir. Zira anlaşmanın yapıldığı günden başlayarak belirtilen süre içinde bir davanın açılmış olması da, davacının bu anlaşma ile bağlı kalmak istemediğini göstermektedir. Yine; dava sırasında ortaya çıkan aşırı ölçüsüzlük karşısında, davacının yetersiz anlaşmanın iptalini istemesi, iddianın genişletilmesi olarak nitelenemez ve davalının onamına bağlanamaz. Çünkü davacı, yetersiz anlaşmaya karşı (def’i yoluyla) geçersizlik savında bulunmaktadır. Davalı yalnızca, anlaşma gününden başlayarak iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği uyarısında bulunabilir. Yine, 111/2. maddesine dayanarak anlaşmanın iptali isteminde bulunan kişinin, bir miktar ödeme karşılığı verdiği belgenin türü önemli değildir. Burada uygulanacak olan özel yasa (KTK. 111/2) hükmüdür. KTK’nın 111/2. maddesine dayanılarak anlaşma ve uzlaşmaların (sulhname, ibraname, feragatnamelerin) iptali için, ödenen tazminatın “yetersiz” veya “aşırı” olduğunun “açıkça belli olması” yeterlidir (Yargıtay 4. H.D. 2021/22207 E. 2021/11393 K., Yargıtay HGK’nın 2018/17-24 E., 2020/78 K. Ve 2017/(17)4-3189 E 2021/525 K. Sayılı emsal kararları).
Bu nedenle, davalı zarar sorumlusu hakkında açılan davada, mahkemece yapılan ödemenin açıkça yetersiz sayılıp sayılmayacağını bilirkişiden alınacak rapor ile tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarında; davadan önce yapılan ödemelerin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmekte; davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde ödeme tarihi itibariyle davalı tarafça gerçekleştirilen ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi, ödemenin yeterli bulunması (ibranamenin varlığı halinde hesaplanan tazminat ile yapılan ödeme arasında aşırı ölçüsüzlük olmaması) halinde davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu, bakiye tazminat alacağı olduğu anlaşılırsa, somut olayda ibranamenin de bulunduğu anlaşıldığından, ödenen miktar ile ödenmesi gereken miktar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek ve fahiş fark bulunduğunun anlaşılması durumunda bu kez rapor tarihindeki veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanması, hesaplanan tazminattan davalı tarafça yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin mahsubu ile davacının talep edebileceği bakiye tazminatın bulunması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, davalı sigortanın ibraname karşılığı yaptığı ödeme tarihi olan 26/10/2015 tarihi itibarıyla, davacının talep edebileceği destek tazminatının hesaplanması sonucunda bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi, ödemenin yeterli bulunması halinde davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu, bakiye tazminat alacağı olduğu anlaşılırsa, somut olayda ibranamenin de bulunduğu anlaşıldığından, ödenen miktar ile ödenmesi gereken miktar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı da (ödemenin açıkça yetersiz sayılıp sayılmayacağı) değerlendirilerek ve ödemenin açıkça yetersiz olduğunun anlaşılması durumunda bu kez rapor tarihindeki veriler (kararın davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle ilk karara esas alınan rapor tarihindeki veriler nazara alınarak) dikkate alınarak tazminat hesaplanması, hesaplanan tazminattan davalı tarafça yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin mahsubu ile davacının talep edebileceği bakiye tazminatın bulunması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı … Sigorta AŞ’nin buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/11/2020 tarihli 2019/860 Esas – 2020/599 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Kayseri… İcra Dairesi’nin 2020/260109 Esas sayılı dosyasına yatırılan 259.553,46 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.