Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/560 E. 2023/155 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/560 – 2023/155
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/560
KARAR NO : 2023/155

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2020
NUMARASI : 2015/525 Esas – 2020/483 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı… Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile davacının oğlu …’in kullandığı aracın 17/07/2015 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu, davacının oğlu … ve …’in kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacının eşi …’in vefat ettiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacının oğlu ve eşinin vefatı nedeniyle desteklerinden mahrum kaldığını, cenaze ve defin masrafı yaptığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL oğlunun, 1000 TL de eşinin ölümü nedeniyle uğradığı destek zararı, eşi için yaptığı 1.081,99 TL, oğlu için yaptığı 1.121,99 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 4.203,98 TL’nin, destek tazminatı bakımından kaza tarihinden, cenaze ve defin giderleri yönünden ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun ve davacının destek tazminatı talep edip edemeyeceğinin belirlenmesi gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinin poliçe teminatından olmadığını, davadan önce temerrüt bulunmadığından ancak dava tarihinden yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile davacının oğlu …’in kullandığı aracın 17/07/2015 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu, davacının oğlu … ve …’in kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacının eşi …’in vefat ettiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, bu hususun kesinleşen ceza dosyası ile sabit olduğu, davacının eşi ve oğlunun ölümü ile desteğinden mahrum kaldığı, davacının bu nedenle uğradığı destek zararından ve yaptığı cenaze ve defin giderlerinden davalının ZMMS poliçesi kapsamında ve limiti ile sorumlu olduğu, davacının kaza tarihi itibariyle AYİM tablosuna göre evlenme ihtimali bulunmadığı, hükme esas alınan 10/02/2020 taranma tarihli ek bilirkişi raporunda isabetli şekilde belirlendiği üzere davacının eşinin ölümü sebebiyle talep edebileceği destek zararının 159.487,35 TL, oğlunun ölümü sebebiyle talep edebileceği destek zararının ise 54.444,66 TL olduğu, dosya kapsamına göre müteveffa …’in emniyet kemeri takmadığı anlaşılıyor ise de ölümünün bu nedenden kaynaklandığı ispat edilemediğinden davalının müterafik kusur savunmasına itibar edilmediği, davacının müteveffa oğlu için sarf ettiği toplam cenaze ve defin giderinin 1.121,99 TL (500,00 defin ücreti, 100,00 TL cenaze ilaçlama bedeli, 310,00 TL cenazenin İzmir’den Ankara’ya taşınması bedeli ve cenaze için refakat eden … için uçak bileti masrafı 211,99 TL olmak üzere), eşin içi yaptığı cenaze ve defin giderinin 910,00 TL olduğu, eş için cenaze ve defin gideri kapsamına talep edilen… adına düzenlenen uçak bileti masrafı 171,99 TL talebinin, …’in cenazesinin taşınması için düzenlenen hava taşıma senedinde teslim alacak kişinin … Toksöz olarak belirtildiği ve …’a ilişkin bilet parasının … yönünden talep edilen cenaze ve defin masrafları içinde talep edildiği anlaşıldığından, cenaze ve defin gideri ile ilgisi bulunmadığından yerinde olmadığı, sonuç olarak davacının 213.932,01 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.031,99 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 215.964,00 TL talep edebileceği, davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru bulunmadığından dava tarihinden itibaren sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 213.932,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 2.031,99 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 215.964,00 TL’nin 11/08/2015 dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı olduğunu, 22.06.2017 tarihli bilirkişi kusur raporunda sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2015/402 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda ise, sürücü ifadesine göre sarı ışıkta geçtiğinin kabulü halinde …’in tali kusurlu olduğu, müteveffa sürücünün %75 kusurlu olduğu, diğer halde ise, sürücü …’un aracı ile kırmızı ışık ihlali yaparak seyrettiği kabul edildiğinde sürücü …’un asli kusurlu, müteveffa sürücünün ise kusursuz olacağının tespit edildiğini, dosya kapsamında hangi aracın kırmızı ışık ihlali yaptığına ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını, her iki sürücüden birinin kırmızı ışık ihlali yaptığı ancak eldeki verilerden hangi sürücünün ihlalinin söz konusu olduğu anlaşılamadığına göre Yargıtay yerleşik emsal kararlarına göre hakkaniyete uygun olarak %50-%50 kusur dağılımı yapılması gerekirken %100 kusur kabul edilerek aleyhe hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, söz konusu durumun araştırılıp sinyalizasyon tespitinin yapılmasını, tespitin yapılamaması halinde ise; Yargıtay’ın istikrar gösteren kararı doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, bağımsız kuruluştan alınan uzman görüşü değerlendirilmeksizin mahkemece hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kaza esnasında sürücü … Derin’in ve yolcu ……’in emniyet kemerinin takılı olmadığını, müterafik kusurun kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden davalı sigorta vekilinin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Şu halde, hukuk hâkimi ceza mahkemesinin saptadığı maddi olaylarla bağlıdır.
Hukuk mahkemesi hâkimi her ne kadar Ceza Mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de dava konusu olayda olayın oluşuna ilişkin ceza mahkemesi kararı ile belirlenen maddi vakıa ile bağlı olacağından Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2016/9958 Esas, 2016/12715 Karar sayılı ilamıyla ilk derece mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve sanık müdafinin, sanığın yeşil ışıkta geçtiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve kesinleşen bu maddi vakıanın hukuk hakimi açısından bağlayıcı olduğu anlaşılmakla kusura ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Müterafik kusur konusunda ise;
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında …’in emniyet kemeri takmadığı belirtilmiş olup, araçtan fırladığı da sabit olduğundan müterafik kusurlu olup maddi tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken müterafik kusur indirimi yapılmadan maddi tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin istinaf başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı… Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2020 tarih, 2015/525 Esas – 2020/483 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 203.043,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 2.031,99 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 205.075,06 TL’nin 11/08/2015 dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 14.008,67 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL ve 723,86 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 751,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 13.257,11 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranına göre takdir olunan 31.710,51 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranına göre takdir olunan 171,99 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç ve 723,86 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 779,26 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 484,70 TL posta masrafı, 2.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.984,70 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.982,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan tebligat ve posta giderleri 54,20 TL, istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 202,80 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Davalı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.