Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/559 – 2023/154
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/559
KARAR NO : 2023/154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2018/348 Esas 2020/424 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı… Sigorta A.Ş. tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … şoförü olup 31/07/2017 tarihinde dava dışı bir başka araçla maddi hasarlı trafik kazası yaşadığını, kaza sonrası araçtan inen müvekkilinin trafik ekiplerini beklerken davalılardan…’ın kullandığı … plakalı minibüsün kaldırıma çıktığını ve %100 kusurlu bir şekilde sol ayağını ezdiğini, davalının olay yerinden uzaklaştığını, otobüs şoförü olup ayağındaki sıkıntının geçmediğini, diğer davalının şirket araç maliki olup, işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu, … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yapıldığını, ancak zararın bugüne kadar karşılanmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 90,00-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 10,00-TL geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilinin yaşadığı acı ve elem nedeniyle 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar… ve …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 28/08/2020 tarihli dilekçesi ile de; sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 11.978,99-TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini de 2.133,55-TL olarak artırdığını belirtmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın başvuru koşulları yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile 05/11/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminat talepleri bakımından sorumluluğunun kalmadığını, tedavi gideri ve geçici bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinin teminat kapsamında bulunmadığından reddinin gerektiğini, poliçe tanzim ve kaza tarihi, genel şartların yürürlüğe girmesinden sonra olup, TRH 2010 tablosunun dikkate alınması gerekli olduğunu, davacının gelirinin somut belge ile ispatlanması gerekli olduğunu, dava konusunun haksız fiilden kaynaklanmış olup, yasal faiz uygulanması gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı …. Şti. maliki olduğu ve sürücüsü davalı…’ın kullandığı aracın davacının ayağının üzerinden aracıyla geçtiği olayda tam kusurlu bulunduğu, davacının ise olayda kusursuz bulunduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 20/08/2019 tarihli raporda, kaza nedeniyle davacının tüm vücut özür oranının %1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin iki aya kadar uzayabileceği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat talebi yönünden, 2.133,55 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 11.978,39 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 14.111,94 TL tazminatın, davalı… Sigorta A.Ş. yönünden 08/05/2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar… ve …. Ltd. Şti. yönünden ise olay tarihi 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebi yönünden ise, 8.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar… ve …. Ltd. Şti. yönünden olay tarihi 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; başvuru koşulu yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, raporda belirtilen malullük oranının fahiş olduğunu, % 1 maluliyet oranına itiraz ettiklerini, raporun Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenmesi gerektiğini, hesaplamanın genel şartlar uyarınca TRH 2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sigortanın sorumlu olmadığını, ayrıca yasal faize hükmedilebileceğini avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve daimi iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, davalı vekili KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile değiştirilmiş maddede; “Zarar görenin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’na da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, sigortanın temerrütünü düzenleyen 99. maddeye atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı sigorta şirketi hakkında ZMMS kapsamında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açıldığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2-Davalı vekili müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, sorumluluğun SGK’da olduğunu ileri sürümüş ise de; Haksız fiil nedeniyle zarar görenin talep edebileceği bedensel zararlar TBK’nın 54. maddesinde düzenlenmiş olup, geçici iş göremezlik ilgili madde kapsamında zarar sorumlusundan talep edebilecek zararlardır. Geçici iş göremezlik zararlarının KTK’nın 98. maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu içerisinde bulunan tedavi giderlerinden olmamasına, KTK’nın 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmamış olmasına, ayrıca Sigortacılık Kanunu 14. maddesinde Güvence Hesabı’nın sigortalısı tespit edilmeyen araçların verdiği bedensel zararlardan sorumlu olduğu düzenlenirken, bedensel zarar kapsamında olan geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmayacağına ilişkin istisnai düzenleme bulunmamasına göre davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili tarafından maluliyet raporunun Adli Tıp İhtisas Dairesinden alınması gerektiği ileri sürülmüş ise de; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından maluliyet tespitine yönelik raporların Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu yanı sıra Tıp Fakültelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınabileceğinin kabul edilmiş olmasına, hükme esas alınan raporun davacının kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasına ve dosya içerisinde tedavi evraklarına uygun olmasına, maluliyet raporunun Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından belirtilen yönetmelik hükümlerince, davacının muayenesi de yapılmak suretiyle ve son durumu değerlendirilerek düzenlenmiş olmasına göre davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
4- Faiz türü konusunda ise, sigortalı aracın küçük otobüs niteliğinde olup davalı …. Şti. adına kayıtlı olduğu ve ticari amaçlı kullanıldığı anlaşılmakla avans faizine hükmedilmesi de isabetli bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı… Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 963,99 TL istinaf karar harcından peşin alınan 207,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 756,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.