Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/554 E. 2023/174 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/554 – 2023/174
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/554
KARAR NO : 2023/174

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2017/309 Esas – 2020/115 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı dava dilekçesinde; 05.05.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı sürücü …’in idaresindeki … plakalı araçla kendisine ait … plakalı araca çarparak aracın 9.230,00 TL hasara ve dolayısıyla da değer kaybına uğramasına neden olduğunu, aracın bu süre zarfında 45 gün de tamir servisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin tarafına 10.02.2017 tarihinde sadece 1.261,00 TL değer kaybı ödemesinin yapıldığı belirtilerek, bakiye değer kaybı ile tamir süresi araç yoksunluk kaybı için şimdilik 3.000,00 TL’nin faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve 29.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, taraflarına yapılan müracaat üzerine hasar dosyası açılarak belirlenen 1.261,00 TL değer kaybının 10.02.2017 tarihinde davacı tarafa ödenmiş olunduğu ve dolayısıyla sorumluluklarının kalmadığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu kazada davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu, davacıya ait araçta Yargıtay içtihatlarına göre yapılan hesaplama kapsamında piyasa şartlarına göre 2.000TL değer kaybı oluştuğu, kusur oranına göre davalıların 1.500TL değer kaybı zararından sorumlu oldukları, sigorta şirketi tarafından ödenen 1.261TL düşüldüğünde davalıların bakiye 269 TL değer kaybı zararını ödemeleri gerektiği, araç tamir süresi boyunca davacının 600TL araç mahrumiyet zarının oluştuğu, bu zarardan sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, diğer davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile değer kaybı tutarı olan bakiye 269 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, 600,00 TL tamir süresi yoksunluk kaybının ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına avukatlık asgari ücret tarifesi 13/2 maddesi gereğince takdir edilen 869,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, kendisini vekile temsil ettiren davalılar yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereği takdir edilen 2.131,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan raporun davacının gerçek zararını belirlemediğini, aracında 9.230TL hasar oluştuğunu, ayrıca vekalet ücretinin asıl alacağı ve davacı lehine hükmedilen miktarı geçemeyeceğini, mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğunu, tavzih kararı ile 3.440TL vekalet ücretine karar verildiğini ve davalılardan sadece sigorta şirketi vekili olduğunun gözden kaçırılarak karar verildiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355 maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle araç değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının ödetilmesi istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının değer kaybı zararına yönelik istinafı yönünden;
Kazanın, davacının kavşaktan karşıya düz seyri esnasında, sağından tali yol mahiyetindeki yoldan olay yeri kavşağa kontrolsüzce giren davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araçla kavşak içinde çarpışmaları şeklinde meydana gelmiş olmasına, davalı sürücünün tali yoldan olay yeri kavşağa yaklaşırken hızını azaltması, kavşak başında durarak kavşağa dikkatli ve tedbirli olarak girmesi, olay yeri kavşaktan karşıya geçişte, bölünmüş ana yol statüsündeki yolda solundan Gürbulak – Ağrı istikametine doğru seyirle gelen davacı idaresindeki araca geçiş önceliği tanıması gerekmesine, bu nedenle tanzim edilen raporun kazanın oluş şekline uygun bulunmasına, değer kaybına yönelik yapılan değerlendirmenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından benimsenen ilkeler çerçevesinde yapılmış olmasına, aracın değeri, araçta meydana gelen hasar miktarı nazara alındığında, tespit edilen değer kaybının da makul olmasına göre davacının değer kaybına yönelik istinafı yerinde görülmemiştir.
Davacının vekalet ücretine yönelik istinafı yönünden;
Davacı vekili tarafından “davalı lehine asıl alacaktan fazla hükmedilen vekalet ücretinin tavzihen düzeltilmesinin” istendiği ve mahkemece ara kararı ile tavzih talebinin reddine karar verildiği, her ne kadar davacı vekili tarafından tavzihle davalılar yararına 3.440TL vekalet ücretine hükmedildiği iddia edilmişse de, tavzih talebinin reddine karar verildiği ve vekalet ücreti yönünden bir düzeltmenin bulunmadığı, ancak karar tarihindeki AAÜT’nin13/3 maddesindeki “(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” hükmü nazara alındığında mahkemece kararda davacı lehine 869TL vekalet ücretine karar verildiği halde davalı lehine bu madde hükmüne aykırı olarak 2.131TL olarak fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve vekalet ücreti yönünden davalı sigorta şirketi 269,00 TL vekalet ücreti ile sorumlu olabileceğinden vekalet ücreti her iki taraf yönünden de bu şekilde düzeltilerek, davalı … ve davalı sigorta şirketi kararı istinaf etmediğinden davada iki davalı olduğu halde mahkeme kararın da hangi davalı yönünden davacı yararına vekalet ücreti takdir edildiği belirtilmeden “…davalıdan alınarak…” denildiği de nazara alınarak kararda kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/02/2020 tarihli, 2017/309 Esas – 2020/115 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
Değer kaybı tutarı olan bakiye 269 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine, 600,00 TL tamir süresi yoksunluk kaybının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,36 TL harç tutarından başlangıçta yatan peşin harç mahsup edildiğinde bakiye 8,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 51,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 723,80 TL yargılama giderini kabul ve red oranına göre 209,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince takdir edilen 869,00 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi 269,00 TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya, kendisini vekille temsil ettiren davalı sigorta şirketi yararına takdir edilen 269,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketine ödenmesine, davalı … kendisini vekille temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan 131,63 TL istinaf yargılama giderleri ve 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.