Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/546 E. 2023/87 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/546 – 2023/87
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/546
KARAR NO : 2023/87

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI : 2019/384 Esas 2020/404 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17.02.2019 tarihinde …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla, Küçük Abdullah Caddesi üzerinden Ekin Caddesi istikametine ilerlemekteyken aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, o esnada Ekin Caddesine dönüş yapan sürücü … kontrolündeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu yaralanmalı, çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin araçta yolcu konumunda olduğunu, kaza tespit tutanağına göre … plaka sayılı araç sürücüsü …’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı 52. md.’sinin 1. fıkrasının b bendinde yazan “sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” hükmünü ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin yaralandığını ve tedaviler gördüğünü, sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ancak taleplerini karşılayacak cevap verilmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 4.500,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 11.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 11.531,50 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine açılan davada başvuru şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, meydana gelen trafik kazasında davacının, arkadaşı …’ün sevk ve idaresindeki aracın müvekkili şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, hatır için taşınan söz konusu olabilmesi için sürücünün taşımak üzere araca aldığı yolcudan hiç karşı edim almamış ya da alsa bile unun önemsiz olması gerektiğini, araçta hatır için taşıma, başkasına kolaylık gösterme, iyilik etme düşüncesine dayandığını, söz konusu kazada sigortalı araç sürücüsü …’ün arkadaşı …’ı herhangi bir karşılık olmaksızın taşıdığı için hatır taşımasının mevcut olduğunu, bu nedenle bilirkişi raporunda hesaplanan bakiye tazminat hesabından hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki Yönetmelik gereği alınan raporda vücut genel çalışma gücünden %5 oranında kaybettiğinin tespit edildiği, davacının içinde bulunduğu … plakalı araç şoförünün kazada %25 oranında kusurlu olduğu, ancak yolcu konumunda bulunan davacının kazada kusurunun bulunmadığı, arkadaşının aracında yolculuk yaptığı, olayda hatır taşımasının olduğu, işsiz olduğu, esasen garsonluk yaptığı gözetilerek asgari ücret üzerinden yeni genel şartlara göre TRH-2010 bakiye yaşam tablosu gözetilerek aktüerya bilirkişisinden rapor alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, hatır taşıması olduğu gözetilerek 8.648,62 TL’nin 25.04.2018 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil şirket aleyhine açılan işbu davada başvuru şartı gerçekleşmediğini, bu nedenle işbu davanın usulden reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması ve dava açılmasına sebebiyet verilmediği halde yargılama gideri, harç, faiz ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının isabetsiz olduğunu, 02.08.2016 tarihinde Resmi Gazete’de tebliğ edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar Ek-6’da sunulması gereken belgelerin belirtildiğini, 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, hak sahibi gerçek kişiler için, TC. kimlik no., kaza raporu, mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi, hak sahibine ait banka hesap bilgilerinin ibraz edilmesi gerektiğini, davacı tarafından sağlık kurulu raporu ibraz edilmemesi sebebiyle, müvekkil şirketin gerekli işlemleri yaparak maluliyet oranı ve dolayısıyla tazminat miktarını belirlenebilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hatır taşıması indirimi yapılması nedeniyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
1) Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, davalı vekili KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de, 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile değiştirilmiş maddede, “Zarar görenin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’na da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, sigortanın temerrüdünü düzenleyen 99. maddeye atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı sigorta şirketi hakkında ZMMS kapsamında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açıldığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde;
6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde miktar veya değeri 1.500,00-TL’sini geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarihli RG.’de yayınlanan 24.11.2016 tarihli 6763 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 41. maddesi ile de, madde de yer alan “binbeşyüz” ibaresi “üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, sözkonusu kesinlik sınırı 3.000,00-TL’sına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Mahkemece davacının talebi 2.882,88 TL yönünden reddedilmiş olup, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücreti 2882,88 TL’dir. Ferî nitelikte olan vekâlet ücretinin kesinlik sınırı asıl alacağa bağlıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2019 tarih ve 2016/22-2236 Esas, 2019/1287 Karar sayılı ilamı) 2020 yılı karar tarihi itibari ile istinaf kanun yoluna müracaat sınırı olan 5.390,00-TL’nın altında olduğundan verilen karar davacı yönünden kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuramayacağından, HMK’nın 341/2, 352/1-b maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf talebinin (dilekçesinin) miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin (dilekçesinin) HMK.nın 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar itibariyle REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5 Alınması gerekli 590,78 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 147,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 443,08 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf masraflarının adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan istinaf yargılama giderinin karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda davacı ve davalıya iadesine
8-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ikmali ve iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.