Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/542 E. 2023/201 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/542 – 2023/201
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/542
KARAR NO : 2023/201

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2016/854 Esas 2020/508 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30/10/2014 tarihinde müvekkili …’nin yolcu olarak bulunduğu, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı aracın maddi hasarlı ve cismani zararlı trafik kazasına karıştığını, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/147 Esas numaralı dosyasında davacı ve davalı sürücüler hakkında dava açıldığını, yargılama kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi Akademisyen Heyetinden alınan raporda her iki sürücünün de eşit kusurlu olduğuna kanaat getirildiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu kaza sebebiyle … …’ın malul kaldığını, maddi manevi zarara uğradıklarını, müvekkili … adına kayıtlı aracın kaza mahallinden Ankara yetkili servise çekilmesi için 250,00-TL ve otopark ücreti için 300,00-TL’nin davacının oğlu tarafından ödendiğini, müvekkili … …’ın tedavisi için 245,00-TL hastane masrafı yapıldığını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak, davacı … …’ın efor kaybının telafisi için 5.000,00-TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle eksik ödenen pert-totol araç bedeli olarak şimdilik 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, davacı tarafından yapılan masrafların dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesinde; müvekkili … için talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminatını 75.992,03 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 3.034,34 TL, tedavi giderini 1.088,40 TL, yine müvekkili … için sürekli iş görmezlik/efor kaybı maluliyet tutarını 58.235,22 TL , geçici iş göremezlik tazminatını ise 3.347,00 TL olarak ıslah etmiş, ayrıca pert total bedeline ilişkin talepleri yönünden ise 18.000,00 TL olarak hesaplanan miktar ile sigorta tarafından ödenen miktarın aynı olması nedeniyle bu talep nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının kanunda belirtilen dava şartını yerine getirmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 30/10/2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkili şirkete 14/07/2014/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminatının 268.000,00-TL olduğunu, kusur durumu ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, otopark ve araç çekme ücretinin dolaylı zarar kapsamında olup teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı sigorta şirketinin hasar dosyası, taraflara ait ekonomik sosyal durum araştırmaları, SGK yazı cevabı, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/147 esas sayılı dosyası sureti, hastane evraklarının dosya içerisine alındığı, davacı … …’da meydana gelen maluliyet oranının tespiti için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 12/06/2017 tarihli raporda çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %13,2 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının rapor edildiği; davacı …’ın Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporunda ise, çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %19,2 olduğu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının rapor edildiği; kazadaki kusur durumunun ve aracın pert total bedelinin tespiti amacıyla dosyanın kusur ve zarar bilirkişine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 14/01/2020 tarihli rapora göre; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen olayda %60 oranında, davacı …’ın kazada %40 oranında kusurlu olduğu, davaya konu kaza nedeni ile aracın onarım masrafları işçilik ve malzeme dahil KDV hariç 26.209,43-TL olduğu, aracın kaza tarihindeki değerinin 18.000,00-TL olduğu, aracın hasarlı vaziyetteki sovtaj değerinin 3.150,00-TL olduğu, aracın ağır hasarlı olması nedeniyle aracın piyasa rayicinden sovtaj değerinin tenzili ile geriye kalan ödenebilir tutarın 14.850,00-TL olduğunun rapor edildiği, davacı …’nin SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının hesaplanması amacıyla dosyanın doktor bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının SGK tarafından ödenmeyen tedavi giderine ilişkin zararının 1.088,40-TL olduğunun rapor edildiği, davacı …’nin maluliyeti nedeniyle maddi tazminatın hesaplanmasına ilişkin rapor sonrasında alınan ek rapora göre; davacı … …’ın %29,2 maluliyet oranına istinaden 72.992,03-TL sürekli iş göremezlik zararı, 6 ay geçici iş göremezlik süresine istinaden 3.034,34-TL geçici iş göremezlik zararı olduğunun rapor edildiği, otopark ve çekici ücretinin kaza tarihi itibariyle rayiç tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği söz konusu 24/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; 240,00-TL otopark ücretinin olduğu, 215,00-TL çekici ücreti olduğu, toplamda ise 455,00-TL olduğunun rapor edildiği, usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu; davalı araç sürücüsünün %60 oranında kusurlu olması nedeniyle davacı … …’ın bilirkişi tarafından hesaplanan maddi zararlarını davalıdan talep etmekte haklı olduğu, davacı … tarafından her ne kadar pert total bedeli talep edilmiş ise de bilirkişi tarafından hesaplanan tutarın davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi sebebiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı İlhan’ın bilirkişi tarafından 240,00-TL otopark ücretinin olduğu, 215,00-TL çekici ücretinin olduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafından sunulan faturalar ile bilirkişi raporu arasındaki farkın makul olduğu ve söz konusu ücretlerin konum ve zamana göre farklılıklar arz edebileceği değerlendirilmekle bu talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden ise davacının kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı ile tarafların sosyal ekonomik durumları değerlendirilmek sureti ile talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile “Davacı … yönünden açılan davanın:
“1-Pert total bedeli yönünden açılan davanın reddine,
2-Çekici ve otopark ücreti yönünden açılan davanın KABULÜ ile; 250.,00-TL çekici ücreti, 300,00-TL otopark ücretinin 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00-TL tazminatın 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı … yönünden açılan davanın;
1-Sürekli iş göremezlik yönünden açılan davanın KABULÜ ile: 72.992,03-TL tazminatın 31/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Tedavi masrafı yönünden açılan davanın KABULÜ ile: 1.088,40-TL’nin 31/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00-TL tazminatın 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş hüküm davalı … ve … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde ve yasal süresi içerisinde verdiği ek istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun yanlış ve hatalı olduğunu, davacı …’nin Meslekte Kazanma Gücü Kaybının %29,2 olduğunun belirtildiğini, davacının travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle tanzim edilen raporun uygun olmadığını, davacının bu kapsamda sürekli maluliyetinin bulunmadığını, mahkemece eksik incelemeye göre karar verdiğini, ayrıca mahkemece Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan raporlardan 14/06/2017 tarihinde alınan raporda %13,1 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 4 ayı bulabileceği belirtilmişken, 27/12/2017 tarihinde alınan raporunda ise %29,2 oranında malul kaldığının belirtildiği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu; davacı …’ın maluliyeti yönünden de; travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle %19,2 oranında sürekli maluliyetinin tespit ediliğini, maluliyetinin sürekli olup olmadığının usulünce tespit edilmediğini, raporun karar vermeye elverişli olmadığını, müvekkili tarafından medikal uzmandan alınan raporda davacının sürekli maluliyetinin meydana gelmediğinin tespit edildiğini, eksik incelemeye dayalı olarak tanzim edilen rapora istinaden karar verilmesinin hatalı olduğunu; geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderinden müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, ayrıca davacının yapılan tedavi giderlerini kanıtlaması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığı tespit edilmeden müvekkilinin sorumluluğuna karar verilmesinin hatalı olduğunu; araç çekici bedeli ve otopark ücretinin yansıma zarar olduğunu ve poliçe kapsamında olmadığını, bu nedenle kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu; kararın gerekçesiz ve eksik inceleme ürünü olduğunu, HMK’nın 297. maddesine uygun gerekçeli karar bulunmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal ediliğini, belirterek kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı sigorta vekili ek istinaf başvuru dilekçesinde de; mahkemece, müvekkili hakkında davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında, talepler ayrılarak maddi tazminat için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiğini, kararın bu nedenle hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporlarına itirazlarını nazara alınmadan denetime elverişli olmayan raporlar çerçevesinde karar verildiğini, manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar ve araç hasarı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemdir.
Davacı … …, iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat ve tedavi gideri ile manevi tazminat talep etmiş iken, davacı … yaralanması nedeniyle manevi tazminat ile araç hasarı nedeniyle oluşan zararlarını talep etmiş, mahkemece davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalıların maluliyet raporuna ilişkin istinaf talepleri yönünden; haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderine ilişkin olarak açılan davalarda, yine manevi tazminatın tespitinde önem arz ettiğinden zarar görenin maluliyetinin ve maluliyeti var ise kaza illiyetinin doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir.
Mahkemece davacıların 30/10/2014 tarihinde geçirdiği kazaya istinaden tedavi evrakları kazandırılarak, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor ve ek raporlar alındığı görülmüştür.
Alınan raporlardan davacı …’ye ait 12/06/2017 tarihli raporda, davacının tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi yapıldıktan sonra; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, çalışma ve meslekte kazanma gücünü %13,2 oranında kaybettiği belirtildikten sonra, raporun devamında, “…3-Hastanın istemesi halinde psikiyatrik şikayetlerine yönelik en yakın bir Devlet Üniversitesi Hastanesi veya Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından muayenesinin yapılarak;
a) Psikiyatrik bir hastalığının bulunup bulunmadığı bulunuyorsa ve daha önce herhangi bir tedavi/takip almadı ise tedavi/takip sonrası tekrar değerlendirerek kalıcı psikiyatrik bir hastalığının bulunup bulunmadığını,
b) Mevcut durumunun 30/10/2014 tarihli kaza ile illiyetinin olup olmadığını,
d)Kişinin günlük işlerini etkilemesi bakımından hafif/orta/ağır şeklinde derecelendirildiğini, belirtir raporun (üzeri uzman doktor kaşeli ve imzalı) tarafımıza gönderilmesi halinde yeniden rapor düzenlenebileceği kanaatinde olduğumuzu” denilerek rapor tanzim edilmiştir.
Davacı … …’ın alınan ilk rapordan sonra A.Ü. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Polikliniği tarafından düzenlenen 07/11/2017 Tarihli muayene notundan sonra Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 27/12/2017 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre ilk raporda belirlenen yaralanması yanı sıra hafif derece travma sonrası stres bozukluğunun saptandığı kabul edilerek çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranın %29,2 olduğu belirtilmiştir.
Yine, davacı …’ın alınan 09/07/2018 tarihli maluliyet raporunda; davacının tedavi evrakları incelenerek, muayenesi yapılarak ve şikayetleri dinlenerek tanzim edilen raporunda, hastanın şikayetleri bölümünde “Hasta ile yapılan görüşmede; yaklaşık 3,5 yıl önce trafik kazası geçirdiğini, kaburgasının kırıldığını, 2 gün yoğun bakımda, 2 gün de serviste yattığını, şu anda sağ tarafının üzerine yattığında ağrısının olduğunu, kazadan dolayı herhangi bir ilaç kullanmadığını, psikiyatriye gitmediğini, kazadan sonra başlayan uykusuzluk, araçlara binememe, sinirlilik gibi herhangi başka bir şikayetinin olmadığını, araç kullanabildiğini ifade etmiştir.” denildikten sonra, davacının geçirdiği kaza nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine maluliyet bulunmadığı, tıbbi iyileşme süresinin 1,5 ay kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
İlk raporun tanziminde, psikiyatrik şikayetleri olmadığı tespit edilen davacı …’ın rapora itirazı üzerine bu kez psikiyatrik rahatsızlığı olduğunu belirtmesi üzerine, Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Erişkin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan alınan 06/05/2019 tarihli ve 105492 sayılı raporda;
psikiyatrik rahatsızlıkları olduğunu beyan etmesi üzerine hazırlanan muayene sonucuna göre, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından ikinci alınan raporda, bu muayene raporu da değerlendirilerek; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tedavi ile çalışma olanağı vermeyen tedavi sonrası stres bozukluğu olduğu değerlendirilerek çalışma ve meslekte kazanma gücünü %19,2 oranında kaybettiği, tıbbi iyileşme süresinin 6 ayı bulacağı belirtilmiştir.
Davalı tarafından her iki rapora da itiraz edilmiştir.
Mahkemece de, yapılan yargılama neticesinde davacı …’ın %19,2 oranında malul kaldığına ilişkin raporun uygun olduğu kabul edilerek, yine davacı … …’ın yaralanmasına ilişkin olarak her ne kadar gerekçeli kararda %13,2 maluliyet oranın uygun görüldüğü belirtilmiş ise de, aktüer hesaplamada %29,2 maluliyete ilişkin hesaplamaya göre karar verilerek, ikinci rapora göre karar verilmiştir.
Kaza, 2014 yılından meydana gelmiş olup, hükme esas alınan raporlar kazadan 3-4 yıl sonra düzenlenmiş olup kaza sonrasında davacıların psikiyatrik tedavilerine ilişkin evrak bulunmadığı gibi, özellikle davacı …’ın psikiyatrik şikayetleri olmadığını belirttiği raporda açıklanarak ilk rapor tanzim edilmişken, rapora itirazında buradaki tespitin aksine şikayetleri olduğunu beyan etmesi üzerine ikinci rapor tanzim edilmiştir. Öte yandan raporlarda, meydana geldiği belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun kazadan uzun süre sonra ileri sürülmesine rağmen kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı, iyileşmesinin mümkün olup olmadığı, travma sonrası stres bozukluğu olması halinde ise meydana gelen durumun, çalışma gücünün azalmasına yahut yitirilmesine etki edecek boyutta olup olmadığı, davacıların kazadan sonra bu hususta tedavi almamışlarsa zararın oluşmasına yahut artmasına etkilerinin olup olmadığı değerlendirilmediğinden hükme esas alınan rapor karar vermeye elverişli görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davacılar kaza sonrası psikiyatrik tedavi görmüş ise davacıların tedavi gördükleri kurumlardan tüm tedavi evrakları dosyaya kazandırılarak, özellikle davacı …’ın ilk raporunda psikiyatrik şikayetleri olmadığına ilişkin tespit de nazara alınarak, meydana gelen kazaya bağlı maluliyetlerinin meydana gelip gelmediği, davacıların mevcut maluliyetleri var ise kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, maluliyetlerinin sürekli olup olmadığı, çalışma gücünün azalmasına veya kaybına etki edebilecek boyutta olup olmadığı hususunda, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nın 54. maddesi kapsamında çalışma gücünün azalmasına yahut yitirilmesinin tespitine esas alınacak yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken esik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre; davacının, davalıdan birden fazla talebinin olması halinde, davanın özelliği gereği zorunlu olmadıkça bu talepler aynı dava dilekçesi ile talep edilebilir. HMK’nın 110. maddesinde “davaların yığılması” olarak düzenlenen, bu tür davalarda dava değeri taleplerin toplamı üzerinden belirlendiği gibi, yapılacak yargılama sonucunda da, hükmedilecek vekalet ücreti dava değerine göre ret kabul durumuna göre tespit edilir. Manevi tazminat için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde ayrık düzenleme olduğundan, manevi tazminat taleplerinde hükmedilecek vekalet ücreti maddi tazminattan ayrı olarak değerledirilir. Maddi tazminat kalemleri ayrılarak ret kabul durumuna göre vekalet ücreti takdir edilemez.
Mahkemece, her bir davacının talep ettiği toplam maddi tazminat miktarına göre, ret kabul oranı değerledirilerek, vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, dava edilen maddi tazminatı oluşturan kalemler ayrı ayrı değerlendirilerek vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı şekilde öncelikle davacıların kaza sonrası psikiyatrik tedavi görmüş iseler buna ilişkin evrak bildirilecek kurumlardan getirtilerek, davacıların kazaya bağlı maluliyetinin ve geçici iş göremezlik süresinin tespitine yönelik, önceki raporlardaki çelişkiyi giderecek maluliyet raporu alınarak, hüküm sadece davalılar tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış haklar da gözetilerek, davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre istinaf edenlerin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/09/2020 tarihli 2016/854 Esas – 2020/508 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalılara iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2020/8623 E. Sayılı dosyasına depo edilen 150.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.