Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/540 E. 2023/86 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/540 – 2023/86
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/540
KARAR NO : 2023/86

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2018/197 Esas – 2020/493 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta A.Ş. vekili vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14.10.2008 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı … Sigorta AŞ.’ye Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı kamyonun karıştığı trafik kazasında yolcu olan müvekkil davacının kaza nedeniyle maddi zarara uğradığını belirterek, şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici dönem bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile talebini toplam 80.351,15-TL’ye artırarak, bu tutarın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini istemiş, 19/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile talebini toplam 92.675,42-TL’ye çıkartarak bu tutarın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; usulü itirazlarının yanı sıra esas yönünden davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu kaza ile ilgili müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere poliçe teminat limiti ile sınırlı bulunduğunu, dava öncesi temerrüdün gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, sigortalı araç sürücüsünün %100, davacının ise kusursuz olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen raporlardan davacının %33 kalıcı maluliyeti olduğu, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik hali oluştuğu ve 3 ay boyunca bakıma muhtaç olduğunun anlaşıldığı, davalı sigorta şirketinin bakıcı ihtiyacı halinde bakıcı giderini tazmin etme sorumluluğu, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesinin ZMMS poliçesi kapsamında 125.000.TL limit ile var olduğundan asgari ücret üzerinden hesaplanıp belirlenen 1.929,75.TL bakıcı gideri, 4.694,17.TL geçici iş göremezlik, 86.051,50.TL sürekli iş göremezlik yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 4.694,17-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 86.051,50-TL sürekli işgrömezlik tazminatının, 1.929,75-TL bakıcı tazminatı, sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 08/03/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili; yerel mahkemece zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kaza, 14/10/2008 tarihinde meydana gelmiş olmakla; yerel mahkeme huzurundaki dava 13/03/2018 tarihinde açıldığından Karayolları Trafik Kanunu 109/2 maddesi ve 5237 sayılı TCK gereğince dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kaza yaralamalı bir kaza niteliğinde olup TCK’da yer alan taksirle yaralama suçunun konusunu oluşturduğunu, işbu sebeple 8 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra huzurdaki davanın açıldığını, mezkur kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından müvekkil şirketin de sorumluluğu bulunmadığını, yerel mahkemece kusur yönünden herhangi bir bilirkişi raporu dahi alınmadığını, sigortalı … plaka sayılı aracın tamamen kusurlu kabul edildiğini, kaza sonrası resmi görevliler tarafından düzenlenen KTT ile ceza dosyasından alınan kusur bilirkişi raporunun birbiri ile çelişmekte olup işbu mübayenetin giderilmediğini, maluliyet oranının fahiş olduğunu, davacı yan tarafından sunulan maluliyet raporunun hükme esas alınmasının isabetsiz olduğunu, maluliyet raporunda davacı yanın uğradığı iddia olunan maluliyet oranının fahiş olarak belirlendiğini raporda, kalçada 50 derece kısıtlılığın hangi eklem hareketinde (Fleksiyon-Ekstansiyon, Abdüksiyon-addüksiyon, iç ve dış rotasyon) olduğu belirtilmediği gibi kalça eklem açıklık değerleri belirtilmemesine karşın kalça eklem hareketlerinde %50 sertlik maddesi gereği kayıp oranı hesaplamasında bulunulduğunu, hesaplamaya dahil edilen sol diz fleksiyon kısıtlılığı ile kaza arasında nedensellik net olarak değerlendirilememekle birlikte diz eklem açıklık değerlerine göre kişide %0 oranında tüm vücut fonksiyon kaybına neden olabilecek nitelikte olduğunu, incelemeye konu raporda belirtili sekellerle kaza arasında nedensellik net olarak değerlendirilmemiş olup tanzim edilen raporun hükme elverişli bir rapor olmadığını, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacı yan zararının fahiş olarak hesaplandığını, hesap raporunun hatalı olduğunu, istiap haddi (5) aşılması sebebiyle Yargıtay Yerleşik İçtihatları doğrultusunda en az %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, müvekkil şirket yönünden avans faizine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olup davacı yan ile müvekkil şirket sigortalısı arasında ticari bir ilişki bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Zaman aşımı defi yönünden; davalı …Sigorta Anonim Şirketi tarafından zamanaşımı defi’nde bulunulduğu anlaşılmakta olup, öncelikle belirtilmelidir ki, zamanaşımı def’i davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı). Bu nedenle mahkemece, zamanaşımı def’i incelenmeksizin hüküm kurulması isabetli değildir.
Diğer taraftan, yerel mahkemece davacının yaralanmasına ilişkin olarak maluliyet raporu alınmamış; davacı tarafından ibraz edilen rapora dayalı olarak karar verilmiştir. Belirlenen tazminat miktarına tarafların itirazları da dikkate alındığında; kaza nedeni ile yaralanan davacının yaralanması nedeni ile zararın kapsamının belirlenmesi açısından davacının sadece kazaya bağlı maluliyetin varlığı ve oranı, varsa iş göremezlik süresinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımından kaza nedeni ile davacının gördüğü tüm sağlık hizmetlerine ilişkin kayıtların ilgili birimlerden getirtildikten sonra Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağını net olarak ortaya koyar şekilde maluliyet raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, davacının yasal faiz talep ettiği anlaşılmakla talep aşımı sonucu avans faizine hükmedilmesi isabetsizdir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarihli, 2018/197 Esas – 2020/493 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın ve başvuru harcının istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2020/10358 Esas dosyasına depo edilen 160.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.