Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/537 E. 2023/203 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/537 – 2023/203
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/537
KARAR NO : 2023/203

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2020
NUMARASI : 2019/374 Esas 2020/428 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalılar …. Şti. ile …vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/06/2016 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca, davalıların; sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın, karayolları trafik düzenlemelerinin çok üzerinde bir hızla, alkollü sürücünün kullanımda iken arkadan çarpması ile meydana gelen kazada, müvekkilinin ağır yaralandığını ve hayati fonksiyonlarını etkileyecek biçimde kemik kırıkları oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, davalıların zararlarından sorumlu olduklarını, sigorta şirketine müracaat edilmiş ise de zararının karşılanmadığını, ileri sürerek manevi zararları nedeniyle 7.500,00 TL manevi tazminatın, davalı … ve davalı …. Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline; güç/efor tazminatı için 25,00 TL, yoksun kalınan kazanç için 25,00 TL, tedavi masrafları için 25,00 TL, bakım tazminatı için 25,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 02/03/2020 tarihli celsede; müvekkili masraf vermediği için, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olan maddi tazminat talebinden feragat ettiğini, manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini belirtmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Davalılar …. Şti ve …vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket adına kayıtlı ve diğer müvekkili …sevk ve idaresindeki aracın 04/06/2016 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda davacı …’ın maddi ve manevi olarak zarara uğradığı gerekçesiyle mevcut davanın açıldığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesini engellemek için çaba sarf ettiğini ancak davacının içinde bulunduğu aracı kullanan sürücünün yolu kontrol etmeden şerit değiştirmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, kaza nedeniyle açılan Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/710 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada 22/12/2016 tarihli duruşmada davacı …’ın mahkeme önünde “yaralanmadan dolayı masrafları sigortam karşıladı. İş gücü kaybım da olmadı” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacının, müvekkilinin aracı alkollü kullandığını iddia etmesinin doğru olmadığını, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme sonucu doğuracak şekilde talep edilmesinin yerinde olmadığını, müvekkiline ait aracın … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu ve davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili beyan dilekçesinde; müvekkil şirketin manevi tazminat yönünden poliçe kapsamındaki sorumluluğunun 10.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini beyan ederek, ihbar olunan sıfatını haiz müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulamayacağının göz önünde bulundurulması, talep edilen manevi tazminat tutarının kazanın mahiyeti itibariyle yüksek olduğunu hususunun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davacının 02/03/2020 tarihli 3 no.lu celse beyanında; müvekkilinin masraf vermek istememesi nedeniyle maddi tazminat talebi olan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinden feragat ettiğini, manevi tazminat yönünden ise davaya devam etmek istediklerini beyan ettiği, trafik kazası nedeniyle tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla kusur bilirkişisinden alınan raporda; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalanan, davalı …. Şti. adına kayıtlı aracın davalı sürücüsü …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (56-c) maddesinin ihlali nedeniyle %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın dava dışı sürücüsü …’nun meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığının belirtildiği, manevi tazminat talebi yönünden, olayın oluş şekli, dava konu trafik kazası olayının ağırlığı, olay nedeniyle duyulan elem ve acı, tarafların kusur durumu, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alındığında, 3.500,00-TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile; “Davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, 3.500,00-TL manevi tazminatın 04/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar …. Şti. ve …vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminatın eksik incelemeye dayalı olduğunu, davalıların sosyal ekonomik durumunun araştırılmadan karar verildiğini, eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılması gerektiğini, takdir edilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin burun kırığı meydana geldiğini, çekmiş olduğu acı nedeniyle gitmekte olduğu arkadaşının düğününe katılamadığını, dahası kaza mahalline gelen arkadaşının damatlığının kan olması nedeniyle arkadaşına mahcup olduğunu, bu nedenle yerel mahkemece tüm bu hususlar değerlendirilerek davalının sosyal ekonomik durumu nazara alınarak manevi tazminatı belirlemesi gerektiğini, hükmedilen faiz türünün hatalı olduğunu, davalının tüzel kişi tacir olması nedeniyle faize avans faizi olarak hükmedilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar …. Şti. ve …vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün yolu kontrol etmeksizin şerit değiştirmesi ile kazanın meydana geldiğini, ceza dosyasında, davacının mahkeme önünde “yaralanmadan dolayı masraflarım sigorta tarafından karşılandı, iş güç kaybım da olmadı” şeklinde beyanda bulunduğunu ve aracın hasarından kaynaklı zararı olduğunu başkaca zararı olmadığını açıkça beyan ettiğini, davacının manevi zarara uğradığı iddiasının soyut ve dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca hükmedilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme yaratacak miktarda fahiş belirlendiğini, davacının maddi tazminattan feragat ettiğini, buna rağmen müvekkilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının hatalı olduğunu; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine rağmen, müvekkilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının da hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı ve davalılar …. Şti. ve …vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Olay tarihinde, davalılardan …’un sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken ön ilerisindeki, davacının yolcu olduğu araca çarpması neticesinde, davacının nazal fraktür oluşturacak şekilde yaralandığı, kaza tespit tutanağı, tedavi evrakları, ceza doyasındaki savunma ve beyanlar ile dosya kapsamından anlaşılmıştır.
1-Davalılar vekili tarafından kusur oranına itiraz edilmiş ise de, davalının sevk ve idaresindeki araç ile ön ilerisinde seyreden davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca arkadan çarpmış olmasına, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücünün kazaya etkili eyleminin kanıtlanamamasına, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline uygun bulunmasına göre davalı vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalılar vekili, davacının ceza dosyasında manevi zararı olduğundan bahsetmemiş olmasına göre manevi tazminat talep edemeyeceğini ileri sürümüş ise de; TBK’nın 56/1. maddesi kapsamında bedensel zarar meydana gelmiş olması durumunda zarar görenin bir miktar manevi tazminat ödenmesini talep edebilir. Davacı maluliyet raporu alınmasından vazgeçerek maddi tazminat talebinden feragat etmiş, bu nedenle de maluliyet oranını (durumunu) kanıtlayamamış ise de, dosya kapsamında mevcut tedavi evraklarına göre davacının “nazal fraktür” oluşacak şekilde yaralanmış olmasına, davacının meydana gelen yaralanmasını kanıtladığı ölçüde manevi tazminat talep edebilecek olmasına, ceza dosyasındaki beyanların manevi zararı olmadığı şekilinde değerlendirilemeyecek olmasına göre davalılar vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı, meydana gelen yaralanması nedeniyle manevi tazminat talebinde kaza neticesinde tedavi evrakları ile “nazal fraktür” oluşacak şekilde yaralandığını kanıtlamış ise de, söz konusu yaralanmanın maluliyetini oluşturduğu ve bundan sonraki yaşantısına etkisi olacağına yönelik, iddiasını ispatı açsından maluliyet raporu almaktan imtina etmiştir. Bu yöndeki beyanını mahkemeye ileterek, maddi tazminat talebinden de feragat etmiştir. Bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin ispat edilen yaralanması çerçevesinde değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu kapsamda yapılacak değerlendirmede de 6098 TBK’nın 56/1. maddesi hükmüne göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51. maddesindeki; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur oranları, davacının sosyal ekonomik durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, davacıların sayısına göre ödenecek tazminat miktarı, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davacı vekilinin ve davalılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; istinaf eden davacı vekilinin ve davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
4-Davacı vekilinin faiz türüne yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı vekili dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın ticari faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı şirket tüzel kişi tacir olup, meydana gelen kaza TTK’nın 3. maddesi gereğince davalı yönünden ticari iş mahiyetinde bulunduğundan, TTK’nın 19. maddesi kapsamında borcun “ticari” olmasına ve diğer taraf açısından da “ticari iş” olmasına göre, davacının faize ilişkin talebi de nazara alınarak, hüküm altına alınan tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, “yasal faiz” ile davalılardan tahsiline karar verilmiş olması isabetli olmadığından davacı vekilinin faize yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
5-Davalılar vekilinin maddi ve manevi tazminat yönünden kurulan hükümdeki, vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece davacının maddi tazminata yönelik taleplerine ilişkin olarak, maddi tazminata ilişkin olarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına göre; kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına A.A.Ü.T’ye göre vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yine manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, reddedilen kısım üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına A.A.Ü.T’ye göre vekalet ücreti takdir edilmemiş olması da doğru görülmemiş, davalılar vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre; yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile 4 no.lu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin, 5 no.lu bentte yazılı nedenlerle davalılar …. Şti. ve …vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, kararın HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında kabul edilen kısma yönelik “yasal faiz” olarak belirlenen faizin, “avans faizi” olarak düzeltilerek, yine maddi ve manevi tazminat taleplerinde davalı yararına hükmedilmeyen vekalet ücretinin istinaf eden davalılar yönünden karara eklenmesi ile kararın düzeltilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen taraf yönünden kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin ve davalılar …. Şti. ve …vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/09/2020 tarihli, 2019/374 Esas – 2020/428 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
3.500,00-TL manevi tazminatın 04/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … … Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 239,09-TL olduğundan peşin olarak alınan 130,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 108,96-TL harcın davalılar …ve …… Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 607,20-TL’sinin davalılar …ve … … Ltd. Şti.’nden, geriye kalan 712,80-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı manevi tazminat yönünden duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar … … Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 100,00 TL, kısmen reddedilen manevi tazminat talebi yönünden (tarife’nin 10/2 maddesi nazara alınarak) 3.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar … … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan, 174,53-TL harç toplamı ile 903,40-TL (bilirkişi ücreti, posta ve tebligat masrafı) olmak üzere toplam 1.077,93-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 495,84-TL’sinin davalılar …ve …… Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 582,09-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı ile davalılar … … Ltd. Şti. tarafından atırılan “istinaf karar harcının” talep halinde yatıran taraflara iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 42,50 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 191,10 TL’nin davalılar … … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
IV-İstinaf başvurusu nedeniyle istinaf eden davalılar tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcnın davacıdan alınarak davalılar … … Ltd. Şti. verilmesine,
V-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.