Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/534 E. 2023/202 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/534 – 2023/202
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/534
KARAR NO : 2023/202

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2018/267 Esas 2020/486 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16/11/2017 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye Trafik Sigorta poliçesiyle sigortalı araçla, davalı … Sigorta A.Ş’ye sigortalı araçların karışmış oldukları trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak malul olduğu, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, davalılarca müvekkiline ödeme yapılmış ise de ödemelerin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını tutarak, davalılardan 100,00 TL geçici ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davacı vekili dava değerini artırarak 46.547,63TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketince sigortalı olduğu ve davacıya meydana gelen yaralanması nedeniyle 16/06/2017 tarihinde 10.627,00 TL ödemenin yapılmış olunduğunu sorumluluğun sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu ve taraflarınca 06/11/2017 tarihinde 32.147,00 TL ödemenin de ekteki dekonttan da anlaşıldığı üzere yapılmış olunmakla, sorumluluklarının kalmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, kusur bilirkişisinden alınan raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigorta A.Ş’ye sigortalı çekicinin sürücüsünün %75 oranında, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı otobüs sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının bedensel özür oranının %13, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun tespit edildiği, aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda; daha önce yapılan ödemeler güncellenerek indiriminin sağlanmasından sonra … Sigorta A.Ş’den geçici-sürekli iş göremezlikten kaynaklanan bakiye tazminat alacağının toplam 34.598,15 TL, davalı … Sigorta A.Ş.’den geçici-sürekli iş göremezlikten kaynaklanan bakiye tazminat alacağının toplam 11.949,48 TL, buna göre kaza neticesinde davacının bakiye zararının 46.547,63 TL olduğunun belirlendiği, davacının zararlarını davalılardan talep edebileceği gerekçesi ile; “Davanın kabulü ile 46.547,63 TL geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda TRH2010 Yaşam tablosuna göre %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplaması yapıldığını, söz konusu raporun bu haliyle hüküm verilmeye elverişli olmadığını, bu nedenle PMF1931 Yaşam Tablosu uygulanmak suretiyle tazminatın hesaplanması gerektiğini, faizin de uyuşmazlık sigorta hukukundan kaynaklandığından avans faizi olarak uygulanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik talebi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın, davacının ıslah talebine göre kabulüne karar verilmiş, hüküm aktüer hesap raporuna ve uygulanan faize yönelik olarak istinaf edilmiştir.
1-Davacı vekilinin hesaplama yöntemine ilişkin olarak istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece, davacının cismani zarar nedeniyle tazminat talebine ilişkin olarak kusur ve aktüer bilirkişisinden rapor alınmış, davacı vekili tarafından rapor tebliği üzerine belirsiz alacak davası olarak açtığı davada dava değerini 32.835,47 TL olarak belirlemişken, 06/01/2020 tarihinde alınan ikinci raporda tazminat miktarının toplam 46.547,63 TL olarak hesaplanması üzerine, ıslah dilekçesi ile dava değerini 46.547,20 TL olarak ıslah etmiş, 2918 sayılı Yasanın 90. maddesinde yapılan yasal düzenlemenin iptaline ilişkin 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı 17/07/2020 tarihli AYM kararının 09/10/2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra, 22/10/2020 tarihinde yapılan duruşmada da davacı vekilinin tahkikatın devamına yönelik talepte bulunmaksızın, delil durumuna göre davanın kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece de, davacının ıslah talebine göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin, Resmi Gazete’de yayımlanan iptal kararından sonra ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada, aktüer hesap raporuna ilişkin itirazda bulunmayarak, toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş olmasına, tazminat talepli davada re’sen araştırma ilkesinin uygulanmayacak olmasına, mahkemece davacının talebine göre karar verilmiş olmasına göre, davacının talebi çerçevesinde verilen kararda isabetsizlik bulunmasına göre davacı vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin faiz türüne ilişkin istinaf talebine gelince; davacı, dava dilekçesinde tazminat alacağının avans faizi ile tahsilini talep etmiş olup, haksız fiile neden olan her iki araç işleteni de tacirdir. Bu nedenle meydana gelen kaza, sigorta şirketlerinin sorumluluğunu üstlendiği işletenler yönünden ticari iştir. Bu durumda davacı, davalıların temerrüdü nedeniyle 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince temerrüt faizinin avans faizi ile ödenmesini talep edebileceğinden, mahkemece hüküm altına alınan tazminatın avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi ile 2 no.lu bentte yazılı nedenlerle istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre kararın HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararında “yasal faiz” olarak belirtilen temerrüt faizinin “avans faizi” olarak düzeltilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararındaki kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/10/2020 tarihli, 2018/267 Esas – 2020/486 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kabulü ile, 46.547,63 TL geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek “avans faizi” ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 3.179,67 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 35,90 TL harç, 115,00 TL tamamlama harcı, 48,00 TL tamamlama harcı toplamı 198,90 TL’nin mahsubu ile noksan olan 2.980,77 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 115,00 TL tamamlama harcı, 48,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 234,80 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.515,50 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti, 400,00 TL A.Ü.ATK maluliyet tespiti ücreti, olmak üzere toplam 1.915,50 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 6.851,19 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 68,50 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 217,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.