Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/526 E. 2023/76 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/526 – 2023/76
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/526
KARAR NO : 2023/76

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2015/1058 Esas – 2020/127 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/01/2015 tarihinde …’in, sevk ve idaresindeki araçla davacının sevk ve idaresindeki motorsikletin çarpışması neticesi motorsikletin, çarpmanın etkisiyle savrularak aynı istikamette seyir halinde olan sürücü … idaresindeki araca çarpmasıyla meydana gelen kazada davacının ağır yaralandığını belirterek şimdilik 50,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı, 950,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın kusurları oranında müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talebini 8.744,08 TL olarak arttırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı bulunduğunu, mahkemece kusurun değerlendirilmesi ve belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının kusur oranında belirlenebileceğini, davacı yanın kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediği için müterafik kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, geçici işgöremezliğe ilişkin 8.744,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 07.01.2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının maluliyet oranının %20 olarak belirlendiğini, dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 30.01.2019 tarihli raporda ise davacının maluliyet oranının %0 olarak belirlendiğini, davacının 17.09.2013 tarihinde ve 28.01.2015 tarihinde olmak üzere 2 farklı tarihte trafik kazası geçirdiğini, davaya konu trafik kazası 28.01.2015 tarihli kaza olmasına karşın tahminen Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından önceki kaza olan 17.09.2013 tarihli kaza evraklarının incelendiğini, mahkemeye sundukları hastane evrakları incelendiğinde davacının davaya konu trafik kazası dolayısıyla sakat kaldığının anlaşılabileceğini, davacıda kaza neticesi sol tibia şaft kırığı oluştuğunu, opere edilerek tibiaya çivi takıldığını ve uzun bacak atel uygulandığını, neticeten Akhisar Mustafa Kirazlıoğlu Devlet Hastanesi’nin 07.01.2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 30.01.2019 tarihli rapor arasında büyük çelişki bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle cismani zarara bağlı maddi tazminat istemidir.
Maluliyete ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilemez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması veya tespit edilen rahatsızlıkların çelişmesi durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2020/6372 K., 2019/3629 E. 2020/5191 K., 2016/13576 E. 2019/6279 K.)
Somut olayda ise, mahkemece hükme esas alınan 11.02.2018 tarihli İstanbul Adli Tıp İkinci İhtisas Dairesi tarafından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında düzenlenen rapor uyarınca kaza neticesi meydana gelen sol tibia şaft kırığına bağlı olarak davacının sürekli iş göremezlik durumunun gerçekleşmediği ancak 9 ay iyileşme süresine ihtiyaç duyulduğunun belirlendiği, dosyada yer alan Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 07.01.2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda ise davacının opere sol tibia şaft fraktürüne bağlı olarak engel oranının %20 olarak belirlendiği, davalı tarafça maluliyet raporuna süresi içinde itiraz edilmiş olmasına karşın mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece dosyada mevcut raporlar arasında açıkça çelişki olduğundan, davacının meydana gelen kaza nedeniyle tüm tedavi evrakları dosyaya kazandırılarak, ilgili Adli Tıp Genel Kurulu’ndan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde; davacının kazaya bağlı maluliyetinin meydana gelip gelmediği, maluliyeti meydana gelmiş ise hangi oranda olduğu hususunda rapor alınarak ve raporlar arasındaki çelişki giderilerek, gerektiğinde aktüer bilirkişiden değişen maluliyet raporu doğrultusunda ek rapor alınarak sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Bu gerekçeler ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih, 2015/1058 Esas – 2020/127 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.