Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/523 E. 2022/607 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/12/2011 tarihinde davalı …’in, sevk ve idaresindeki ……plakalı araç ile seyir halinde iken ışıklı kavşaktan geçtiği sırada, aracın seyrine göre sağ taraftan karşıya geçmek isteyen davacı … … çarparak yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, aracın çarpması neticesinde müvekkilinin havalanarak, aracın ve devamında da tretuvar taşının üzerine düştüğünü, tedavi giderlerinin sosyal güvencesinden karşılanmasına rağmen eşinden ayrılan müvekkilinin tek başına yaşaması sebebiyle kaza sonrası zor günler geçirdiğini ve bir yıl süresince yemek, tuvalet ve banyo gibi zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamaması nedeniyle kendisine bakıcı aramak zorunda kaldığını, kardeşinin müvekkiline bakmayı teklif etmesi üzerine teklifi kabul eden davacının bakıcı ücretini de kardeşine ödediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakıcı giderine istinaden 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 7.500 TL manevi tazminatın davalı …’ten, kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …. plakalı aracın müvekkili şirkete 03/06/2011-2012 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamında sayılması sebebiyle SGK tarafından karşılanması gerektiğini, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmemesi sebebiyle olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı …’in, seyir halinde olduğu araç ile olay mahalli kavşağa yaklaştığında hızını azaltması gerekirken aksine aynı hızda seyrederek davacı yayaya çarpması ile sonuçlanan kazada %40 oranında kusurlu olduğu, davacı … …’ın ise, kaza yerine yakın mesafede yaya geçidi bulunmasına rağmen yaya geçidini kullanmayarak, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde ve kontrolsüzce karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı, davalı sürücüye ilk geçiş hakkını tanımadığı ve bu nedenle davalı aracınca çarpılmaya maruz kaldığı olayda %60 oranında kusurlu olduğu, maluliyet yönünden ise, davacının kaza neticesinde bir süre bakıma muhtaç kaldığı sabit olup, tüm bu bilgiler ışığında oluşan zarardan davalı sürücü ile birlikte davalı … şirketinin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca sigortalı aracın sürücüsü davalı …’in kusuru oranında sorumlu oldukları kanaatine varılmış, karar vermeye elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının (%60 oranında kusur indiriminden sonra) toplam 702,67 TL bakıcı giderinin oluştuğu anlaşıldığından maddi tazminat talebi ile açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden ise, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %40 oranında, davacının %60 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının sürekli iş göremezlik oranının % 46,2 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı ve 2 ay bakıma muhtaç olduğu hususları gözetildiğinde söz konusu maluliyetin, davacıyı manevi olarak olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle,
“A) 1-Maddi tazminat talebi ile açılan davanın kısmen kabulü ile, 702,67 TL bakıcı giderinden kaynaklanan maddi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 20/12/2011 tarihinden itibaren, davalı … şirketinden dava tarihi olan 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
B) 1-Manevi tazminat talebi ile açılan davanın kabulü ile, 7.500 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece kusur raporlarına itirazlar göz önüne alınmadan hüküm tesis edildiğini, dosya kapsamında alınan 30.06.2016 tarihli kusur raporunda; “Davalı …’in %70 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu” tespit edildiğini, hükme esas alınan T.C. …. raporunda ise; “…olayda sürücü …’in %40 oranında kusurlu, yaya … …’ın %60 oranında kusurlu olduğu” kanaatine varıldığını, raporun eksik ve hatalı inceleme ile tanzim edildiğini, dava konusu kaza davalı …, 20.10.2011 tarihinde gece 23.00 sularında sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesinden … … istikametine seyir halinde iken ışıklı kavşaktan geçiş esnasında aracın seyrine göre sağ taraftan karşıya geçmek isteyen davacı müvekkil … … çarptığını, müvekkil yaya … …’ın, kavşak başından karşıdan karşıya geçerken kurallara uygun olarak geçtiğini, ancak hava yağışlı ve gece olmasına rağmen davalı kavşağa yaklaştığı halde hızını azaltmadığını, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunda davacı müvekkilin maluliyet oranının düşük belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için … … bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Kusura ilişkin olarak ise, 20/12/2011 günü saat 23:00 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … caddesini takiben … çöplük istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, seyir yönüne göre sağ taraftan kaplamaya giren ve yolun büyük bir kısmını kateden yaya … … çarpması neticesi dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Kesinleşen ceza dosyasında davalının asli, davacının tali kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Dosyada alınan ilk raporda, davalı …’in %70 (yüzde yetmiş) ve davacı yaya … …’ın % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, …. hazırlanan 12.01.2018 tarihli raporda, sürücü …’in % 40 (yüzde kırk) ve yaya … …’ın % 60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, çelişkiyi gideren …. raporunda da, davalı sürücü …’in % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ın %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiş olup, çelişkiyi gideren kusur raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bakıcı giderine ilişkin olarak ise, …. Başkanlığı tarafından davacının yaralanması sebebiyle bakıcı ihtiyacı ve süresinin tespiti yönünden düzenlenen raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiş olup, belirtilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.