Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/516 E. 2023/51 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/516 – 2023/51
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/516
KARAR NO : 2023/51

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2018/868 Esas – 2020/366 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’nın maliki, diğer davalı …’ün sürücüsü olduğu … plakalı aracın 14/01/2017 tarihinde sebebiyet verdiği kaza sonucunda …’un yaralanarak malul kaldığını, aracın ZMMS poliçesi olmadığından …’un başvurusu üzerine 28/07/2017 tarihinde 102.098,00 TL tazminat ödemek zorunda kalındığını, yasa ve yönetmelik uyarınca Güvence Hesabının yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara rücu hakkı tanındığını, 102.098,00 TL tazminatın ödeme tarihi itibari ile işleyen faizi ile birlikte aracın maliki ve sürücüsünden tahsili için Ankara 31. İcra Dairesinin 2017/107040 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … ile Davalı …’ya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … adına kayıtlı olup, diğer davalı …’ün sürücüsü olduğu ve geçerli ZMMS poliçesi bulunmayan aracın yaptığı kaza sonucu malul kalan üçüncü şahsın güvence hesabından tahsil ettiği bedelin, güvence hesabı tarafından rücuen araç maliki ile sürücüsü olan davalılardan tahsili için davacı tarafından davalılar aleyhine Ankara 31 İcra Müdürlüğünün 2017/17040 Esas Sayılı dosyası ile 103.104,99 TL yönünden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takip konusu alacağa ve fer’ilerine itiraz edilmiş olduğu ve takibin durduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davası açtığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda kazada yaralanan dava dışı şahsın maluliyet ve kusur oranı dikkate alındığında talep edebileceği tazminat miktarının davacı tarafından ödenen miktardan az olduğu, işlemiş faizin talep edilen miktardan az olduğu, davacının davalıların kusuru oranında gerek esas alacak, gerekse işlemiş faiz ve gerekse de yaptığı ihtiyati haciz vekâlet ücretini talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalılar aleyhine Ankara 31 İcra Dairesi’nin 2017/17040 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe 25.391,11 TL asıl alacak, 250,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.641,54 TL yönünden davalıların vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalılardan …’nın maliki, diğer davalı …’ün sürücüsü olduğu … plakalı aracın %25 oranında kusurlu olduğu gerekçe olarak gösterilmişse de, Güvence Hesabının hak sahibi tarafından yapılan başvuru sırasında iletilen belgeler doğrultusunda inceleme yaparak tazminat ödediğini, başvuru belgeleri incelendiğinde, ZMMS poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsü …’ün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun görüleceğini, yargılama sırasında alınan kusur raporu ile başvuru belgelerindeki kusur arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, HMK’nın 355 maddesi kapsamında, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, ZMMS sigortası bulunmayan aracın karıştığı trafik kazasın nedeniyle üçüncü kişiye ödenen tazminatın işleten ve sürücüden rücuu için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince görev hususu dava şartı olup, HMK’nın 115/1 maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış, görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ve işletene rücu etmektedir. TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, 2020/466-2020/8778 sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, 2017/1132-2019/9502 sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair 16/09/2021 tarih ve 2021/17896- 2021/4942 Karar sayılı ilamı)
Her ne kadar eldeki dava önce Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış ve Mahkemece davanın görülmesinde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından usulden ret kararı verilmiş ise de, kararın istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olması da gözetilerek, (HMK 21. madde) davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görev konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/07/2020 tarihli, 2018/868 Esas – 2020/366 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, görev konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.