Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/515 E. 2022/683 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/515 – 2022/683
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/515
KARAR NO : 2022/683

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2018/273 Esas 2020/753 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin olay günü 11/05/2015 saat 18:00 sıralarında Ankara Mamak/ Doğukent Caddesinde orta refüjle ayrılmış olan yolda evine yaya olarak giderken davalı …’ın kullanımında, diğer davalı sigorta şirketi sorumluluk kapsamındaki araçla geri geri manevra yaparken dikkatsiz ve özensiz davranması neticesinde müvekkiline çarptığını, olay anında kaldırımda olmadığını, ancak kaldırımın çok yakınında olan müvekkiline çarpmadan önce ne arabanın gelişini ne de herhangi bir fren sesi duymadığını, çarpmanın etkisiyle aracın bir müddet sürüklendiğini, müvekkilinin olay gecesi ve olaydan sonra uzun bir müddet alın, göz, burun, dudak ve sürüklendiği için tüm vücudunda oluşan yara ve sızılardan muzdarip olduğunu, müvekkilinin özellikle gözlerinde oluşan yaralar dolayısıyla bakıp görmekte zorlandığını, burnunda oluşan hasar nedeniyle nefes almakta güçlük çektiğini, ağzında oluşan yara nedeniyle yeme içme ihtiyacını karşılayamadığını, müvekkilinin olayın açısını ve zorluğunu her yönden hissettiğini, davalının Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/991 esas sayılı dosyada yargılandığını, müvekkili için 15.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine, maddi zararlar ve kazanç kaybı nedeniyle her iki davalının da müvekkiline şimdilik 500,00-TL maddi tazminat ödemelerine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazası ile ilgili dava öncesi müvekkili şirkete başvuru yapılmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle esasa girilmeksizin davanın reddine karar verilmesini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın 12/04/2015-2016 tarih … poliçe nolu zorunlu karayolu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunduğunu, kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kazada tarafların kusur durumunun uzman bilirkişi tarafından değerlendirilmesini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdünün ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvuru ile başlayacağını, sigorta şirketi açısından ödeme yükümlülüğü doğabilmesi için gerek hasar gerekse de kusura ilişkin tüm belgelerin tam ve ödemeye esas alınabilecek nitelikte olması gerektiğini, kaza tarihinden faiz isteminin reddi gerektiğini, sovtaj bedeli, piyasa rayiç bedeli ve zararın tespiti ile pert total işlemi yapılması gerekiyor ise bu tutarın tespitini, manevi tazminat ve dolaylı zarar olan araç kiralama bedeli taleplerinin teminat dışı olmaları nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini, davacının dava dilekçesinde olayı abartılı bir şekilde anlattığını, aracın hızı çok az iken geri geri gelirken yakın mesafede çarpmanın olduğunu, davacının iddiasının aksine herhangi bir maddi zararının bulunmadığını, olaydan sonra davacının evine giderek geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarını, barışma girişimine rağmen davacının bunu kabul etmediğini, manevi tazminat miktarının son derece fahiş olduğunu, manevi tazminat talebinin sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, bu nedenle istenilen manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı Yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkili şirketin zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere faizin müvekkili şirket bakımından ihbar tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olarak geri manevra sırasında davacıya çarparak 15 gün süreyle geçici iş göremez kalacak şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşıldığından, alınan bilirkişi raporuna göre davacının 599,55 TL ile 604,41 TL aralığında geçici iş göremezlik süresi için kazanç kaybının oluştuğu, davacının geçici iş göremezlik talebinin 500,00 TL olduğu nazara alınarak taleple bağlı kalınarak geçici iş göremezlik tazminatına ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranlarına göre bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 500,00 TL geçici işgücü kaybı tazminatını kaza tarihi olan 11.05.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasına, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.05.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin manevi tazminatın kısmen kabulüne karar vermesinin doğru olmadığını, davacının yaralandığı yerler nazara alındığında görme sıkıntısı yaşadığını, nefes almakta güçlük çektiğini, tüm bu hususlar nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; reddedilen manevi tazminat yönünden lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken verilmediğini bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına kararın, reddedilen manevi tazminat yönünden lehine vekalet ücreti verilecek şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının manevi tazminat miktarına yönelik istinafı yönünden;
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı sürücü …’ın yönetimindeki kamyonet ile olay yerinde manevra alanını yeterince kontrol altında bulundurmadan dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde geri manevrada bulunduğu sırada tek yönlü yolda yaya geçidi mahallinde karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya çarptığı, olayda davacının kusurunun bulunmadığı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, olay nedeniyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde düzenlenen 21/05/2015 tarihli iş göremezlik belgesine göre, davacının 21.05.2015 – 30.05.2015 tarihleri arasında istirahatte olduğunun anlaşıldığı, Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/991 esas 2015/515 karar sayılı dosyasında olayla ilgili açılan ceza davasında; davacının ikinci derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığının tespit edildiği, davacının yaralanma noktalarının sağ kaş 1 cm üzerinde, burnun sağ kanattan dudak üzerine doğru 2 cm seviyede, cilt renk ve seviyesinde olduğu yönünde Ankara ATK tarafından rapor düzenlendiği, raporda bu yaralanmaların sabit iz niteliğinde olmadığının belirtildiği, ayrıca Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Polikliniğinde 18/05/2018 tarihinde düzenlenen rapor kapsamından olay nedeniyle davacıda nazal kemiklerde yeni oluşmuş fraktür bulunduğu ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporuna göre maluliyet oluşmayacak ancak 15 gün iş göremez olacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmü uyarınca, Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır. Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi hükmüdür. Bu kapsamda manevi tazminatın miktarı belirlenirken tarafların kusur oranı, sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi dikkate alınmalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar gerekçesinde objektif olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; ceza dosyası ve dosyamız kapsamı ile kazanın meydana geliş şekli, olay tarihi, yaralanmanın niteliği, davacının kusurunun olmaması ve yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının zarara uğrayan davacıda manevi huzuru doğurmaya yetecek ve tazminatın amacına uygun miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlendiği sonucuna varılmıştır.
Davalı …’ın lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğine yönelik istinafı yönünden;
Karar tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesi; “ (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklindedir.
Davacı tarafından dava dilekçesinde davalı Ufuk’dan 15.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği ve mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan tahsiline karar verildiği halde reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … lehine de vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesi doğru görülmemiş, davalının buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına ve (kararda kesinleşen yönler korunarak) vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2020 gün ve 2018/273 Esas-2020/753 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacının maddi tazminata yönelik davasının kabulüne, 500,00-TL geçici iş gücü kaybı tazminatının kaza tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (…) alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-Peşin alınan harçtan karar gereği alınması gereken 239,08 TL nispi harcın mahsubu ile fazladan alınan 25,62 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan toplam (272,59 TL harç, 434,23 TL tebligat, müzekkere vs ücreti) 706,82 TL’ sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
5-Maddi tazminat üzerinden AAÜT uyarınca hesap edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat üzerinden AAÜT uyarınca hesap edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesap edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … tarafından yatırılan nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davalıya iadesine,
2-Davalı … tarafından yapılan toplam (148,60 TL +59,50 TL) 208,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
3- Bu davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı var ise talep halinde iadesine
B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı tahsil ve iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.