Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/505 E. 2023/40 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/505 – 2023/40
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/505
KARAR NO : 2023/40

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2020
NUMARASI : 2017/114 Esas 2020/393 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … idaresindeki, diğer davalı …’ın işleteni olduğu… plaka sayılı ticari aracın 23/05/2016 tarihinde yaya durumunda olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin de aracın ZMSS sigortasını yaptığını, kaza üzerine, sol kalçasına implant takıldığını, 2 hafta süre ile fizik tedavi uygulandığını, sağlık kontrollerinin devam ettiğini, geçirdiği ameliyat ve sonrasında fizik tedavi uygulamaları için sarfettiği giderler toplamının 10.768,00-TL olduğunu, kaza sonrasında kızına yakın olabilmek için kira sözleşmesi ile başka bir adrese taşınmak zorunda kaldığını, aylık 1.300,00-TL kira ödemeye başladığını, yürüyemez duruma geldiği için, bakıcı tuttuğunu, bakıcıya aylık 1.450,00-TL ücret ödediğini, sigorta ettirilmesi de zorunlu olduğundan, aylık 253,11-TL’de SGK’ya sigorta pirim ücreti ödendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.000,00-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan haksız fiil tarihi olan 23/05/2016 tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş. için dava tarihinden başlayacak yasa faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, … Sigorta haricindeki davalılardan ise 10.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 23/05/2016 tarihinden başlayacak yasa faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ön inceleme duruşmasında maddi tazminat olarak istedikleri 5.000,00TL’nin geçici işgöremezlik, sürekli işgöremezlik, bakıcı gideri, tedavi gideri ve kira gideri olduğunu ve her kalem için 1.000,00 TL talep ettiklerini ve dava açıldıktan sonra sigorta şirketi tarafından 11/07/2017 tarihinde ödenen 15.137,00 TL tazminatın da hükmedilecek tazminattan mahsubunu talep ettiklerini açıklamış, talep artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği 5.000,00 TL maddi tazminatı 22.169,81TL arttırmak suretiyle 27.169,81 TL talep ettiğini belirterek, 8.768,43-TL tedavi gideri tazminatını ise sigorta dışındaki davalılardan, kalan bakiyesinin ise tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep istemiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce başvuru şartının yerin getirilmediğinin davayı kabul anlamına gelmemek üzere; davacının tedavi gideri talebinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğinin, bu tazminat kaleminin, maddi tazminat adı altında talep edilemeyeceğinin, kira bedeline ilişkin talebin müvekkili şirketten talep edilemeyeceğinin, bakıcı giderinin sakatlık teminatı kapsamında olduğunun, bu taleplerin sigorta şirketi kapsamında olduğunun, bu taleplerin sigorta şirketi tarafından karşılanamayacağının, davacının talebini açıklayarak kuruşlandırması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; davacı sigorta şirketine başvurmadan davanın açıldığını dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğinin, müvekkili …’in görev yaptığı taksi durağına yanaşmak için geri geri manevra yaparken, davacının aniden aracın önüne çıktığını, çarpma sonrası müvekkilinin tüm çabayı gösterdiğini, kazada müvekkilinin kusurunun olmadığını, davacı yaya geçidini kullanması gerekirken araçların arasından geçtiğinin, istenilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunun, davacının kira giderlerinin maddi zarar olarak hesap edilmemesi gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan … yönetimindeki, diğer davalı …’a ait ve davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi düzenlediği aracın, sürücünün tam kusuru ile davacıya çarpması sonucunda davacının %25 engelli kalacak, 4 ay iyileşme süresi ve 2 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde yaralanması nedeniyle yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından ödenen miktar da düşülerek, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik ile bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararının oluştuğu, yine yaralanması nedeniyle TBK’nın 56. maddesi kapsamında manevi tazminat talep edebileceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ilkesi gereğince manevi tazminata karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, yapılan ıslah da nazara alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile; geçici iş göremezlik zararı olarak 4.800,04 TL, sürekli iş göremezlik zararı olarak 25.444,34 TL olmak üzere toplam 30.244,38 TL maddi tazminat toplamından, 15.137,00 TL sigorta ödemesinin indirilmesi sonucu 15.107,38 TL maddi tazminatın ve 3.294,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 18.401,38 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. bakımından dava tarihi olan 16/12/2016 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi 23/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 8.768,43 TL tedavi gideri ile 5.300,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 23/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; davadan önce davalı şirkete başvuru yapılmadığını, yargılama sırasında başvuru yapıldığını ve bir miktar ödeme yapılarak zararın karşılandığını, öncelikle davadan önce başvuru yokluğundan dava şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortanın ödeme tarihi itibarıyla davacının zararının giderilip giderilmediğini tartışılmasının doğru olmadığını, geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığını, dava öncesinde hiç başvuru yapılmadığı için faizin dava tarihinden başlatılmasının doğru olmadığını ve reddedilen maddi tazminat kalemleri için sigorta yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; davalı …’ın kazaya karışan ticari aracını 24/03/2016 tarihinde 24 ay sürekli kira sözleşmesi ile dava dışı … isimli şahsa kiraladığını istinaf dilekçesi ekinde kira sözleşmesini sunduğunu, işleten sıfatının …’da olmadığını bu davalı yönünden davanın reddi gerektiğini diğer davalı sürücünün ise olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını olay yerinde keşif talep edilmesine rağmen mahkemece keşif yapılamadığını, kusur raporunun Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini, yine maluliyet oranında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığını, sağlık hizmet bedelleri, geçici iş göremezlik bedeli ve bakıcı giderinin SGK tarafından karşılandığını, bu kalem tazminatlardan sorumluluklarına karar verilmesinin doğru olmadığını, reddedilen tazminat yönünden lehlerine vekalet ücretine karar verilmemesinin de doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalılar vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile kira bedeli ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı …’in dosya istinafa geldikten sonra 28/11/2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti ölümle sona erer. TMK’nın 28. maddesi gereğince, dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Asilin ölümü ile vekalet ilişkisi de sona erer.
Davanın açıldığı sırada mevcut olmasına rağmen yargılama sırasında taraflardan birinin ölümüyle taraf ehliyetinin sona ermesi durumunda HMK’nın 55. maddesi uygulama alanı bulur. Bu doğrultuda HMK’nın 55. maddesi; “Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir” hükmünü haizdir. Ölen tarafın mirasçılarına miras yoluyla intikali mümkün malvarlığına ilişkin davalarda HMK’nın 55. maddesi uygulanması gerekir.
İş bu karar davalılar tarafından istinaf edilmiş olup; davalılar dava konusu zarardan bilinen duruma göre sorumludurlar. Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının 91 yaşına kadar yaşayacağı varsayımına göre hesap yapılmış olup gerçek durumun ise ölüm tarihi ile netleştiği anlaşılmıştır.
O halde; mahkemece davacının yargılama sırasında ölmüş olması gözetilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak, sigorta tarafından yapılan ödemeler varsa buna ilişkin hasar dosyası istenerek ve ödemenin hangi zarar kalemine ilişkin olduğu belirlenerek, buna göre yapılan ödemenin ödeme tarihi itibarıyla yeterli olup olmadığı da değerlendirilerek, yine ölüm tarihine kadar tazminat hesabı yaptırılarak, dava dilekçesi ve ıslah dilekçeleri de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekillerinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler giderildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/09/2020 gün ve 2017/114 Esas- 2020/393 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden ilgilisine iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2020/7933 E. Sayılı dosyasına depo edilen 45.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.