Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/49 E. 2022/62 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/49 – 2022/62
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/49
KARAR NO : 2022/62

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2019
NUMARASI : 2013/46 Esas 2019/1179 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, dava dilekçesi ile, 06/10/2010 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan ve dava dışı sürücü …’nun yönetiminde olan aracın seyir halinde olduğu sırada yolun virajlı kesimine geldiğinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle karşı yönden gelen banket üzerinde yürüyen yayalara çarpması sonucu davacı yayanın yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının kalıcı işgöremezlik zararına ilişkin 1000TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile güç ve efor kaybına bağlı tazminat talebini (geçici ve kalıcı işgöremezlik için toplam) 35.963,54 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacıya meydana gelen kaza nedeniyle 02.04.2012 tarihinde 14.438,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, geçici iş göremezlik talebinin reddine, daimi iş göremezlik talebinin kısmen kabulüne, 15.712,70 TL tazminatın sigorta şirketine başvurunun tebliğ evrakı dosyada bulunmadığından ilk başvurunun ödeme tarihi olan 02/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya yapılan ödeme ile tazminat alacağının son bulduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise hesaplanan tazminattan yapılan ödemenin güncellenerek düşülmesi gerektiğini, bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğunu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, faize ilişkin talepleri kabul etmemekle birlikte, faize hükmedilmesi halinde ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 06.10.2010 günü sürücü …’nun yönetiminde olan aracın yolun virajlı kesimine gelindiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle sol bankete düşerek devrildiği ve bu sırada karşı yönden gelen ve banket üzerinde yürüyen yayalara çarptığı, meydana gelen kazada, yaya… ve diğer yayaların yaralandığı, meydana gelen olayda sürücü …’nun 2918 sayılı KTK’nın 52.maddesinde belirtilen hız kuralına uymaması nedeniyle kusurlu olduğu, yayaların kusursuz olduğunun tespit edildiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nun %100 kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde düzenlendiği, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09/05/2014 tarihli olup SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenen rapor uyarınca davacının kaza neticesi vücut genel çalışma gücünün %3,3’ünü kaybettiği, 9 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığının bildirildiği, 28/09/2018 tarihli olup Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre düzenlenen ATK raporu uyarınca maluliyet oranının %5, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olarak belirlendiği, 29/05/2019 tarihli Çalışma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenen raporda da maluliyet oranının %3.3, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olarak belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan ana raporda davacının zararının asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama ile %5 maluliyete göre 49.633,27 TL daimi maluliyet, 5.044,76 TL geçici maluliyet zararı olduğu, ödenen 14.438,00 TL’nin faizle güncellenmesi sonrasında yapılan mahsup ile neticede daimi ve geçici iş görmezlik zararı olarak bakiye 35.963,54 TL talep edilebileceğinin belirlendiği, aktüer bilirkişiden kaza tarihinde geçerli olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğindeki maluliyet oranı olan %3.3 oranı üzerinden hesaplama yapmasının istenmesiyle alınan ilk ek raporda davacının sürekli iş göremezlik zararının 14.508,54 TL, geçici iş göremezlik zararının ise 5.044,76 TL olarak hesaplandığı, davacıya yapılan 14.438,00 TL ödemenin zararı karşılamaması nedeniyle bu kez güncel veriler üzerinden alınan ek raporda davacının geçici iş göremezlik zararının 5.044,76 TL, daimi iş göremezlik zararının 39.950,49 TL olarak hesaplanmasıyla yapılan ödeme faizle güncellenerek ödemenin güncel değerinin 24.237,79 TL olarak bulunduğu ve davacının alacağından mahsup edilmesiyle davacının bakiye 20.257,46 TL zararının kaldığının belirtildiği, mahkemece bilirkişi raporunda geçici maluliyet hesap edilmiş ise de davacının kaza tarihinde çocuk olup geçici maluliyeti söz konusu olmadığından geçici maluliyete dayalı tazminat talebinin reddine, bilirkişi ek raporunda geçici maluliyetten dolayı 5.044,76 TL, daimi maluliyetten dolayı 39.950,49 TL tazminat hesaplanmış olmakla davadan önce yapılan ödemenin faizle güncellenmiş miktarının da 24.237,79 TL olarak hesaplanması nedeniyle geçici maluliyet hesaba dahil edilmediğinde bilirkişi tarafından hesaplanan 39.950,49 TL daimi maluliyet tazminatından 24.237,79 TL ödemenin mahsubu sonrası kalan miktar olan 15.712,70 TL için davanın kabulüne, fazlaya dair istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki mevcut delillere göre; dava konusu kazaya ilişkin olarak, mahkemece hükme esas alınan kusur ve hesap raporunun oluşa ve denetime uygun olması, bilirkişi raporunda davacıya davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemenin yöntemine uygun şekilde güncellenmesiyle ödemenin yetersizliği hususunun belirlenmesi ve anılan ödemenin belirlenen tazminattan düşülmesiyle hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmaması, maluliyet raporlarında belirlenen oranlardaki farklılıkların uygulanan Yönetmelik farklılığından kaynaklanması nedeniyle çelişki olarak addedilemeyeceği, davanın belirsiz alacak davası mahiyetinde olması gözetildiğinde hükmedilen tazminata sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.073,33-TL karar harcından peşin alınan 269,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 804,33-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 352 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.