Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/483 E. 2023/184 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/483 – 2023/184
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/483
KARAR NO : 2023/184

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2013/290 Esas 2020/512 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 04.09.2010 tarihinde davalı …’nin maliki ve sürücüsü olduğu aracın, davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalanan traktöre arkadan çarpması neticesinde traktör üzerinde bulunan davacı küçük İlayda ile diğer davacı annesi …in yaralandığını kaza neticesinde …’nın beyin ameliyatı olduğunu, bu nedenle 1 yıl okula gidemediğini, diğer davacının kalçasına platin takıldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar yönünden ayrı ayrı 1.000,00’er-TL maddi ve 10.000,00’er TL manevi tazminatın 04/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile 1.000 TL maddi tazminat talebinin 900 TL ‘sinin kalıcı iş göremezlik 98 TL’sinin geçici iş göremezlik 1 TL’sinin tedavi gideri ve 1 TL’sinin ulaşım gideri olduğunu, davacılardan … yönünden maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini belirtmiş, ıslah dilekçesi ile davacı… için davalılardan … ve …’na yönelik maddi tazminat alacağını (geçiçi+sürekli iş göremezlik zararını) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 80.790,33 TL olarak, davalı … Sigorta A.Ş’ye yönelik maddi tazminat alacağını 94.725.03 TL olarak arttırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacılardan … yönünden maddi tazminat talebinin vâki feragat nedeni ile reddine, diğer davacı… yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; dava ve ıslah talebine konu toplam 175.515,36.-TL maddi tazminat alacağının davalılardan … 80.790,33.-TL, davalı … 998,00.-TL, diğer davalı … Sigorta AŞ. ise, 94.725,03.-TL’lik kısımları ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan … yönünden trafik kazasının gerçekleştiği 04.09.2010 tarihinden, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 29.03.2012 tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise; dava tarihi olan 23.10.2012 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacılardan … yönünden takdiren 4.000.-TL, diğer davacı yönünden ise; 6.000.-TL manevi tazminatın trafik kazasının gerçekleştiği 04.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların maddi tazminat yönünden tedavi gideri ve ulaşım gideri taleplerinin ve davalı … yönelik ıslah talebinin ayrı ayrı reddine, davacıların maddi tazminat yönünden tedavi gideri ve ulaşım gideri taleplerinin ve davalı … yönelik ıslah talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hükümde karar ve ilam harcının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine hükmedilmesi gerekirken harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, her bir davacı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava değerinin davalılardan … yönünden de ıslah edilmiş olmasına rağmen mahkemece … yönünden hatalı hüküm kurulduğunu, kararın infazında tereddüt yaratacak şekilde kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davalı … yönünden hükmedilen faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, … aleyhine dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, davalı … geçici işgöremezlik zararından sorumlu olmadığını, mahkemece dosya kapsamında alınan kusur raporlarının çelişkili olduğunu, hükmün ferileri yönünden davalı …’nın sorumlu olduğu tazminat miktarı ile orantılı olarak hüküm kurulması gerekirken, davalı …’nın mahkemece vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davalının kusuru bulunmadığını, zararın meydana gelmesinde römorkta çuvallar üzerinde yolculuk edilmesi nedeniyle davacıların kusurlu olduğunu, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak rapor alınması gerektiğini, davacının hiçbir önlem almadan, takılması zorunlu koruyucu tertibatlarını takmadan yük taşımak için kullanılan traktör römorkuna binerek tamamen kendi kusuru nedeniyle yaralandığını, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 04/09/2010 günü, davalı sürücü …’nin, idaresinde olan araçla seyri sırasında, dava dışı sürücü …in idaresindeki traktörle çarpışması sonucu meydana gelen kazada kural ihlal durumunun belirlenemediği, mahkemece İTÜ öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 11/09/2018 tarihli kusur raporu uyarınca, kazanın oluşumunda kazadan önce hangi sürücünün kırmızı ışık ihlalinin bulunduğunu net ve kesin olarak tespit etmenin mümkün bulunmadığı belirtilerek davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan traktör sürücüsü …in %50, davalı …’nin ise %40 oranında, ayrıca davacıların yolcu taşımaya elverişli olmayan traktör römorkunda yolculuk yapmaları nedeni ile %10 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, Sungurlu ASCM’nin 2011/197 Esas nolu dosyasında sanık … ve sanık … in taksirle yaralanmaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …in asli, sürücü …’nin tali kusurlu olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan maluliyet raporu uyarınca, davacı …in trafik kazası sonucunda asetabulum kırığına bağlı olarak %39 oranında sürekli, 8 ay süre ile geçici işgöremezlik halinde kaldığı ve 1 ay süre ile bakıma muhtaç durumda olduğunun belirlendiği, davacı …’in sol frontal bölgedeki yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olduğunun belirlendiği, davalı … tarafından kaza sonrasında davacı …e 11.633,00-TL ödeme yapıldığının belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu uyarınca, davacılardan … yönünden 4.461.95-TL geçici ve 248.138,14-TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 252.600,09-TL işgöremezlik ve 684,45-TL bakıcı gideri zararının bulunduğu, davalıların kusur oranlarına göre davacı… yönünden davalı sigorta şirketinin 126.300,04-TL,diğer davalılar … ve …’nin ise; 101.040,04-TL ile sınırlı sorumlu olduğunun belirlendiği, yargılama sırasında davacılar vekili tarafından davacı …’in maddi tazminat talebinden feragat edildiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde miktar veya değeri 1.500,00-TL’sını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş; 02.12.2016 tarihli RG de yayınlanan 24.11.2016 tarihli 6763 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 41. maddesi ile de, madde de yer alan “binbeşyüz” ibaresi “üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, sözkonusu kesinlik sınırı 3.000,00-TL’sına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davalı … aleyhine hükmedilen tazminat miktarının 998,00 TL olduğu anlaşılmakla,2020 yılı karar tarihi itibari ile istinaf kanun yoluna müracaat sınırı olan 5.390,00-TL’nın altında olduğundan verilen karar davalı … yönünden kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvuramayacağından, HMK’nın 341/2, 352/1-b maddesi uyarınca davalı … vekilinin istinaf talebinin (dilekçesinin) miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde kazadan önce hangi sürücünün kırmızı ışık ihlalinin bulunduğunu net ve kesin olarak tespit etmenin mümkün bulunmadığı belirtilerek davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan traktör sürücüsü …in % 50, davalı …’nin ise % 40 oranında, davacıların yolcu taşımaya elverişli olmayan traktör römorkunda yolculuk yapmaları nedeni ile %10 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, buna karşın Sungurlu ASCM’nin 2011/197 Esas nolu dosyasında hükme esas alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …in asli, sürücü …’nin tali kusurlu olduğunun belirlendiği, bu halde ceza mahkemesinde maddi vaka olarak belirlenen kusur durumunun mahkemece hükme esas alınan kusur raporu ile çeliştiği dikkate alınarak öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur durumunun netleştirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla rapor alınması gerekirken mahkemece bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusur indirimi konusunda ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır. Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; ehliyetsiz sürücünün ve/veya içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Yine zarar görenin emniyet kemeri takmaması nedeniyle araçtan fırlayarak zararın doğmasına ya da artmasına sebebiyet vermesi ve kask takılmayarak zararın artmasına sebebiyet verilmesi de örnekler arasındadır. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 51 ve 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı …in kaza sırasında gerekli güvenlik önlemleri alınmadan traktör römorkunda yolculuk etmekte olması, kazanın oluşuna ilişkin kusurlardan olmayıp, bilirkişi raporu ile bu hususta değerlendirme yapılıp kusur oranlamasına girilemez. Bu kusur, hâkim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle mahkemece hatalı değerlendirme ile, anılan kusurun bilirkişi raporunda belirlenen oran üzerinden asli kusur vasfıyla kabul edilmesiyle ve bu suretle tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3-Davacılar vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, dava değerinin maddi tazminata yönelik olarak davalı … da dahil olmak üzere tüm davalılar yönünden müşterek ve müteselsilen ıslah edilmiş olmasına karşın davalı … yönünden ıslah dilekçesinin reddi ile bu davalı yönünden 998,00 TL’lik ıslah edilmemiş dava değeri üzerinden hüküm kurulmuş ise de mahkemece bu davalı yönünden ıslah dilekçesinin hangi gerekçe ile kabul edilmediği gerekçede açıklanmamış olup, gerekçesiz hüküm kurulamaz. Nitekim ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakta olan davalı … yönünden bu usuli itirazın değerlendirilmesiyle mahkemece ıslah edilen meblağa ilişkin red kararı verilmiş olduğu kabul edilse dahi hükmün gerekçesinde bu hususun mahkemece tartışılıp değerlendirilmemiş olması hükmün infazında tereddüt oluşturacak bir husus olup karar gerekçesinde değerlendirilmemiş olması yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de, mahkemece hükümde davacılar tarafından peşin yatırılan harcın davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitleri dahilinde davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine hükmetmek gerekirken bu harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, HMK.nın 341/2, 352/1-b maddesi uyarınca davalı … vekilinin istinaf talebinin (dilekçesinin) miktar yönünden reddine, davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulüne, mahkemece öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur durumunun netleştirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla rapor alınması, gerektiğinde belirlenen kusur oranının esas alınmasıyla aktüer bilirkişiden ek rapor alınması, davacılar lehine hesaplanan tazminat miktarından davacının müterafik kusuru nazara alınarak % 20 oranında davalı … aleyhine belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması, davalı … yönünden ıslah dilekçesinin mahkemece kabul edilip edilmeyeceğinin ve kabul edilmeyecek ise hangi gerekçeyle kabul edilmediğinin karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilmesi, hükümde her bir davalının sorumlu oldukları meblağların açıkça gösterilmesi, hükmün ferilerinin her bir davalının sorumlu olduğu meblağlar gözetilerek belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi bakımından HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin (dilekçesinin) HMK’nın 341/2, 352/1-b maddesi uyarınca MİKTAR YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/09/2020 tarih, 2013/290 Esas 2020/512 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.