Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/474 E. 2022/678 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/474 – 2022/678
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/474
KARAR NO : 2022/678

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI : 2017/305 Esas 2020/551 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya çarparak yaralanmasına neden olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle her hangi bir sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile teminatı olmadığından güvence hesabı yönetmeliğinin 9/1-b maddesi gereğince olay nedeniyle davacının kırık oluşacak şekilde yaralanmasından dolayı geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, bakıcıya ihtiyacı olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/749 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını belirterek, belirsiz alacak olarak şimdilik 5.000,00 TL geçici ve kalıcı işgöremezlik nedeniyle maddi tazminat ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalı … teminat limitiyle sorumlu olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talep artırım dilekçesi ile 34.957,96 TL sürekli işgöremezlik, 2.521,81 TL geçici işgöremezlik, 3.194,10 TL bakıcı giderinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava öncesinde müvekkili kuruma eksik belge ile başvurulduğunu, verilen sürede belgelerin tamamlanmadığını, usulüne uygun başvuru şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Sağlık Kurulu raporunun Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre, ibraz edilmesi gereken belgeler arasında yer almakta olduğunu, bu belge ibraz edilmeden açılacak olan bir davanın, dava şartları yerine getirilmediğinden yok hükmünde sayılacağını, kaza yapan araç sürücüsü … ve işleteni …’a davanın ihbar edilmesini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarını Adli Tıp vasıtasıyla tespitini, zarar görenin kusuru varsa hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini, işgöremezlik oran ve süresinin ATK’dan rapor alınarak belirlenmesini, davacının ehliyetsiz olarak motosiklet kullanmakta iken söz konusu kazanın gerçekleştiğini, motosiklet kullanırken alması gereken güvenlik önlemlerini almadığını, bu nedenle kusur indirimi yapılması gerektiğini, ağır kusurun davacı tarafta olduğunu beldirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/749 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporuna göre sanık …’in asli kusurlu olduğu, mahkemece alınan kusur raporunda ise dava dışı sigortasız sürücü …’in “olay mahallinde sola dönüş veya U dönüşüne başlamadan önce düz seyreden araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken kontrolsüzce dönüş yaparak düz seyreden motosiklet sürücünün seyir yönünü kapatması” nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu, olay nedeniyle davacının %4,1 oranında malul kalacak ve 3 ay iyileşme ve bakıcı süresi olacak şekilde yaralandığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacının geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararının oluştuğu anlaşıldığından, yapılan ıslah (bedel artırımı) da dikkate alınarak davanın kabulüne, 2.521,81-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 34.957,96-TL daimi iş göremezlik tazminatı, 3.194,10-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 40.673,86-TL’nin temerrüt tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava açmadan önce müvekkili … başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini zira, davacının eksik evrakla (maluliyet raporu olmadan) müvekkiline başvurulduğunu, bu başvurunun usulüne uygun kabul edilemeyeceğini, davacının maluliyet durumunun ATK 3. İhtisas Dairesinden ve “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi… Yönetmeliğine” uygun olarak düzenlenen raporla tespit edilmesi gerektiğini, daimi maluliyetin varlığından söz edilebilmesi için tıbbi tedavinin sona ermesi ve maluliyetin kesin olarak tespiti gerektiğini yine maluliyetin varlığının kabulü için davacının tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığının 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan maluliyet raporunda %0 maluliyet oranı olmasına rağmen Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 18.08.2017 tarihli raporda davacının maluliyet oranının %4,1 olarak belirlendiğini, iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı kurumun geçici işgöremezlik zararından ve bakıcı giderinden sorumluluğunun bulunmadığının, bu zarardan SGK’nın sorumlu olduğunu, SGK tarafından ödenen rücuya tabi tazminat miktarı belirlenerek bu miktarın ödenecek tazminattan mahsubu gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dava şartına yönelik istinaf yönünden;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5514 E. 2021/7833 K., 2021/3045 E. -2021/2666 K, 2021/2461 E. – 2021/3316 K. sayılı emsal kararları), diğer yandan KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin sigorta şirketine yazılı başvurusu yeterli görülmüştür. Davacı tarafından, meydana gelen kaza nedeniyle zararının karşılanması hususunda davalıya müracaat edilmiş olmasına göre davalı vekilinin başvuru dava şartının yerine getirilmediğine yönelik istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik istinaf yönünden;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Davaya esas kaza tarihi olan 09/04/2014’te “Erişkinler İçin Engellilik… Yönetmeliğinin” yürürlükte olmaması nedeniyle bu yönetmeliğin uygulanmasının mümkün olmadığı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD tarafından, dosya arasında bulunan engellilik raporları ile tüm tedavi evrakları incelenerek ve belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumluluğa yönelik istinaf yönünden;
Geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri, TBK’nın 54. maddesi kapsamında zarar verenden talep edilebilecek zarar kalemlerindedir. Haksız fiilin trafik kazasından meydana gelmiş olması halinde Güvence Hesabı da Kanun’da aksi düzenlenmedikçe bu zararlardan da sorumludur. Buna göre 2918 sayılı Yasa’nın 92. maddesinde, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderinden kaynaklanan zararlarının sigorta teminat dışında tutulmamış olmasına, 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde SGK’nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun, kanun ile belirlenen tedavi giderleri ile sınırlı olmasına, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin bu kapsamda olmamasına, Kanun ile sınırları belirlenen SGK’nın sorumluluğunun Genel Şartlar ile genişletilebilmesinin yasal olarak mümkün olmaması yanı sıra kaza tarihi itibariyle de yeni Genel Şartlar’ın uygulanamayacak olmasına göre davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.778,43TL istinaf karar harcından peşin alınan 750,00TL harcın mahsubu ile bakiye 2.028,43TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.