Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/469 E. 2022/659 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/469 – 2022/659
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/469
KARAR NO : 2022/659

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2019/425 Esas 2020/454 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/12/2015 tarihinde meydana gelen kazada, davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı idareye ait ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı askeri aracın, karşıdan karşıya geçmek için bekleyen müvekkili …’a çarparak yaralanmasına ve beden gücü kaybına uğramasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu ve zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinden talepte bulunulduğu halde zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, müvekkil lehine, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın, işleten (…) ve sürücü (… …) yönünden olay tarihinden, davalı … Sigorta yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline ayrıca 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, işleten (…) ve sürücü (… …)’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sonrasında bakiye zararının 10.963,34 TL olduğunu belirterek, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş. şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin davacı tarafa 14.676,00 TL, 09/04/2019 tarihinde ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı … tarafından tazminat talebiyle … aleyhine açılan dava dilekçesinde sözü edilen askeri aracın … ait olduğunun belirtildiğini, ancak davada adı geçen … plakalı aracın Bakanlık kayıtlarında yer almadığı, söz konusu aracın … ait olduğunun anlaşıldığı, 669 sayılı KHK’nın 106’ncı maddesi l’inci fikrasında “… bağlı eğitim hastaneleri ve her türlü hak ve yükümlülükleri, alacak ve borçlar sözleşme ve taahhütten, taşınırlar ve taşıtlarıyla birlikte, Sağlık Bakanlığına devredilir” hükmüne yer verildiği, dolayısıyla 669 sayılı KHK gereğince husumet itirazında bulunduklarını, davanın Sağlık Bakanlığı’na tevcih edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde; kaza tarihinde asker olduğunu, kaza anında …’ın kontrollü kavşaktan kontrolsüz olan yaya geçidinden geçmeye çalıştığını, davacının asli kusurlu olması gerektiğini, davacının tedavi giderlerinin … tarafından karşılandığını, davacının maluliyet durumunun ATK tarafından değerlendirilmesini, davacının bakım hizmeti aldığını ispatlaması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, 18/12/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … …’in %85 oranında, davacı yaya …’ın %15 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda, davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %3 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin, geçici bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğunun bildirildiği, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce 09/04/2019 tarihinde 14.676,00 TL ödeme yapılmış olduğu, dosya kapsamında davacının bakiye maddi tazminat talebinde bulunduğu, bilirkişi raporunda, davacının bakiye geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 9.842,76 TL, bakiye sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 14.581,36 TL, 2.470,93 TL bakıcı gideri tazminatı hesaplandığını, ancak toplam 26.895,04 TL olarak hesaplanan maddi tazminattan daha önce davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesi sonucu bulunan 15.931,70 TL’nin mahsubu ile davacının geriye kalan 10.963,34 TL toplam bakiye maddi tazminat talebinde bulunabileceğinin belirlendiği, alınan raporların karar vermeye elverişli olduğu, davacının maddi tazminata ilişkin taleplerinde haklı olduğu, davacının kaza neticesinde yaralanması nedeniyle bir miktar manevi tazminat talep edebileceği gerekçesi ile; “Davanın Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine, 1- Davacının bakiye maddi tazminat talebinin kabulü ile; 10.963,34 TL bakiye maddi tazminatın (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakım gideri tazminatı toplamı), davalı sigorta yönünden ödeme tarihi olan 09/04/2019 tarihinden, diğer davalılar … … ve … yönünden olay tarihi olan 18/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; 2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, Genel Kurmay Başkanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanlığı ile yapılan görüşmede davada adı geçen … plakalı aracın Bakanlık Kayıtlarında yer almadığının, söz konusu aracın … devredildiğinin bildirildiğini, mahkemeden aracın Sağlık Bakanlığına devredilip devredilmediğinin araştırılması talep edildiği halde buna ilişkin araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verildiğini, kusur raporundaki eksik hususları kabul etmediklerini, araç sürücüsünün davaya ve bilirkişi raporuna itirazlarının nazara alınmadığını, davacının kontrolsüz şekilde yola fırlaması ile kazanın meydana geldiğini, kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkilinin araç ile ilgisinin olmamasına rağmen maddi tazminatın yüksek olduğunu, manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
Olay tarihinde, davalı … …’in askerlik görevi sırasında, sevk ve idaresindeki askeri araç ile, yaya geçidi üzerinde karşıya geçmekte olan davacıya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, Asliye Ceza Mahkemesi kararı, tedavi evrakları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün % 85 oranında, davacının ise %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkemece alınan maluliyet raporu ve aktüer hesap raporuna göre davacının bakiye maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalı … vekili, kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren 669 Sayılı KHK’nın 106 maddesi gereğince, davaya konu aracın … devredildiğinden, ilgili düzenleme gereğince her türlü hak ve borçların Sağlık Bakanlığına ait olduğu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüştür. Kazaya karışan araç sürücüsünün asker kişi olması ve kaza tarihinde aracın Genel Kurmay Başkanlığına ait olması nedeniyle davacının kaza tarihinde “işleten” sıfatı olduğuna ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kaza tarihinden sonra aracın … devri dolayısı ile sorumluluğun Sağlık Bakanlığı’nda olacağını iddia etmektedir. Davalının kaza tarihinde, kazaya sebep olan aracın işleteni olması nedeniyle hakkında sorumluluk davası açılmış olması yanı sıra kaza anında askerlik görevini yapan şahsın eylemi nedeniyle davanın açılmış olmasına göre, aracın her türlü hak ve yükümlülükleri Sağlık Bakanlığı’na devredilse dahi işleten sıfatından kaynaklanan sorumluluğun, aracın aynından doğan hak ve yükümlülük olmamasına göre davalı vekilinin husumete yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekli ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, kaza tarihi, davacının maluliyet oranı ile davacının sosyal ekonomik durumuna göre mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, hakkaniyete uygun olarak tespit edilmiş olmasına göre HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.