Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/468 E. 2022/589 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/468 – 2022/589
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/468
KARAR NO : 2022/589

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2017/35 Esas 2020/345 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili,davalı … vekili ve davalılar …ile …. Şti. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin ZMMS sigorta poliçesini düzenlediği ve diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu,diğer davalı…’nin sevk ve idaresinde olan … plakalı araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek 125 TL tedavi gideri,125 TL kazanç kaybı bedeli,250 TL işgücü kaybı tazminatına ilişkin olmak üzere şimdilik toplam 500,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile işgücü kaybı tazminatı talebini 47.013,72.-TL olarak arttırmıştır.
Davalılar …ve …. Şti. vekili cevap dilekçesinde, davanın … plakalı aracın sigortacısı olan … Sigorta AŞ’ye ihbarının gerektiğini, olayın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, hatır taşıması bulunup bulunmadığının ve maluliyet durumunun tespitinin gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
Davalı … , duruşmalara katılarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin kabulü ile; 3.219,95 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 43.793,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 47.013,72 TL maddi tazminatın davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihi 13/01/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 26/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …,…, …, … AŞ ile …Sigorta AŞ’den (poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,yasal şartları bulunmayan ve ispatlanamayan ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle yapılan tazminat isteminin reddine,SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bedeli olarak yapılan talebin kısmen kabulü ile,37,50 TL ulaşım gideri bedelinin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihi 13/01/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 26/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, … AŞ ile …Sigorta AŞ’den (poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …,…, … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı … vekili ve davalılar …ile ….Şti.vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının olayda kusursuz olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde,dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davacının sürekli veya geçici iş görmezliğe ve bakıcı giderine ilişkin bir talebi bulunmadığını,tarafların kusur oranları belli olmasına karşın asıl alacak, vekalet ücreti, yargılama giderleri yönünden müşterek müteselsil olarak verilen hükmün kaldırılması gerektiğini, kusur raporunu kabul etmediklerini, bilirkişi tarafından tedavi giderlerinin dayanağının belirtilmediğini, davacının bakıcıya ihtiyacı olduğu kabul edilse dahi dava konusu olay tarihine göre davacı yanın, %100 malul sayıldığı dönem için bakıcı tutup tutmadığının ispatı gerektiğini, maluliyet raporunun Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre alınması gerektiğini, davacının tedavi için gerekli özeni göstermeyerek maluliyetin artmasına yolaçtığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar …ve …. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, talep etmiş olmalarına rağmen davanın, aracın kasko sgortacısı olan … sigorta A.Ş.’ye ve ZMM sigortacısı olan … sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmediğini,dava dilekçesinde davacının sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebi olmamasına rağmen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verildiğini,kusur raporunu kabul etmediklerini, maluliyet raporunun, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak belirlenmesinin hatalı olduğunu,davacı ile davalı sürücü …arasında herhangi bir akrabalık bağı bulunmadığından mahkeme tarafından hatır taşıması indirimi yapılmamasının açıkça hukuka aykırı olduğunu,mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tutanağı uyarınca, 26.11.2015 günü mülkiyeti …’a adına olup, olay tarihinde …trafik sigorta poliçesiyle Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunan aracın sürücüsü …’ın trafikte seyri sırasında, kendi beyanına göre yanan yeşil trafik ışığıyla birlikte geçişi sırasında solundan seyirle gelen ve sola dönüşe geçen mülkiyeti … Şirketi olan araç sürücüsü …ve yanında yolcu olarak bulunan davacı yolcu … ile birlikte yönetimindeki araçla, bu sürücünün de beyanına göre kendisine yanan yeşil trafik ışığında geçişi sırasında kavşak sistemi içerisinde çarpışmaları neticesinde, çift taraflı, yaralamalı ve maddi trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan sürücülerin yeşil ışıkta geçiş yaptıklarını beyan etmeleri nedeniyle kusur dağılımı yapılamadığının belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca,kazanın meydana gelmesinde, araç sürücüsü davalı …’ın %50 oranında,sürücü…’nin ise %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,Ankara 16 ASCM’nin 2016/363 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık …’ın ve sanık…’nin taksirle yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı,kararın kesinleştiği,anılan ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduklarının belirlendiği,mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca davacının 26/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %40 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği,taraf vekillerinin itirazları üzerine davacının maluliyet oranının tespiti yönünden İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan rapor uyarınca davacının 26/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %20 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun hükme esas alındığı, aktüer bilirkişi raporu uyarınca,davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 3.219,95 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının ise 43.793,77 TL olduğunun belirlendiği,doktor bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının (1.273,50 TL bakıcı gideri ile 37,50 TL ulaşım gideri olmak üzere) 1.311,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri tazminatı talebinde bulunabileceğinin belirlendiği,davacı vekilinin dava dilekçesi kapsamında bakım gideri tazminatı talebinde bulunmadığı, bu kalem alacak yönünden davacı vekilinin talep sonucunu açıklayan 04/02/2020 tarihli dilekçesi kapsamında 125,00 TL tazminat talebinde bulunmuş olması gözönünde bulundurularak doktor bilirkişi tarafından hesaplanan 37,50 TL ulaşım giderinin hüküm altına alınması gerektiği kanaatiyle mahkemece yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda; davacının, sürücüsü davalı Kemal, işleteni davalı … .. Ltd. Şti. olan araçta yolculuk ettiği sırada trafik kazasının meydana geldiği, davacı ile sürücü arasında sıhri akrabalık bağı bulunduğu iddia edilmiş olup yargılama sırasında bu hususta bir araştırma yapılmadığı ve mahkemece davacı ile davalı sürücü …arasında sihri akrabalık bulunduğu gerekçesiyle davalının hatır taşıması itirazının reddedildiği anlaşılmıştır.
Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/10/2019 tarih ve 2016/19530 Esas, 2019/9799 Karar sayılı ilamı)
Bu durumda mahkemece, davacının ve sürücünün akrabalık ilişkilerinin bulunup bulunmadığı yönünde gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, TBK’nın 51. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yine cevap dilekçesi ile davalılar …ve ….Şti.vekili tarafından, davanın, aracın kasko sigortacısı olan … sigorta A.Ş.’ye ve ZMMS sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi talep edilmiş olmasına karşın mahkemece bu yönde olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediği gibi,manevi tazminat talebi de içeren davada gerçek kişi davalıların sosyal ve ekonomik durumunun mahkemece araştırılmamış olması yerinde görülmemiştir.Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece,davacının ve davalı sürücü…’nin akrabalık ilişkilerinin bulunup bulunmadığı ve varsa mahiyeti yönünde gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, TBK’nın 51. madde hükmüne göre tazminattan hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması, davanın,aracın kasko sigortacısı olan … sigorta A.Ş.’ye ve ZMMS sigortacısı olan … sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesi hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi ve gerçek kişi davalıların sosyal ve ekonomik durumunun mahkemece araştırılması neticesi oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan dava, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılmış olduğu halde hüküm fıkrasında adı geçen şirketin, Anonim Şirket olarak yazılmış olması HMK’nın 183. maddesi kapsamında maddi hata olup, mahallinde mahkemece düzeltilebileceğinden kaldırma nedeni yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalılar …ve ….Şti. vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-a-4-6 maddeleri gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre davacı vekilinin ve davalılar …ve ….Şti. vekilinin sair,davalı … A.Ş. vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalılar …ve ….Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09/07/2020 tarihli 2017/35 Esas 2020/345 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4-6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, kaldırma nedenine göre davacı vekilinin ve davalılar …ve ….Şti. vekilinin sair,davalı … A.Ş. vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.