Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/467 E. 2022/554 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/467 – 2022/554
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/467
KARAR NO : 2022/554

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2018/620 Esas 2020/379 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14/05/2018 tarihinde davalıya ZMMS poliçesiyle sigortalı olan ve dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresinde olan araç ile davacının yönetimindeki motosikletin çarpışması neticesi meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek şimdilik 1,000 TL maddî tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 4.900,17 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının kalıcı iş göremezlik tazminatı ve araçta meydana gelen hasar bedeli talebinin reddine, 400,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 15/06/2018 temerrrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan raporda davacının iyileştiği belirtilmiş ise de davacının vücudunda bulunan platin aksamların hareket kabiliyetini engellediğini ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini, mahkemece, usulüne uygun olarak verilen ıslah dilekçesi dikkate alınmadan karar verilmiş olmasının hukuka uygun olmadığını, ıslah dilekçesi dikkate alınmadan karar verilmesi nedeniyle vekalet ücreti hakkında verilen hükmün de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 14.05.2018 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında sürücü …’nun kullandığı araçla çarpışması neticesi meydana gelen kazada sürücü …’un kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca kaza neticesi davacının sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmayacak şekilde ve iyileşme süresi üç ay olacak şekilde yaralandığının belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu uyarınca davacının geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan zararının 4.900,71 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla ve davacı vekilinin ıslah dilekçesi nazara alınmadan yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında, davacı vekili tarafından 17.07.2020 tarihinde saat: 11:09:08’de gönderilip, ıslah harcı da saat: 11:12:01’de yatırılarak, davanın ıslah edildiğine dair dilekçe UYAP sistemi üzerinden mahkemeye gönderilmiş, mahkemece 17/07/2020 tarihli duruşma UYAP kaydına göre saat 11:52:55’de (duruşma zaptında yazılı saat: 11:51:59) yapılmış olmasına rağmen, dilekçenin usulüne uygun şekilde davalı yana tebliği sağlanmadan aynı tarihte ‘her ne kadar davacı vekili 17/07/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararlarını rapor ile belirlenen miktarlara yükselterek, bu miktarlarla ilgili eksik harcı tamamlamış ise de duruşmanın karar celsesinin 17/07/2020 ve duruşma saatinin de 11:10 olduğu, davacının talebini 17/07/2020 tarih saat 11:12 itibariyle gönderdiği, davacı vekilinin mazeret dilekçesinde de bu talebinden bahsetmediği ve duruşmanın alınması esnasında uyarı düşmediği’ gerekçesiyle davacının ıslah dilekçesi nazara alınmadan yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından hüküm celsesinden önce ıslah dilekçesinin UYAP sistemi üzerinden mahkeme dosyasına gönderilmiş olmasına rağmen mahkemece davacı vekilinin 17/07/2020 tarihli ıslah dilekçesinin HMK 177/2 ve 22. maddeleri uyarınca Tebligat Yasasına uygun olarak davalı vekiline tebliği ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, davacı vekilinin 17/07/2020 tarihli ıslah dilekçesinin HMK 177/2 ve 22. maddeleri uyarınca Tebligat Yasasına uygun olarak davalı vekiline tebliği ile sonucuna göre karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2018/620 Esas – 2020/379 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.