Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/459 E. 2022/701 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/459 – 2022/701
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/459
KARAR NO : 2022/701

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2020
NUMARASI : 2018/110 Esas 2020/367 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.04.2016 günü, davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün, hasar bedeli müvekkili şirketçe karşılanan …plakalı aracın sağ arka kesimine çarparak olay yerini terk ettiğini, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, bu araç sürücüsünün olay yerini terk ederek Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ile trafik sigortası genel şartlarının B.4/f maddesi gereğince, ağır kusuru nedeniyle müvekkilinin ödediği tazminatı rücuen tazmin etmek zorunda olduğunu, davalı şirkete rücu talep yazısı ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini ancak davalı ödeme yapmadığından Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2017/6791 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin araç kiralama alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 27.04.2016 tarihinde… isimli şahsa kiralandığını, 28.04.2016 tarihinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiğini, müvekkili şirkete ait araçta yüksek miktarda alkol kokusu ve yolun kenarında viski şişesi bulunması nedeniyle müvekkili şirketin şikayeti üzerine… hakkında soruşturma açıldığını anca delil bulunmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, kazaya neden olan kişinin… olduğunu belirterek, müvekkili şirkete açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazası sonrası oluştuğu ileri sürülen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine yönelik başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin 04/04/2018 tarihinde, davalı şirkete ait, dava dışı… yönetimindeki, … plakalı araç ile dava dışı 3. kişiye ait …plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında davalı şirkete ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek dava dışı 3. kişiye ödenen hasar bedelinin rücuen davalıdan tazminini talep ettiği, davaya konu kazadan sonra davalı şirkete ait araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere… yönetimindeki … plakalı aracın dava dışı … yönetimindeki …plakalı araca sağ arka kesiminden çarparak hasar verdiği, …’ın olayda %100 oranında, tamamen kusurlu olduğu, …plakalı araç sürücüsünün olayda kusursuz bulunduğu, davalıya ait araç sürücünün olay yerini terk ettiği de göz önünde bulundurularak, oluşa göre ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın meydana geldiği tarih ve sigorta poliçesinin düzenleme tarihi nazara alındığında yapılan hesaplama neticesinde araç hasar bedelinin 9.250,00 TL olarak belirlendiği, davalı şirketin araç işleten sıfatıyla sorumlu olduğu ve davaya konu aracın hususi olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6791 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.250,00 TL asıl alacak ve 463,01 TL işlemiş faiz olmak üzere devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil …. Ltd. Şirketinin araç kiralama alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkile ait olan … markalı … plakalı aracın 27.04.2016 tarihinde… adlı şahsa, araç işleten/kiracı sıfatıyla kiralandığını, kiracı araç işletenin 28.04.2020 tarihinde işbu davaya konu kazaya ağır kusuru ile sebebiyet verdiğini, aracın hemen yanında bulunan alkol şişeleri, araçta yüksek miktarda alkol kokusu mevcut olması ve kiracı…’ın bu kazanın ardından olay yerini terk etmesinin ağır kusurlu olduğunu gösterdiğini, KTK m.85’e göre olan kusursuz sorumluluk halinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, kiralayanın ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiğini, müvekkil firmanın, araç kiralama alanında faaliyet gösterdiğini, Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yapılan son değişikliklerden sonra aracı sigorta ettiren ve sürücü arasında açık bir ayrım yapıldığını, bu kapsamda sigorta şirketinin yalnızca kazaya neden olan kusurlu sigortalıya rücu edebileceğini, olayda müvekkil şirket ya da yetkililerinin herhangi bir kusuru bulunmadığı gibi ihmal derecesinde bir sorumluluğunun dahi mevcut olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, ZMMS şirketi tarafından sigortalısı aleyhinde itirazın iptali şeklinde açılan olay yeri terk sebebine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 18/7/2015 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili maddede; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
B) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi VEYA kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Bu çerçevede, 01/06/2015 tarihinden önceki sigorta genel şartlarında olay yerini terk, kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması rücu şartı olarak öngörülmemişken 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının B. 4 maddesinin (f) bendinde, belirli zorunlu durumların haricinde olay yerinin terk edilmiş olması veya kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması da, rücu şartı olarak düzenlemiştir. Genel Şartlar B4-f bendi kapsamında sigortanın, sigortalısına rücu edebilmesi için ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterli olup, sigortacının, sigortalısına rücu için sürücünün alkollü olduğunu yahut kasti eyleminin varlığını kanıtlaması istenemez.
Sigorta genel şartları B4-f bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerini terk etmiş olması durumunda ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında dava açılabilir. Herhangi bir nedenle araç işleteninin değişmesi husumetin sigortalı yerine işletene ait olmasını sağlamaz.
Somut olayda, davalı aracı uzun süreli olarak kiraya verdiğini ve kendisine dava açılmayacağını iddia etmişse de, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiş olup davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 631,86-TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 157,96 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 473,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
4-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.