Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/457 E. 2022/603 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.07.2015 tarihinde, plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkile çarpması sonucu müvekkilin malül-sakat kaldığını, kazaya asli kusuru ile sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilemediğini, müvekkilin %8 oranında daimi iş göremez kaldığını, 3 ay süre ile geçici iş göremez durumunda olduğunu, maluliyet tazminatı için davalı … Hesabına başvurduklarını ancak yasal sürede cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 200,00 TL geçici iş göremezlik ve 9.800,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın temerrüt itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından eksik belge ile müvekkiline başvurulduğunu, 30.07.2015 tarihinde plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu …’ın malul kaldığını, müvekkili şirketin ancak kusur oranında ve 290.000,00 TL olan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle, 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar’a göre hesaplama yapılması gerektiğini, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz dikkate alınarak hesaplama yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini belirterek, davanın reddin karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30/07/2015 tarihinde davacının 3 şeritli yolda park edilmesi yasak olan orta şeride park ettiği, akan trafikte şoför koltuğundan inerek yaya olarak gidiş istikametine göre yolun sağ tarafına geçip alışverişini yaptığı, tekrar karayolu orta şerit üzerinde duraklama yapan … plakalı aracın sol tarafından şoför koltuğuna binme hazırlığında bulunduğu sırada aracının sol yan çamurluk tarafına geldiği esnada aracının arkasından aynı yönde seyreden plakası ve modeli tespit edilemeyen beyaz renkli minibüsün davacıya çarparak maluliyetine sebebiyet verdiği kazada davacının %70 oranında, dava dışı sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen minibüs sürücüsünün %30 oranında kusurlu bulunduğu, kaza nedeni ile davacının %8 oranında özürlü kaldığı, tıbbi iyileşme süresinin üç(3) ay olduğu, özür oranı gereği davacının daimi maluliyet zararının 16.920,30-TL olduğu, SGK tarafından yapılan ödeme dikkate alınarak geçici iş gücü kaybına yönelik tazminata hak kazanmadığı, bilirkişi raporları, maluliyet raporu, davacının kaza tarihi öncesindeki gelirini gösterir SGK yazısı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla davacının gelirine uygun düşen 2. bilirkişi raporu doğrultusunda davacının daimi iş gücüne yönelik talebinin kabulüne, geçici iş gücü kaybına yönelik talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacının geçici iş gücü kaybına yönelik tazminat talebinin reddine, davacının daimi iş gücü kaybına yönelik tazminat talebinin kabulüne, 16.920,30-TL daimi iş göremezlik tazminatının, temerrüt tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Hesabı vekili; söz konusu kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğunun somut delillerle ispatı gerektiğini, kuruma yapılan başvuruda iletilen evraklarla ilgili olarak yapılan incelemede, 30.07.2015 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir merciye müracaatta bulunulmadığının anlaşıldığını, kazadan 1 ay sonra ifade verildiği ve … … Amirliğine yapılan müracaatta, kırtasiyeye gitmek üzere, … plakalı aracını park ettikten sonra aracına giderken ne olduğunu anlamadığını gözünü açtığında ambulansın içinde olduğunu fark ettiği, … Hastanesinde tedavisinin yapıldığını ifade ettiğini, bu ifade dışında kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebep olduğu hususunda herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, dolayısıyla söz konusu kazanın meydana gelmesine ilişkin başkaca bilgi, belge ve görgü tanığı bulunmadığından kazanın oluş şekline ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, bu sebeple söz konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ileri sürülen plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kusuru ve sorumluluğunun tespit edilmemesi, dolayısıyla başvurunun kabulünün mümkün olmadığını (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/6912 E. – 2019/1635 K. sayılı 18/02/2019 tarihli ilamı), hükmedilmiş olan faiz başlangıç tarihi ve türünün hatalı olduğunu, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararda; 16.920,30-TL tazminat tutarının, 16.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte kabulüne karar verildiğini, hükmolunacak tazminat tutarına dava (Kurul’a başvuru) tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı … …. sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte … Hesabı’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. (YARGITAY 4. Hukuk Dairesinin 08/07/2021 tarih ve 2021/16685 Esas, 2021/4341 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda; gerekli belgeler ibraz edilerek başvuruda bulunulduğu ve temerrüt tarihinin doğru olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Faiz türüne ilişkin olarak ise, davacının yaralanmasına neden olan aracın plakasının tespit edilememesi nedeniyle davalı … Hesabı’ndan maddi tazminat talep edilmektedir. Asıl zarar verenden talep edilebilecek faiz türüne göre zarar veren aracın sigorta şirketi veya sigorta şirketi yoksa … Hesabı’ndan bu tür faiz talep edilebilecektir. Somut olayda davacının yaralanmasına neden olan minibüsün plakasının tespit edilememiş olması bakımından asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı … Hesabından da istenemeyeceği, dolayısıyla aracın haksız eyleminin de TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da zarar verenden ancak yasal faiz istenebileceğine, bu zarar verenden hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı … Hesabının da ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı … Hesabı aleyhine yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10/11/2021 tarih ve 2021/5315 Esas, 2021/8606 Karar sayılı ilamı)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, plakası tespit edilemeyen minibüsün davaya konu kazayı yapıp davacıda bedensel zarara neden olduğunun saptandığı, davacının hastaneye ambulansla götürülüp kaza sebebinin trafik kazası olduğunun belirtildiği dikkate alındığında, olayın davalı … Hesabı’nın sorumluluğuna yol açan trafik kazası olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddi ile faiz türüne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına ve yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmaması nedeniyle HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, mahkemece hükmedilen faiz türü “yasal faiz” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/09/2020 tarihli, 2018/917 Esas – 2020/594 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine,
Buna göre;
1-Davacının geçici iş gücü kaybına yönelik tazminat talebinin reddine,
2-Davacının daimi iş gücü kaybına yönelik tazminat talebinin kabulüne, 16.920,30-TL daimi iş göremezlik tazminatının, temerrüt tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Peşin alınan ve ıslahla harcın mahsubu ile bakiye 1.095.60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yargılama gideri olarak (harç, tebligat, bilirkişi ücreti) yapılan 2.824.52 TL’nin kabul ve ret oranı dikkate alınarak 2.775,09 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, reddedilen miktar üzerinden 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından, 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 31,50 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 180,10 TL yapılan masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.