Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/453 E. 2022/601 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/10/2016 günü davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkillerin murisleri….. hayatını kaybettiğini, bu nedenle davacıların murislerinin desteğini kaybetmek suretiyle maddi zarara uğradıklarını belirterek, davacıların her biri için 300,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin sorumluluğunun müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zarardan poliçe teminat limiti ile sınırlı bulunduğunu, bu nedenle müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurlu olup olmadığının tespiti gerektiğini, hesaplamalarda TRH-2010 tablosunun kullanılması gerektiğini, ceza dosyasındaki bilgilerin nazara alınmasını talep ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın tek taraflı yapmış olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların murislerinin vefat ettiği, kazada ölenlerin eş ve çocuklarının destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebi ile derdest davayı açtıkları, kazanın meydana gelmesinde sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, ayrıca ölen muris’in hazırlık aşamasında alınan ifadeler ve kaza tespit tutanağındaki bilgilere göre, emniyet kemeri takmaması nedeni ile kazada araçtan fırlayarak yola savrulmak sureti ile vefat ettiği ve bu duruma göre kazada müterafik kusurunun bulunduğu, aktüer bilirkişinin raporunda belirttiği miktarlarda destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS poliçesine istinaden davalı sigorta şirketinden talep etme haklarının olduğu, emniyet kemeri takmayan murisin kazanın etkisi ile araçtan fırlayarak yola savrulduğu dikkate alındığında ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatları doğrultusunda %20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hesaplanan tazminattan bu oranda indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 167.094,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan …. verilmesine, 43.153,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan ….erilmesine, 37.751,97 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan …..verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararında; tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmış ise de müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, müteveffaya müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir herhangi bir husus bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müteveffa desteğin müterafik kusurunun bulunması halinde dahi talebin, müvekkillerin dava konusu trafik kazasında desteğini kaybetmiş olması sebebiyle uğramış oldukları maddi zararın tazminine ilişkin olduğundan, müteveffa yönünden müterafik kusur indirimini gerektiren bir durumun destekten yoksun kalanlara yansıtılmasının mümkün olmadığını, zarar görenin, zararın oluşumuna sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının bulunması halinde kusur indirimi yapılabileceğini, ayrıca bir an için tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekliliğinin kabulü halinde, kararda yapılan indirimde hesap hatası bulunduğunu, şayet indirim yapılacaksa kabul anlamına gelmemek kaydıyla iş bu indirimin aktüer raporunun sonuç kısmında 1 nolu bentte her bir hak sahibi için ayrı ayrı hesaplanmış olan toplam tazminat üzerinden yapılması gerektiğini, kararda ise poliçe limitine göre bulunan tazminat üzerinden indirim yapılmış olup bu hususun hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 52.maddesinde; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında desteğin araçtan fırladığı sabit olup emniyet kemeri takıp takmadığı belirsizdir. Buna göre mahkemece; TBK 52. maddesi uyarınca, ceza dosyası birlikte değerlendirilerek emniyet kemeri takmamak suretiyle zararı artırıp artırmadığı, desteğin müterafik kusuru olup olmadığı hükümde irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. (17. Hukuk Dairesinin 17/10/2019 tarih ve 2016/17377 Esas, 2019/9537 Karar sayılı ilamı)
Diğer taraftan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar için belirlenen destekten yoksun kalma tazminatı davalı sigorta şirketinin olay tarihinde geçerli teminat limiti olan 310.000,00 TL’nin üzerinde olduğundan garame hesabı yapılarak davacıların tazminatı belirlenmiş, mahkemece müterafik kusur nedeniyle %20 oranında indirim yapılarak belirlenen miktara hükmedilmiş ise de; müterafik kusur indirimi sigorta şirketinin poliçe limitine göre garame hesabı yapıldıktan sonra değil bilirkişi raporu ile belirlenen zarar miktarından %20 oranında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılarak tazminatın belirlenmesi gerektiğinden davacıların bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Bu gerekçeler ile davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.12.2019 tarih, 2018/590 Esas – 2019/1000 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.