Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/450 E. 2022/639 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/450 – 2022/639
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/450
KARAR NO : 2022/639

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2020
NUMARASI : 2018/921 Esas 2020/331 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/04/2018 günü saat 18:30 sıralarında davacı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile Sakarya Hastanesi kavşağında 80 km hızla seyir halinde iken bat çıka gireceği esnada yolun en solunda davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı…’nın maliki olduğu… plakalı aracın yolun sağındaki cebe girmeye çalıştığını, davacının normal seyrine devam ederken davalı …’ın aracının sol ön kısmına çarptığını, davacının kullandığı aracın sürüklenmeye başladığını ve boş araziden yan yatık vaziyette durduğunu, kaza tespit tutanağına göre davalının asli kusurlu olduğunu, davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edildiğini, kaza sonrası davacının ambulansla hastaneye kaldırıldığını ve köprücük kemiğinde kırık tespit edildiğini, kazadan 2 gün sonra davacının ağrıları nedeniyle yeniden hastaneye başvurması sebebiyle yapılan muayenesinde köprücük kemiğinde kayma olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacının ameliyat edildiğini ve 60 gün rapor kullandığını, meydana gelen kaza nedeniyle maddi kayıpların tazmini açısından davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de herhangi bir geri dönüş yapılmadığını, bu nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan tahsiline, davacının meydana gelen kaza nedeniyle uzunca bir dönem şoku atlatamamış olması, kolunu kaybetme korkusu ile karşı karşıya kalması, davacının kaza sonrasında 15 gün süre ile temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamış olması nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi süresinde olmayan cevap dilekçesinde; … plakalı aracın, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kazaya ilişkin olarak maluliyet durumlarının belirlenmesinin gerektiğini, kusur durumlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava konusu kazanın oluşumunda davalı …’ın tam ve asli kusurlu olduğu, davacının kazaya bağlı olarak 3 ay içinde iyileşebilecek şekilde yaralanarak iş gücü kaybı nedeniyle 9.215,30 TL, bakıcı gideri 6.088,50 TL olarak toplam 15.303,80 TL zararının oluştuğu belirlenmiş olup, davalı …’ın kusurlu olarak kazaya ve zarara sebebiyet vermiş olması, diğer davalı …’in araç maliki olarak meydana gelen zarardan sorumlu olması, davalı sigortanın trafik sigortacısı olarak sigorta poliçesi kapsamında zarardan sorumlu olması sebebiyle taleple bağlılık kuralı da gözetilerek davanın maddi tazminata ilişkin bölümünün kabulü gerektiği, manevi tazminata ilişkin olarak ise, kusur durumu, davacının kaza sonrası geçirdiği 3 aylık tedavi süreci, bu nedenlerle yaşadığı ve yaşayacağı manevi acı ve üzüntü, tarafların ekonomik sosyal durumları gözetildiğinde, davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı gerekçesiyle, maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile, davalılar … ve …’ın tazminatın 13.377,66 TL’lik kısmından sorumlu olmak kaydıyla, 15.303,80 TL’nin davalı sigortadan 24/07/2018 tarihinden, diğer iki davalıdan 09/04/2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 09/04/2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığını, raporun aktüer bilirkişi tarafından düzenlenmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatından ve bakıcı giderlerinden kısmen müvekkil şirketin kısmen de diğer davalıların sorumlu tutulduğunu, bu değerlendirmenin gerekçesi açıklanmadan rapor düzenlendiğini, raporun kendi içerisinde çelişkili olup, çelişkinin giderilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığını, davacının kazadan dolayı maluliyeti bulunmamakta olup, bakıcı ihtiyacının olduğunu ileri sürmenin hakkaniyete uygun olmadığını, ayrıca raporda belirtildiği üzere, bu gibi durumlarda bakım aile içinde gerçekleşeceği için hakkaniyet indiriminin yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bakıcı giderine ilişkin olarak, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararın olduğu gözetilerek hüküm verilmesi gerekmekte olup, aile içi bakım düşüncesi ile bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılamayacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.2021 tarih ve 2018/(21)10-927 Esas – 2021/531 Karar sayılı ilamında da; “…bedensel zararlarda 55. madde ile açık biçimde hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidilemeyeceği açıkça düzenlendiği dikkate alındığında zarar görenin aile bireylerinin zarar veren lehine sorumluluğu ve yükümlülüğü olmayacağı gibi zarar verenin sorumluluğunu haksız fiil failine hizmet eder şekilde aile bireylerine yüklemek de doğru değildir. Her ne kadar toplum aile içi bakım dayanışmasını ahlaki ödev olarak görse de, bu durumun zarar sorumlusu lehine yorumlanması mümkün değildir. Bu nedenlerle Özel Dairenin aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmasını belirten kararına karşı verilen direnme kararı yerindedir.” denilmiştir.
Tazminat hesabına ilişkin olarak ise, zararın oluştuğu tarihteki gelir (2018 yılı) esas alınması gerekirken, geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin olarak sigorta şirketi yönünden hesap tarihindeki (2019 yılına ait) gelir esas alınmak suretiyle düzenlenen raporun hükme esas alınması isabetsizdir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile tüm davalılar yönünden 2018 yılına ait gelir esas alınarak hesaplanan miktardan sorumlu tutulmak suretiyle yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiş, bakıcı gideri yönünden her ne kadar asgari ücret 2.029,50 TL olup, 2.020,90 TL olarak alınması isabetsiz ise, sigorta işletenin zararını teminat altına aldığından ve davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmadığından 2.020,90 TL üzerinden yapılan hesaplama hükme esas alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 01/09/2020 gün ve 2018/921 Esas – 2020/331 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre; HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Maddi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 13. 377,66 TL’nin davalı sigortadan 24/07/2018 tarihinden, diğer iki davalıdan 09/04/2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
DAVANIN MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN BÖLÜMÜ YÖNÜNDEN;
Alınması gerekli 913,82 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın maddi tazminata yönelik kısmı olan 17,07 TL ile 245,00 TL ıslah harcı toplamı 262,07 TL düşülerek kalan 651,75 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davanın açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, peşin harcın maddi tazminat talebine yönelik kısmı olan 17,07 TL ile 245,00 TL ıslah harcı toplamı 297,97TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.572,90 TL yargılama giderinin (davalı … A.Ş. 1.436,05 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kabul edilen kısmı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin olunan 1.926,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 09/04/2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
DAVANIN MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN BÖLÜMÜ YÖNÜNDEN;
Manevi tazminata ilişkin olarak alınması gerekli 341,55 TL alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davanın açılışı sırasında yatırılan peşin harcın manevi tazminat talebine yönelik kısmı olan 341,55 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kabul edilen manevi tazminat bölümü yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesinin 1. ve 4. bentleri uyarınca takdir ve tayin olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine verilmesine,
Davanın reddedilen manevi tazminat talebine yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10. maddesinin 2. bendi uyarınca takdir ve tayin olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Yargılama giderleri maddi tazminat bölümünde hesaplandığından ayrıca hesaplanmasına yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde yatıranlara iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 262,00 TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde tarafına iadesine,
2-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan toplam (148,60 TL + 54,40 TL) 203,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketine verilmesine,
3-Gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde davalı sigorta şirketine iadesine,
4-Kararın tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.