Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/45 E. 2022/11 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/45 – 2022/11
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/45
KARAR NO : 2022/11

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI : 2017/256 Esas 2019/744 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/07/2016 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarpması neticesi sakat kaldığını, tüm kusur müvekkiline atfedilmiş ise de kusur tespitinin hatalı olduğunu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile kazanın meydana geldiğine dair tanıkları bulunduğunu, soruşturmasının Viranşehir Cumhuriyet Savcılığının 2016/3105 sayılı hazırlık dosyasında yürütüldüğünü, aracın ZMMS sigortasının davalı tarafından yapıldığını ve teminatın dikkate alınarak ağır şekilde yaralanan müvekkili zararları kapsamında fazlaya dair talep ve dava hakları ile HMK 107/1-2. maddeleri uyarınca dava değerini yükseltme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.200,00 TL geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt – avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın 05/04/2016-2017 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesiyle müvekkili nezdinde sigortalı olduğu ve teminatın 310.000,00 TL olduğunu, ancak sorumluluğun sigorta limiti ve kusur nispetinde karşılanabileceğini, davacının olayda yayalar ile ilgili kuralları ihlal ederek %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle araç sürücüsüne yüklenemeyecek kusurun ve buna dayalı maddi tazminat isteklerinin müvekkili yönünden reddi gerektiğini, aksi halde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; alınan kusur raporunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, tüm kusurun davacıda olduğu anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tanık deliline dayanmalarına rağmen kusur konusunda tanıkları dinlenmeden alınan rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, ceza mahkemesindeki kusur değerlendirilmesinin hukuk mahkemelerini bağlamayacağını, benzer konuda Yargıtay kararları bulunduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya arasında dava konusu olayın gerçekleşme anını gösteren mobese kameraları kayıt görüntülerinin inceleme tutanağının bulunduğu, görüntülerin aksinin tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Somut olayda hükme esas alınan kusur raporunun kaza anına ilişkin mobese kamera görüntüleri esas alınarak düzenlendiği, trafik kaza tutanağının da aynı mahiyette olduğu, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, tam kusurlu olan davacının tazminat talep edemeyeceği anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 15.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.