Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/441 E. 2022/638 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/441
KARAR NO : 2022/638

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2017/539 Esas 2020/337 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : .
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … tarafından sigortalı bulunan dava dışı 3. kişiye ait … plaka sayılı aracın 25/07/2015 tarihinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının kusurunun bulunmadığını, başvurularına rağmen zararlarının karşılanmadığını belirterek 2.500,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 500,00 TL bakıcı gideri zararı tazminatının avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının iş göremezlik oranının ve süresinin tespitinin gerektiğini, olayda hatır taşımacılığı bulunması nedeniyle indirim yapılmasının gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH2010 tablosu kullanılmak suretiyle yapılmasının gerektiğini, davacıya rücu edilmesini gerektiren bir durumun tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 25/07/2015 tarihinde dava dışı sürücü … yönetiminde bulunan ve dosyaya getirilen sigorta poliçesine göre davalı … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılan … plaka sayılı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetin kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, soruşturma dosyasında alınan ifadeler ile kaza tespit tutanağı birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsü dışında kusur yüklenebilecek kişi yada kurumun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik oranının % 45, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay, bakıcı ihtiyacı süresinin ise 3 ay olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğun aynı Kanunun 91. maddesine göre poliçede belirtilen limitler altında sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı, dosya kapsamında mevcut kazaya karışan araca ait poliçe ile tedavi giderleri ile sakatlanma ve ölüm halinde meydana gelecek zararların da teminat altına alındığı, davalı … şirketinin düzenlenen poliçe kapsamında geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararından sorumlu olduğu, dosya kapsamına UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre davacı ile dava dışı araç sürücüsünün amca çocukları oldukları, yerleşik Yargıtay kararlarına göre maddi ve manevi menfaatin bulunduğu akrabalar arasında yapılan taşımada hatır taşımasından söz edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından yapılan başvurunun 22/02/2017 tarihinde davalı … şirketinin kaydına alındığı, ancak davalı … tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı … şirketinin 22/02/2017 tarihi dikkate alındığında 07/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğü , hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmasına yer olmadığı, aracın hususi nitelikte olması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın KABULÜ ile 2.731,29 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı, 290.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı ile 3.820,50 TL geçici bakıcı gideri zararı tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde, davacının kalıcı arazına (sakatlık oranına) ilişkin olarak dava dosyasındaki hükme esas alınan maluliyet raporunun , yasa ve ilgili yönetmeliğe; ZMMS Trafik Poliçesi Genel Şartlarına açıkça aykırı olduğunu, bu tür raporların, ATK 3. İhtisas Dairesinden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından resmi yazı ile aldırılmasının yasal zorunluluk olduğunu, somut davada, her ne kadar davacının maluliyet raporu üniversiteden alınmış ise de, söz konusu raporu hazırlayan heyetin, ne yasa ne de yönetmelik hükümlerine göre kurulmuş olmadığını ,
geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri tazminatlarının teminat dışında olduğunu, davacı tarafın, uyuşmazlık konusu trafik kazası nedeniyle kalıcı bir sakatlığa maruz kaldığı iddiasını, yeni ZMM Trafik Sigortası Genel Şartları ile 2918 Sayılı KTK ve güncel sigorta mevzuatımıza uygun olarak ve yetkili makamlardan alınmış -yasa ve yönetmeliklerde belirlenen usullerde hazırlanmış- heyet raporu ile ispatlaması gerektiğini, yeni ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının atıfta bulunduğu, 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınmasının gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararına dayanak raporun, maluliyet yönünden uygulanması gündeme gelen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu, davacının daimi işgöremezlik durumunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükmüne göre hazırlanan sağlık kurulu raporu ile kanıtlanmış olması gerektiği belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı istemine ilişkindir.
Davalı … vekili geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalıdan talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderleri değildir. Ayrıca 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) davalı … vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının ve geçici bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 20257,45 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 5065,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 15192,45 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
4-HMK’nın 359/4.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.