Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/44 E. 2022/10 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/44 – 2022/10
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/44
KARAR NO : 2022/10

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI : 2019/249 Esas 2019/893 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/04/2018 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracın davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının sakat kaldığını, kazanın… plakalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek davanın kabulü ile 200,00 TL geçici, 200,00 TL bakıcı gideri, 9.600,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile, talebini geçici iş göremezlik yönünden 3.407,02 TL artırarak 3.607,02 TL’ye; daimi iş göremezlik yönünden 14.917,62 TL artırarak 24.517,62 TL’ye ve bakıcı tazminatı yönünde ise 1.322,03 TL artırarak 1.522,13 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından incelenmesi gerektiğini, sorumluluklarının maddi tazminat talebi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bununla birlikte davalının geçici iş göremezlik ve bakıcı tazminatı talebinden poliçe gereği sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın oluşumunda kusur oranın tespiti gerektiğini dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, hesaplanacak kusur durumuna göre teminat tutarı üzerinden indirim yapılması gerektiğini, davacının SGK’dan tazminat alıp almadığının belirlenmesi gerektiğini, erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenen rapor sunulmadığından dava öncesi başvuru şartının yerine getirilmediğini, davalı şirketin kendisine ihbar tarihi itibariyle 8 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş olacağından faiz sorumluluğunun da bu tarih itibariyle başlamış sayılacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının sevk ve idaresindeki motosikletin dava dışı … sevk ve idaresindeki… plakalı davalı sigorta şirketine 12/02/2018 – 2019 tarihlerini kapsar şekilde otomobil cinsinde ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile karıştığı trafik kazasında yaralanması suretiyle meydana gelen olay neticesinde davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının kural ihlali yönünden %25 kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise %75 kusurlu olduğu, bilirkişi raporunda bakıcı tazminatının brüt asgari ücret üzerinden hesap edildiği ancak talep edilen bakıcı tazminatının geçici iş göremez kalınan süreye ilişkin olduğu ve geçen dönem açısından bakıcı tutulduğunu gösteren belge bulunmaması nedeniyle bakıcı tazminatının net asgari ücret üzerinden 1.603,12 TL olarak tespitinin gerektiği bu hususun ve kusur oranındaki indirimin mahkemece hesaplanabilir mahiyette olduğu, nitekim davacının %25 kusuru neticesinde bakıcı tazminatı miktarının 1.202,34 TL hesap edildiği, raporda %25 kusur indirimi neticesinde 3.607,02 TL geçici iş göremezlik ve 24.517,62 TL daimi iş göremezlik tazminatı talep edilebileceği şeklinde tespitte bulunulmuşsa da, davacının sürücü belgesi bulunmaksızın tescilsiz motosikleti kullandığı esnada kazanın meydana geldiği anlaşılmakla davacının sürücü belgesinin bulunmaması ve kullandığı motosikletin tescilsiz olması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılarak ve hesap edilen miktarlar üzerinde %20 müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiği, davalı yana sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faizi talep edilebileceği ve sigorta şirketine başvuru tarihi olan 26/02/2019 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 09/03/2019 tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek ve takdiri indirim nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 2.885,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 19.614,10 TL daimi iş göremezlik tazminatı ve 961,87 TL bakıcı gideri olmak üzere 23.461,59 TL’nin temerrüt tarihi olan 09/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …vekili istinaf dilekçesinde; yönetmeliğe uygun olmayan ve taraflarına tebliğ edilmeyen rapor esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, hükme esas alınan maluliyet raporunun “erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmediğini, bu yönetmelikteki yetkili hastanelerden alınmadığını, raporun tebliğ edilmemesi nedeniyle itiraz edemediklerini, maluliyet raporunun Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan alınması gerektiğini, kaldı ki sigorta şirketine başvuru sırasında da kusura ve maluliyete ilişkin hiç bir evrakın sunulmadığını, sunulmasının dava şartı olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşürülmediğini, SGK’dan ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve Genel Şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik ve geçici bakıcı gideri zararları bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir.
Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.), hükme esas alınan raporların yöntemine ve usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olması, denetime ve hükme elverişli olması, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunun, bu tazminatın SGK’nın sorumluluğunda bulunan tazminatlardan olmadığının yerleşik Yargıtay uygulamaları ile istikrar kazanması nedeniyle davalı sigortacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamıştır.
Mahkemece SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış ve ödeme yapılmadığı konusunda cevabi yazı gönderildiğinden davalının buna yönelik istinafı yerinde görülmemiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri esas alınarak maluliyetin belirlenmesinde ve tazminat hesabına esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümü Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen maluliyete ilişkin raporda davacının muayenesi de yapılarak davaya konu kaza nedeniyle %4 oranında sürekli maluliyeti bulunduğu, 3 ayda iyileşebileceği ve 1 ay bakıcıya ihtiyacı olduğu belirlenmiş, aktüer bilirkişi raporunda 3 ay için geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. İş bu rapor usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olup hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.602,67 TL karar harcından peşin alınan 400,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.202,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.