Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/428 E. 2022/631 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/428
KARAR NO : 2022/631

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2015/885 Esas 2020/331 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı tarafından kullanılan … plakalı motosiklet ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda davacının yaralandığını, malul kaldığını, … plakalı aracın davalı … şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, olayda kusurlu olanın diğer araç sürücüsü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 990,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, 20/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 188.842,17 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya 4.402TL zarar bedelinin 20/11/2013 tarihinde ödendiğini ve ibraname alındığını, davalı şirket ile sigortalı araç sürüsünün sorumluluğunun kalmadığını, 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün %60 kusuruyla sebep olduğu trafik kazasında davacı motosiklet sürücüsünün %11,2 malul kalacak, 120 günde iyileşebilecek ve 60 gün bakıcı ihtiyacı olacak derecede yaralandığı, 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesine göre ceza zamanaşımının davada dolmadığı, alınan aküerya raporuna göre davanın ispatlandığı anlaşıldığından yapılan ıslah da dikkate alınarak davanın kabulü ile; 188.842,17TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile, 10,00TL geçici iş göremezlik tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı …Sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taleplerin 2918 sayılı KTK m. 111 uyarınca zamanaşımına uğradığını, bu hususa ilişkin deliler değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, ekte sundukları ibraname ve ödeme dekontundan görüleceği 20/11/2013 tarihinde 4.402,00-TL. davacı tarafa ödeme yapılmış olmakla, müvekkil sigorta şirketinin söz konusu ödeme nedeniyle gayrikabili rücu ibra edildiğini, ibranamede fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını, davaya konu uyuşmazlıkta ise kaza tarihi 20/09/2012, ibra tarihi 13/11/2013, ödeme tarihi 20/11/2013 olmakla, işbu dava 24.12.2015 tarihinde açılmış olup davanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 111 uyarınca zamanaşımına uğradığının açık olduğunu, buna ek olarak, davacı tarafın dava açılmadan önce müvekkil şirkete yaptığı hasar başvurusunun ekinde sunduğu Bursa Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 26.09.2013 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda, davacı tarafın maluliyet oranı, %15 olarak tespit edilmiş olup, dava aşamasında dosyaya sunulan Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen 02.02.2018 tarihli Adli Bilirkişi Uzman Mütalaa Raporu’nda ise davacı tarafın maluliyetinin %11,2 olduğunun tespit edildiğini, her iki rapor birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın maluliyet artışına ilişkin gelişen bir durumun olmadığının da açık olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın davasının KTKnın 111/2 maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın KTK 111/2 md. gereğince reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …Sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı …Sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Savunma hakkı Anayasa’nın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı HMK’nın “hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkını” da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir.
2918 sayılı KTK’nın “Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlıklı 111 maddesi; “ Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklindedir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı … imzalı “İbraname. Mutabakatname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı 13/11/2013 tarihli belge içeriğinden özetle “ 20/09/2012 tarihli olayda yaralanmam nedeniyle …sigortaya başvurmuştum. Maluliyetim nedeniyle uğramış olduğum tüm zarara karşılık olmak üzere, …sigortayla mutabık kaldığımız maluliyet oranı üzerinden 4.402,00TL’nin belirtiği hesaba ödenmesini kabul ettiğini…”belirtildiği, davalı … tarafından davacı tarafa 20/11/2013 tarihinde bu miktar ödemenin yapıldığı, davacının eldeki işbu davayı, 22/12/2015 tarihinde açtığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin ise cevap dilekçesinde “davacıya 20/11/2013 tarihinde ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, ibraname alındığı tarih dikkate alındığında dava konusu tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını…” savunduğu halde mahkemece davalının savunması doğrultusunda ibranamenin değerlendirilmediği ve KTK’nın 111/2. maddesi kapsamında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, hak düşürücü süreyi kesen sebeplerin olup olmadığı araştırılmadan ve karar gerekçesinde tartışılmadan, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkemece yukarıda belirtilen yönlerde değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalının sair istinaflarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/07/2020 tarihli 2015/885 Esas 2020/331 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davalının sair istinaflarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
4- İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Antalya Genel İcra Dairesi’nin 2020/156468 Esas sayılı dosyasına yatırılan 343.862,44-TL nakit taminatın yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.