Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/426 E. 2022/579 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/426 – 2022/579
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/426
KARAR NO : 2022/579

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : 2018/913 Esas – 2020/361 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.06.2018 tarihinde…’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacının sevk ve idaresindeki motorlu bisiklete çarpması sonucu davacının sakat kaldığını, trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğunu, kazaya ilişkin ceza yargılamasının Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/893 E. sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, 01.03.1962 doğumlu olan davacının PMF yaşam tablosuna göre muhtemel ömür süresinin yaklaşık 18 yıl civarında olduğunu, davalıya tazminat talepli olarak başvurulmuş ise de yasal süre içerisinde cevap verilmediğini belirterek, belirsiz alacak olarak 500,00 TL geçici iş göremezlik, 4.500,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00 TL malullük-sakatlık tazminatının temerrüt tarihi itibariyle ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talep artırım dilekçesi ile 8.705,46 TL geçici ve 22.513,06 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava öncesi davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından başvuru şartının gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın davalı şirkete 05.07.2017-2018 tarihleri arasında … numaralı KTK ZMMS ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe teminat limiti 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediği tespit edildiğinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, davacının kalıcı maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik uyarınca tespit edilmesi gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini, vergilendirilmiş gelir tespit edilemiyorsa asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini, avans faiz talebinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 06.06.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının yaralandığı sabit olmakla, kaza sebebiyle 09/01/2020 tarihli rapora göre; davalı sigorta şirketine sigortalı otomobilin sürücüsü…’ün meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ün ise olayda kusursuz olduğu, 04/03/2019 tarihli rapora göre, davacının bedensel özür oranının %6 olduğu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde olduğu, bu doğrultuda aldırılan 04/03/2020 tarihli aktüer rapora göre, davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi zararının 22.513,06-TL olduğu saptanmakla bu miktar üzerinden sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Genel Şartları ve 26/04/2016 tarihindeki kanun değişikliği çerçevesinde geçici iş göremezlik tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik tazminatını kaza ve poliçe tarihi dikkate alındığında, davalıdan talep edemeyeceği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davasının aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı da göz önüne alınarak 22.513,06-TL sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden kabulüne, söz konusu bedele aracın cinsi göz önüne alındığında 06/08/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulü ile geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından geçici işgöremezlik tazminatının reddinin doğru olmadığından bahisle istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı şirkete ZMMS ile sigortalı aracın %100 kusuruyla davacıya çarpması sonucu, davacının %6 engelli kalacak, 6 ay iyileşme süresi olacak şekilde yaralanması nedeniyle, davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararının oluştuğu anlaşılmıştır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve Genel Şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik ve geçici bakıcı gideri zararları bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir.
Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.), hükme esas alınan raporların yöntemine ve usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olması, denetime ve hükme elverişli olması, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunun, bu tazminatın SGK’nın sorumluluğunda bulunan tazminatlardan olmadığının yerleşik Yargıtay uygulamaları ile istikrar kazanması nedeniyle davalı sigortacının geçici iş göremezlik zararından da sorumlu olduğu halde mahkemece bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Davalı Sigorta şirketi vekili tarafından istinaf ve katılma yoluyla istinaf süresi geçtikten sonra verilen 08/12/2022 tarihli ve davanın “davadan önce sigorta şirketine başvuru” dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi talepli dilekçesinin ise süreden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ve davanın tam kabulüne şeklinde düzeltilmesine, davalı sigortanın süresinden sonra verilen dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2020 gün ve 2018/913 Esas – 2020/361 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kabulü ile; 8.705,46TL geçici işgöremezlik ve 22.513,06TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 31.218,52 TL’nin 06/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 2.132,54 TL’den peşin alınan 125,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.007,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 md. gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 166,55 TL harç toplamı ve 1.112,85 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.279,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 34,50 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 183,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
B- Davalı … A.Ş. vekilinin 08/12/2022 tarihli dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.