Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/424 E. 2022/630 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/424 – 2022/630
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/424
KARAR NO : 2022/630

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI : 2018/334 Esas 2019/912 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT

KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait … plaka sayılı aracın 19/03/2017 tarihinde meydana gelen kazada hasar gördüğünü, hasara sebebiyet veren … plaka sayılı aracın malikinin davalı …, sürücüsünün davalı … ve sigortacısının davalı sigorta şirketi olduğunu, meydana gelen kazada davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ait araçta meydana gelen 13.000,00 TL maddi zararın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, talep açıklama dilekçesi ile maddi tazminat kalemlerini 12.950,00 TL hasar ve işçilik onarım bedeli, 50,00 TL’sinin ise araç mahrumiyet zararı olarak açıklamış, ıslah dilekçesi ile araç mahrumiyet zararı talebini 265,50TL’ye çıkarmıştır.
Davalı …AŞ. vekili cevap dilekçesinde; dava öncesinde başvuru şartının yerine getirilmediğini, değer kaybı talebinin teminat dışında kaldığını, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, faizin ancak dava tarihinden ve yasal faiz olarak istenilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; zararın belirlenebilir olduğunu, bu nedenle kısmi veya belirsiz alacak niteliğinde dava açılamayacağını, kazanın davacının davalıya ait araca çarpması sonucu meydana geldiğini, kaza sonrasında davacının kaza mahallinden ayrıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, 6.028,53 TL araç hasar bedelinin davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 19/03/2017 tarihinden, davalı …Anonim Şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihi olan 27/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 265,50 TL araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 19/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyaya sunulu faturalardaki hasar onarım giderleri toplam miktarı ve Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/63 Değişik İş sayılı dosyasındaki 17.04.2017 tarihli hasar tespit raporu ile belirlenmiş olan gerçek hasar miktarı 13.525 TL iken, 6.028,53 TL hasar miktarının tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığını, dosyadaki somut delillerde (araç hasarının tamirine ilişkin faturalar, 17.04.2017 tarihli hasar tespit raporu) gerçek zarar miktarının ispatlandığını, ayrıca hükmedilen alacağa ticari faiz (reeskont) faizinin işletilmesi gerekirken yasal faiz işletilmesinin de doğru olmadığını, yine faturalara konu hasar (aracın hem ön kısmı hem de arka kısmına ilişkin tüm hasarlar) ve tespit bedelleri, mahkeme nezdinde ve gözetiminde bilirkişi marifetiyle araç üzerinde yapılmış olan inceleme ile kaza sonucu oluştuğu tespit edilmiş olan hasarlar olduğunu, nitekim davalı aracının müvekkilin aracına hızla çarparak sürüklediğini ve sol refüje kadar sürüklenmesine ve ancak sol refüje çarparak durmasına yol açtığını, bu çarpma sonucu da aracının sol tarafı ve arka kısımlarında ciddi hasar oluştuğunu, bu hususun tespit dosyasındaki raporla sabit olduğunu, buna rağmen bu gerçek nazara alınmadan, sadece bir kısım parçaların hasar bedelinin nazara alınmasının doğru olmadığını ayrıca %15 amortisman bedeli indirilmesinin de doğru olmadığını zira, onarım için kullanılan malzemenin ikinci el olduğunu ve faturanın da buna göre düzenlendiğini, bu miktardan tekrar amortisman indiriminin doğru olmadığını, kaldı ki bizzat dava sebebi kaza nedeniyle müvekkilin aracı büyük oranda değer kaybına da uğramış iken, bu gerçeğin hükümde inceleme ve değerlendirme dışı bırakılmasının doğru olmadığını, müvekkil …, olayda kusursuz iken, müvekkile %25 kusur atfedilmiş olmasının da hukuka uygun olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve araç yoksunluk zararının tazmini istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklı davalarda gerçek zarar ilkesi geçerlidir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; olayla ilgili 19/03/2017 tarihli kaza tutanağında karşı araç sürücüsünün firarı nedeniyle kusur tespiti yapılmadığı, mahkemece iki ayrı bilirkişiden alınan kusur raporunda davalı sürücünün %75, davacının %25 kusurlu olduğunun belirlendiği, kusur tespitinin dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, yine hükme esas alınan ve zarar miktarını belirleyen hesap raporlarındaki tespitler ile yedek parçalardan yapılan hurda ve amortisman indirim oranının zarar gören aracın marka ve modeli, yılı nazara alındığında dosya kapsamıyla uyumlu olup, bu rapor esas alınarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, ayrıca her iki aracın da özel araç olması nazara alındığında yasal faize karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.