Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/402 E. 2022/510 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/402 – 2022/510
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/402
KARAR NO : 2022/510

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2020
NUMARASI : 2017/685 Esas 2020/178 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/03/2012 tarihinde davacının arkadaşına ait araçta yolcu olarak seyrederken aynı yönden gelen davalı …’nun kullandığı, diğer davalının işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın arkadan çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve malül kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı …’nun kusurlu olduğunu, davalıların zararlarından sorumlu olduğunu, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 31/10/2019 tarihli dilekçesi ile; sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderini toplam 278.150,53 TL olarak belirleyerek maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin avans faizi ile davalılardan (manevi tazminat gerçek kişi davalılardan) müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet açısından adli tıp kurumundan rapor aldırılması gerektiğini, faizin yasal oranda ve dava tarihinden itibaren istenebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve… vekili cevap dilekçesinde; kusura ilişkin raporun gerçeği yansıtmadığını, kusur ve maluliyet açısından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketi dava tarihinden önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından dava şartının yerine getirilmediğini iddia etmiş ise de; davacı vekili tarafından mahkeme ara kararı gereğince davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve dava şartı eksikliğinin giderildiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’ndan alınan kusur raporunda; olayda davalı …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacının içinde bulunduğu otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun belirtildiği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda davacının meydana gelen yaralanması nedeniyle vücut genel çalışma gücünden %29 oranında kaybettiği, 18 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı ve 2 ay bakıcı ihtiyaç süresinin olduğunun tespit edildiği, aktüer bilirkişiden alınan raporda; olay nedeniyle davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı 262.813,64 TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı 13.563,89 TL, bakıcı giderinden kaynaklı 1.773,00 TL maddi tazminat alacağının olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan raporların karar vermeye elverişli olduğu, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan miktarda zararı olduğu, davalı sigorta şirketinin hesaplanan zarardan sigorta limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere davacının maddi zararını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği, davacının manevi tazminata yönelik talepleri yönünden ise, 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 262.813,64 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 13.563,89 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.773,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 278.150,53 TL maddi tazminatın (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 22/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 09/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 22/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin meydana gelmediğini, mahkemece hükme esas alınan raporun karar vermeye elverişli olmadığını, hükme esas alınan raporda kaza nedeniyle beyin hasarına bağlı nörolojik sekel düşünülmediği kayıtlı olduğu halde yaralanma tanımlanmayan bir durumda %29 maluliyet oranın uygun olmadığını, müvekkili tarafından medikal firmadan alınan sağlık raporunda, davacının maluliyetinin olmadığının tespit edildiği, raporun mahkemeye sunulmasına rağmen nazara alınmaksızın ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca raporun davacının post travmatik stres bozukluğunun iyileşip iyleşmediği tespit edilmeden tanzim edilmesi nedeniyle karar vermeye elverişli olmadığını, kaldı ki post travmatik stres bozukluğunun da maluliyete yol açmayacağını, ATK’dan rapor alınması gerektiğini, diğer yandan, davacının dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiği halde, avans faize karar verilmesinin de hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemidir. Mahkemece, davacının alınan maluliyet raporuna göre, maluliyetinin kanıtlandığı kabul edilerek, aktüer hesap bilirkişi raporuna göre maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … Sigorta A.Ş. yönünden maddi tazminata esas alınan maluliyet raporunun karar vermeye elverişli olmadığından bahisle istinaf edilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Somut olayda; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 19/09/2018 tarihli raporda; “…’ın dosyasının incelenmesi, tarafımızca yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 22.03.2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen, epidural hematom, sol temporal skuamoz ve mastoid proçes kırığı, fronto-temporal kontüzyon dikkate alınarak;
1-) 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ile ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla mevcut bulgular değerlendirildiğinde ve meslek grup numarası bildirilmediğinden düz işçi alınarak çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı hesaplandığında;
Hastanın klinik durumu travma sonucu meydana gelen sekeller maddesi kapsamında değerlendirildiğinde;
Gr l… ……………………I (I3-a………………..30) A…………….%34 olduğu,
Olay tarihli yaşına (24) göre (E Cetveline göre) %29 (yirmi dokuz) olarak bulunduğu, çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %29 (yirmi dokuz) olduğu,
2-) Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 (iki) ay olduğu,
3-) Tıbbi iyileşme süresinin 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceği kanaatinde olduğumuzu bildirir Adli Tıp Kurulu raporudur.” denilerek davacının maluliyet durumunu tespit edilmiş, davalı vekili tarafından uzman görüşü ile birlikte rapora itiraz edilerek, raporun yeterli olmadığı ileri sürülmüştür.
Diğer yandan, davacının kaza sonrasında, belirtilen arazlara yönelik dava tarihine kadar süre gelen tedavileri olduğuna yönelik dosya içerisinde delil de bulunmamaktadır.
Davacının son durumuna ilişkin olarak Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji Anabilim Dalı’na ait 24/02/2017 tarihli 4271696 sayılı epikriz raporunda da;
“Hastanın önceden inşaat işi ile uğraştığı, dış cephe işleri ile uğraşırken, kazadan sonra yükseklik korkusu ve baş dönmesi nedeniyle yapamamaya başladığı, son dönemde mağazada depo müdürü olarak mal girişlerini yaptığı, unutkanlık ve baş dönmeleri şikayeti olduğu, ara ara bisiklet gibi şeyleri koyduğu yeri unuttuğu, eşinin kendisine söylediği şeyleri unuttuğu, para hesabı yapabildiği, mal sayımı yapabildiği, çocuklarının ismini vs hatırladığı, nöbet öyküsü olmadığı, MR görüntüler incelendiği, hastaya uygulanan testlerin sonuçlarına göre hastanın belleğinde ve yürütücü işlevlerinde orta düzeyde, dikkatinde ise hafif düzeyde bozulma olduğu düşünülmekte olduğu, hastada ön planda kaza nedenli organik beyin hasarına bağlı nörolojik sekel düşünülmediği” kayıtlı olduğu görülmüş, meydana gelen yaralanmanın çalışma gücü ve meslekte kazanma gücüne etkisi olacak boyutta bir araz olup olmadığı, olacak ise hangi derecede etkisi olduğu değerlendirilmemiş, bu husustaki değerlendirme adli tıp uzmanlarınca yerine getirilmiştir. Bu nedenle davalı tarafından kabul edilmeyerek itiraz edilen rapor karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, davacının tüm tedavi evrakları, dosyaya kazandırılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, davacının meydana gelen kaza nedeniyle geçici ve sürekli maluliyetinin meydana gelip gelmediği, davacının ileri sürüdüğü yaralanmalarının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücüne etki edecek boyutta olup olmadığı, kaza ile illiyetinin, bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği, geçici ve sürekli maluliyet meydana gelmiş ise süresinin ve oranın tespit ediliği, ayrıca geçici olarak bakıma muhtaç kalıp kalmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, karar vermeye elverişli olmayan maluliyet raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarında açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile; uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere eksiklikler giderilerek, kararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle, davacının ve davalının usulü kazanılmış hakları da korunarak davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı sigorta vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/06/2020 tarihli 2017/685 Esas – 2020/178 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 4.920,89 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalı … Sigorta A.Ş’ye iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2020/3599 E. Sayılı dosyasına depo edilen 728.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.