Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/398 E. 2022/457 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/398 – 2022/457
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/398
KARAR NO : 2022/457

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI : 2015/841 Esas 2020/288 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/05/2009 tarihinde, davalı şirkete sigortalı olan… plakalı aracın park halindeki araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında… plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza tespit tutanağında… plakalı aracın sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya ilişkin olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/35464 numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, asli ve tam kusurlu kazaya karışan… plakalı aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, halen eski sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin davalı şirkete başvuru yaptığını ve hasar dosyası oluşturulduğunu, müvekkilin iş bu başvurusuna rağmen davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının yapılan başvuru neticesinde temerrüde düştüğünü, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle 35 yaşında olduğunu PMF tablosuna göre yaşam süresinin 33 yılı aşkın olduğunu, bakiye ömrü düşünüldüğünde müvekkilinin evlilik hayatında günlük işlerinde kendi hayatını idamesinde normal insanlardan fazla güç-efor sarf edeceğini, maluliyeti -özrü oranında ömür boyu zorlanacağını, açıklanan nedenlerle HMK 107/1-2 maddesine göre dava açarken net tazminat miktarını bilmediklerini bu nedenle ilerde eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, davanın kabulü ile; 1.000,00 TL malullük -sakatlık, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın 16/03/2009-16/03/2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere ölüm/ sakatlık halinde azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmeyeceğini, maddi ve tedavi giderleri için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir tazminat olmayıp incelemeler sonucunda ortaya çıkacak ve verilecek bir tazminat olduğunu, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı, hususunun araştırılması gerektiğini, dava dilekçesinde davacı yan sigortalı araçta yolcu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için aksi düşünüldüğünde ise bu değerlendirme yapılırken de davacının sigortalı araçta hatır için taşındığının açıkça ortada olduğunu, iş bu taşıma mutlak nitelikte hatır taşıması niteliğinde olup , hatır taşıması söz konusu olduğunda tazminat bedelinin makul bir oranının indirilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafça 22/05/2009 tarihli trafik kazası neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana gelmesi nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin işbu davanın açıldığı, davacının maluliyet oranının tespiti için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca 11/11/2016 alınan raporda davacının vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 3 (üç) gün süreyle iş göremezlik halinde kaldığının tespit edildiğini, davacı vekilince dosyaya sunulan itiraz değerlendirilerek, Çekirge Devlet Hastanesi Engellik Sağlık Kurulu Raporu ile Ankara Üniversitesi Adli Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verildiği, 15/05/2019 tarihli raporda davacının 22/05/2009 tarihli trafik kazasına bağlı herhangi bir yaralanma tanımlanmadığı üzere yönetmelik hükümlerince maluliyet tayini yapılmadığının rapor edildiği , davacı vekilinin 15/05/2019 tarihli raporda geçici iş göremezlik zararının tespitine ilişkin herhangi bir değerlendirmenin bulunmaması nedeniyle tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği ve 05/03/2020 tarihli raporda; dava dosyası içerisinde mevcut kişinin olay tarihli tıbbi belgeleri ve yine olay tarihli grafilerinin yapılan tetkikinde herhangi bir travmatik bulgu tarif ve tespit edilmediği gerekçesi ile kişinin kalıcı maluliyet ve geçici iş göremezlik süresi tayinine mahal olmadığı tekrar rapor edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dosya kapsamında temin edilen adli tıp raporunun müvekkilin gerçek maluliyetini yansıtmadığını, zira rapora ilişkin itirazlarda da belirtildiği gibi bahse konu rapor eksik inceleme ürünü olup, Çekirge Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 24.12.2011 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile çelişki içinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Somut olayda, her ne kadar Nilüfer Devlet Hastanesinde davacının engellilik oranının % 65 olduğu belirtilmişse de, raporda belirtilen rahatsızlıkların kazayla illiyetinin bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunda son durum raporları da getirtilerek inceleme yapıldığı, beyin MR’ında aracnoid kist ile uyumlu görünüm izlendiğinin belirtildiği ve belirtilen patolojik bulguların kazayla ilgisi bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacıldan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40-TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.