Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/389 E. 2022/535 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 02/12/2018 tarihinde müvekkillerine ait …… plakalı araçlar park halinde iken davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalanmış olan …’e ait, … kullanımında olan …..plakalı aracın şöförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle çarptığını, araçlarda maddi hasar meydana geldiğini, araçlarda meydana gelen zarar nedeniyle şimdilik her bir araç için 100,00 TL hasar bedeli, araçların değer kaybı bedeli olarak şimdilik 50,00 TLnin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılara ait araçların hasar durumu, dava
dışı sigortalı araç sürücüsünün aracındaki hasar durumu kaza tespit tutanağı, kazaya karışanların kusur durumu, hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; 02/12/2018 günü saat 17:40 sıralarında sürücü … yönetimindeki….. plaka sayılı araç ile seyri sırasında kimliği belirsiz bir aracın sağ tarafından çarpması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek sola doğru savrulup, davacılara ait park halindeki araçlara çarptığı, kaza tespit tutanağında da olayın bu şekilde olduğuna dair tespitin yapıldığı ve kazaya karışan diğer aracın olay yerini terk etmesi sebebiyle kusur tespitinin yapılamadığının anlaşıldığı, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan araçta meydana gelen hasar durumundan aracın sağ tarafından darbe aldığının ve sol tarafı ile de davacıların aracına çarptığı ve olayın yukarıda anlatıldığı şekilde meydana geldiğinin anlaşıldığı, kaza sonucu davacıların aracında hasar meydana gelmiş ise de toplanan deliller kapsamından….. plakalı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, olayın oluş biçimi itibariyle sürücüye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği tereddütsüz bir şekilde tespit edildiğinden sigortalı araç sürücüsü kusursuz olan davalı sigorta yönünden davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan 27/11/2019 Tarihli bilirkişi raporunda müvekkil … yönünden 2.100,00-TL hasar zararı, … yönünden 8.000,00-TL hasar zararı olduğu tespit edildiği halde araçlarda değer kaybı olmadığına dair raporun hatalı olduğunu, kusur yönünden davacıların kusurlu olmadığının açıkça tespit edildiğini, ancak davalının sigortalısı …. plakalı aracın da kusursuz olduğuna dair tespitin doğru olmadığını, zira …. plakalı aracın kusurunun olmadığı soyut olarak plakası belirlenemeyen araca bağıtlandığını, kolluk tarafından hazırlanan tutanağın davalının sigortalısının beyanı ile tek taraflı olarak hazırlandığını, diğer bir deyişle plakası belirlenemeyen bir aracın olup olmadığının da belli olmadığını, dahası davalının sigortalısının kazada kusurunun olup olmadığına dair detaylı hiçbir somut delil yok iken tek taraflı beyana göre hazırlanan tutanağın hükme esas alınmasının doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 91. maddesi gereğince aynı Kanun’un 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür. Hemen belirtmelidir ki işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesinde de; “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Trafik kazaları haksız fiilin bir türü olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1 maddesinden, işletenin sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85. maddesinden kaynaklanan kusursuz sorumluluk, araç sürücüsü ise TBK.nın 49. maddesi gereğince haksız fiil faili olarak sorumludur.
Araç işleteninin hukuki sorumluluğunun sınırları ile bu sorumluluğun kalkmasının şartlarını düzenleyen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddelerine göre, araç işleteninin sorumluluğunun temelinde kusursuz sorumluluğun bir türü olan tehlike sorumluluğu bulunmaktadır. Tehlike sorumluluğunun cari olduğu işletenin sorumluluğunun son bulması için de, anılan kanunun 86/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere; illiyet bağını ortadan kaldıracak mahiyette 3. kişi kusuru, zarar görenin ağır kusuru veya mücbir sebep hallerinden birinin bulunması gerekmektedir. Bu üç halden birinin bulunduğu durumda dahi işletenin sorumluluğunun son bulması için, araçtaki bozukluğun ya da işleten ile eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurunun kazaya etki etmemiş olması gerekmektedir. Bu itibarla, işletenin kusurlu eyleminin katıldığı ya da araçtaki teknik arızanın olaya etki ettiği durumlarda, işletenin sorumluluktan kurtulmasının mümkün olamayacağı açıktır.
Somut olayda; kazanın oluşunda, illiyet bağını ortadan kaldıracak mahiyette 3. kişi kusurunun varlığını (davalının sigortalısının kullandığı araca üçüncü bir kişinin çarpması nedeniyle kazanın meydana geldiğini) ispat yükü, işletenin sorumluluğunu yüklenen davalı ZMMS şirketinde olup, bu konuda davalı tarafından bir delil sunulamamış olup kaza tespit tutanağı da sigortalı araç sürücüsünün tek taraflı beyanına göre tanzim edildiğinden 3.kişinin kusuru ile kazanın meydana geldiğini kanıtlamaya yeterli değildir.
O halde; mahkemece dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükümlüsü tarafta hata yapılarak, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 9 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08/01/2020 tarihli 2019/158 Esas 2020/8 arar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacılara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan .

.
Üye
.

.
Üye
.
.
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.