Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/388 E. 2022/491 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/388 – 2022/491
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/388
KARAR NO : 2022/491

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : 2017/815 Esas 2020/156 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı … … Sigorta Şirketi’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin, 02/02/2017 tarihinde … plakalı davalı … Sigorta Şirketi’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçların çift taraflı kaza yapması sonucu müvekkillerinin yaralanmasına ve maluliyetine sebep olduğunu, davadan önce davalı şirketlere başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 5.000,00’er TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davanın KTK’nın 97. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirket sigortalısının kusuru ile maluliyet durumu ve zarar miktarını ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının, bakıcı gideri ve sağlık giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, avans faizi talep edilemeyeceğini, hatır taşımasının bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta vekili davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve deliller, davacıya ait tıbbi tedavi belgeleri, kazaya karışan araçların kusur durumu, davacı yana ilişkin tespit edilen maluliyet oranları ve süresi, hesap bilirkişisi raporu kapsamı hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihi olan 02/02/2017 günü saat 10.45 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Kuluncak istikametinden Darende istikametine seyrederken olay mahalline geldiğinde şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol tarafları ile çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazada davalı … … Sigorta’ya ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında, diğer davalı … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacılardan …’ın sürekli iş gücü kaybına uğramadığı, 45 gün süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı, davacılardan 2004 doğumlu …’in ise %5 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, bu davacı yönünden 270 gün geçici iş göremezlik süresi belirlenmiş ise de kaza tarihinde …’in 18 yaşından küçük olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı talep hakkının bulunmadığı, yine davacıların dava dışı … plakalı aracı kullanan … tarafından hatıra binaen taşınmaları nedeniyle bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat miktarlarından %20 oranında hatır indirimi yapılması ile bulunan miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, talep artırım dilekçesi kapsamı dikkate alınarak artırılan fazla talep yönünden ise davanın reddi gerektiği, davacı … yönünden yargılama sırasında davalılardan … Sigorta tarafından yapılan ödeme miktarı dikkate alınarak bu davalı yönünden feragat nedeniyle reddine diğer davalı yönünden ise davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle;
“Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı …… yönünden;
A)Davalı … Sigorta AŞ’ye açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
B)Davalı … … Sigorta AŞ’ye açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
C)Yasal şartları bulunmayan sürekli iş gücü kaybı tazminatına yönelik istemin reddine,
Davacı … … yönünden bu karar nedeniyle alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,24 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı … … Sigorta AŞ işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı … Sigorta tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı … … yönünden;
A)Yasal şartları bulunmayan geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
B)Sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile 35.177,42 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 06/08/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili sigorta şirketinin tazminattan sigortalı sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, ancak, sigortalı sürücü…’in 24.12.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu kusur raporuna göre %75 kusurlu olduğu sabit olduğu halde, yerel mahkeme tarafından kusur tenzili yapılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, zorunlu trafik sigortalarında, sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, .dosya kapsamında, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi tarafından tanzim edilen rapora göre belirlenmesi gerekirken, yetkili merci olarak kabul edilemeyecek İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi dahili tıp bilimleri bölümü adli tıp anabilim dalı başkanlığı tarafından tanzim edilen maluliyet raporuna itibar edilerek tazminat hesabı yapılmasının isabetsiz olduğunu, kabul manasında olmamak üzere raporda esas alınan “özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik” 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30692 sayılı yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmış olup, işbu raporun tespit tarihinde esas alınmasının kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle davacının, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından “erişkinler için engellilik değerlendirilmesi” raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, kararın, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmaması nedeniyle de hatalı olduğunu, davacı … …, sigortalı araçta yolcu konumunda olup yerel mahkeme tarafından bu hususta ayrıntılı inceleme yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davacı … … yönünden dava devam ederken müşterek ve müteselsil borçlulardan davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı … adına 8.469,66 TL ödeme yapıldığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada da davacı … …’ nin 1632, 06 TL tazminata hak kazanabileceğinin belirtildiğini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama, davacı … için yapılan 8.469,66 Türk Lirası’ndan daha düşük olduğundan diğer davalı … Sigorta A.Ş. de sorumluluktan kurtulduğunu, nitekim yerel mahkemenin de bu doğrultuda davalı … Sigorta yönünden davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verdiğini, ancak davalı … Sigorta lehine 3400 TL vekalet ücretine hükmettiğini, mahkemenin vekalet ücretine hükmettiğini, haksız ve hukuka aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiğini, davalılar müşterek ve müteselsil sorumlu olup davalılardan birinin borcu ödemesi diğer davalıyı borçtan kurtaracaksa da dava açılmasına sebebiyet veren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ nin 24.10.2017 tarih, 2017/125 Esas, 2017/1455 Karar sayılı kararında da bu hususun belirtildiğini, davacı … … yönünden ise, dosyada bulunan hatır taşıması iddiasının soyut olup hiçbir belgeye dayanmadığını, sırf hatır taşıması indirimi yapıldığı için davalılar lehine vekalet ücreti verilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maluliyet raporuna ilişkin olarak, davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde 20.02.2019 Tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğini iddia etmişse de, kaza tarihi itibarıyla belirtilen yönetmelik yürürlükte bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Teselsül sorumluluğuna ilişkin olarak ise,
Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, aynı yasanın 88. maddesinde ise; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” denildiği, yine 91. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü, varsa teşebbüs sahibi ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Müteselsil sorumluluk yasadan kaynaklanan bir sorumluluktur. Dava ve kaza tarihinde yürürlükte olan TBK’nın “Borçluların Sorumluluğu” başlığını taşıyan 163. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.”, aynı maddesinin 2. fıkrasında ise; “Borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği” hükme bağlanmıştır.
Yine müteselsil sorumluluk, dış ilişkide TBK’nın 61. maddesinde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” şeklinde, iç ilişkide 62.maddede ise; “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur” şeklinde düzenlenmiş olup, hüküm açıkça, zarara sebebiyet verenler arasındaki kusur oranlarının kendi aralarındaki (iç ilişkide) rücu durumunda önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda; davacılar vekili dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayanarak talepte bulunmuş, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacıların kazanın meydana gelmesinde kusurları olmadığı anlaşılmakla tazminat hesabı tam kusura göre yapılmıştır.
Davacının davasını teselsül hükümlerine göre açması, zararın tamamını sorumlulardan müteselsilen tahsilini talep etmesi, müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her birinin borcun tamamından sorumlu olması, kusurun paylaştırıldığı durumlarda zarar görenin isterse tüm zarar sorumluları hakkında dava açabileceği gibi sadece bunlardan birisinden de zararın tamamını isteyebilmesine göre davalının tazminatın tamamından sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Hatır taşımasına ilişkin olarak ise, dosya kapsamındaki ifadelerden hatır taşımasının bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelemesinde;
Vekalet ücreti, harç ikmal edilmek suretiyle açılan ve ıslah edilen dava değerine göre haklılık durumuna göre talep edilebilir. Her dava açıldığı tarih itibariyle görüldüğünden davada haklılık durumu dava tarihine göre belirlenir. Bu nedenle tazminat davalarında, davacının dava tarihinde talep edilen kadar tazminat alacağı olduğu halde, davadan sonra davalı yada diğer davalının kısmen veya tamamen ödeme yapması durumunda, tazminat miktarının talep edilen miktarın altında kalması durumunda, davadan sonra ödenen kısım yönünden talep konusuz kaldığından teknik anlamda reddedilen bir miktar bulunmadığından, hüküm altına alınmayan kısım üzerinden, ret edildiği belirtilse dahi hukuki anlamda “ödeme yapılan kısmın konusuz kalması nedeniyle karar verilmemiş olduğundan” davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez. Davadan sonra yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı kabul edilen kısım yönünden “davacının aksine bir talebi bulunmaması halinde” dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek yargılama gideri ve vekâlet ücreti değerlendirilerek hüküm altına alınır.
Diğer yandan; yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem arz etmektedir. Kısmen reddedilen miktar, Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve 52. maddesinden kaynaklanan bir indirim ise indirim miktarı yasadan kaynaklandığından bu indirim nedeni ile davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları ile benimsenmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4598 Esas – 2020/8076 Karar; 2018/4519 Esas – 2020/892 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/18148 Esas – 2021/9953 Karar sayılı emsal kararları)
Bu nedenle haksız fiilden zarar görenin maddi tazminat taleplerinde, TBK’nın 51. ve 52. maddesi gereğince takdiri indirim nedeniyle hükmedilen tazminat miktarı, sırf bu nedenle talep edilen miktarın altında kalması durumda da davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi hüküm fıkrasındaki ” Davalı … … Sigorta AŞ işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, ” ilişkin bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak, ayrıca davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de, bilirkişi tarafından hesaplanan 43.971,77 – TL tazminat miktarından %20 hatır taşıması uygulanmak suretiyle hesaplanan 35.177,42 -TL’lik kısmı açısından dava açmakta haklı olduğundan (taleple bağlı kalınarak ve usulü kazanılmış haklar korunarak inceleme yapıldığından) bu miktar üzerinden vekalet ücretinin hüküm tarihine göre düzeltilmesine, ilk derece mahkemesi kararında istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/02/2020 tarihli, 2017/815 Esas – 2020/156 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı … … yönünden;
A)Davalı … Sigorta AŞ’ye açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
B)Davalı … … Sigorta AŞ’ye açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
C)Yasal şartları bulunmayan sürekli iş gücü kaybı tazminatına yönelik istemin reddine,
Davacı … … yönünden bu karar nedeniyle alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,24 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı … Sigorta tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı … … yönünden;
A)Yasal şartları bulunmayan geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
B)Sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile 35.177,42 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 06/08/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … … yönünden bu karar nedeniyle alınması gerekli 2.402,97 TL harçtan peşin alınan 150,00 TL (ıslah harcı) harcın mahsubu ile bakiye 2.252,97 TL. harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.276,61 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.622,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.296,85 TL’si ile 31,40 TL başvurma, 150,00 TL (ıslah harcı) peşin harç toplamı 1.478,25 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III- İstinaf talebi reddedilen davalı … Sigorta AŞ.’den Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2402,97 TL istinaf karar harcından peşin alınan 655,15 -TL’nin mahsubu ile kalan 1747,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
IV-İstinaf talebi reddedilen davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf talebi kabul edilen davacılar tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacı yana iadesine,
VI-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 84,50-TL istinaf yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ.’den alınarak davacılara verilmesine,
VII-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-Karar tebliği, kesinleştirme ve harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.