Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/385 E. 2022/453 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/385
KARAR NO : 2022/453

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2020
NUMARASI : 2018/5 Esas 2020/42 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların işleteni, sürücüsü ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın 25/07/2017 tarihinde davacıların desteğine çarparak ölümüne neden olduğu ileri sürerek davacı eş … için 50.000,00 TL, diğer davacılar olan ölenin çocukları …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili, kazanın meydana gelmesinde ölenin kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … şirketine usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı … yargılama sırasında teminat limiti olan 50.000,00 TL’yi ödemiş ve davacılar vekili davanın sigorta şirketi yönünden yargılama giderleri ile birlikte dava konusu ödenmiş olduğundan konusuz kaldığını, diğer davalılara yöneltilen davanın sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat ile tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde devamını talep ettikleri, TBK 56/2. maddesi uyarınca ölenin yakınları tarafından açılan manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede kazanın meydana geliş biçimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı … için 12.000,00 TL davacı …,… için 8.000,00’er TL manevi tazminatın takdiri uygun görüldüğü gerekçesiyle; davalı … şirketine açılan davanın dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, sigorta şirketi tarafından ödenen 50.000,00 TL yönünden tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde, davacı … için 12.000,00 TL, davacı …, …, …, …, … için 8.000,00’er TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar vermişlerdir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu, reddolunan toplam miktar üzerinden davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her bir davacı yönünden ayrı ayrı karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı sürücü …’ın, 25/07/2017 günü saat 17:24 sıralarında, idaresindeki… plakalı kamyonet ile Altındağ Caddesi istikametinden Kurtdereli Sokak istikametine doğru seyir halinde olduğu … önlerinde tanıdığını görmesiyle durup yolun sağ kenarına park etmek için geri manevra yaptığı sırada yolun karşısına geçmekte olan yaya …’ye aracın arkasından çarptığı yaralanma akabinde ölümle neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda, davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyonet ile Altındağ Caddesi istikametinden Kurtdereli Sokak istikametine doğru seyrettiği iki yönlü sokağın olay yeri kesiminde gördüğü tanıdığına yardım etmek amacıyla aniden durduğu yolun sağ taraf kenarına park etmek için arka görüş alanını gözetim altında bulundurmadan kontrolsüzce geri manevra yaptığı sırada yolun karşısına geçmekte olan araç arkasında bulunan yaya …’ye aracın arka kısmıyla çarptığı bu oluş şartlarındaki olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı bu hareketleriyle asli kusurlu müteveffa yaya … ise, karşısına geçtiği iki yönlü Pamuk sokağın olay yeri kesiminde Kurtdereli Sokak istikametine doğru seyrederek kendisini geçen ancak aniden durup yaptığı kontrolsüzce geri manevra ile araç gelme beklentisi olmayan sol tarafından seyirle gelen sanık sürücü … idaresindeki kamyonetin arka kısmından çarpılması şeklinde neticelenen bu oluş şartlarındaki olayda kusursuz görülmüştür.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacılar desteği müteveffanın kusur oranı, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olarak müteveffaya yakınlık derecesi, davacılar lehine manevi tazminat şartlarının oluşması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, desteğin ölümü nedeniyle davacıların maruz kaldığı ve ömür boyu yaşayacağı acı, elem, keder, ızdırap, sıkıntı, üzüntü, stres, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih, 1966/7 Esas – 7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, davacı eş … için belirlenen manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile, aynı ilkeler çerçevesinde davacı eş … için 20.000,00 TL, diğer davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 8.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesinin hak ve nesafete uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Vekalet ücretine ilişkin istinaf sebeplerine gelince:
Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan birlikte dava açmalarının, her bir davacı sayısı kadar davalılar aleyhinde dava açılmış anlamına gelmesi, bu durumda her bir davacı yönünden lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi, her bir davalı yönünden de reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerini geçmemek üzere davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, dosya içeriği, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve usuli kazanılmış haklar korunarak düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I- Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2020 gün ve 2018/5 Esas – 2020/42 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davalı … şirketine açılan davanın dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına,
2-Diğer davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, sigorta şirketi tarafından ödenen 50.000,00 TL yönünden tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde,
Davacı … için 20.000,00 TL, davacı …, …, …, …, … için 8.000,00’er TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının 391,00 TL posta-davetiye giderinin haklılık oranına 203,32 TL’nin davalı … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 5,10 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 553,33 TL’nin davalı davalı … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan … için 9.200,00 TL, … için 3.400,00 TL, … için 3.400,00 TL, … için 3.400,00 TL, … için 3.400,00 TL, … için 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı davalı … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca taktiren, …’den 9.200,00 TL, …’den 3.400,00 TL, …’den 3.400,00 TL, …’dan 3.400,00 TL, …’dan 3.400,00 TL, …’den 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
II-İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
2-Davacılar tarafından yapılan toplam (79,00 TL + 148,60 TL) 227,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
3-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.