Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/38 E. 2022/29 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/38 – 2022/29
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/38
KARAR NO : 2022/29

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2019
NUMARASI : 2014/284 Esas 2019/881 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.05.2014 günü davacı kırımızı ışıkta beklemekte iken arkadan hızla gelmekte olan … plakalı araç sürücüsünün aracını duruşa geçiremeyerek davacının aracına arkadan çarptığını, çarpmanın etkisi ile zincirleme kaza oluştuğunu, davacının aracında oluşan hasar nedeni ile etkilendiğini, aracından mahrum kaldığını ve trafikte psikolojik sorun yaşadığını beyanla 8.000,00 TL değer kaybı, 2.000,00 TL maddi kayıptan ibaret maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27.01.2019 tarihinde verdiği dilekçesi ile, davasını tümden ıslah ettiğini bildirmiş, 8.000,00 TL’den ibaret olan maddi kayıplarının dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, aynı dilekçesinde bakiye taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 320.10.2013-20.10.2014 tarihleri arasında … poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacıya ait aracın davaya konu kazada aldığı hasarın onarımı için 6.500,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybı ve maddi kayıpların poliçe kapsamında olmadığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, davacının gerçek zararını ispatla yükümlü olduğunu, aracın daha evvel uğradığı zararların tespiti gerektiğini, manevi tazminatın da poliçe kapsamında olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ıslah dilekçesine karşı cevap dilekçesinde, davacının dava değerini düşürmek sureti ile davasını ıslah etmesinin mümkün olmadığını, davacının ıslah tarihinde talebinin zaman aşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davanın kısmi dava olarak kabulü halinde ise zaman aşımının sadece dava dilekçesindeki talepler yönünden kesildiğini, bakiye ıslah miktarının zaman aşımına uğradığını, ıslahın usul ve yasaya uygun olmadığın, ıslah edilen miktar bakımından ıslah tarihinden faiz talep edilebileceğini, avans faiz talebinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde; davacının maddi hasar bedelinin sigorta tarafından karşılandığını, davacının yaralanması olmadığından manevi tazminat talep edemeyeceğini, davacının aracının az hasar gördüğünü, parçaların yenileri ile değiştirildiğini değer kaybı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … vekili ıslah dilekçesine karşı cevap dilekçesinde; feragat edilen miktarlar yönünden davanın reddine karar verilmesini, davacının ıslah tarihinde davanın zaman aşımına uğradığının nazara alınmasını gerektiğini belirterek davanın reddine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde 3 kalem talebinin bulunduğu, 8.000,00 TL değer kaybı talebi,2.000,00 TL maddi kayıptan ibaret maddi tazminat talebi, 5.000,00 TL manevi tazminat talebi bulunduğu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile maddi kayıplarından ibaret maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden taleplerinden feragat ettiği, bu nedenle tarafın aracın kullanılmamasından doğan maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği, mahkemece sadece karşılanmayan zarardan doğan maddi tazminat yönünden inceleme yapıldığı, davacı …’e ait … plakalı, … gri renkli hususi aracın kasko değerinin 2014 yılında 36.900,00 TL olduğu, aracın kazadan önceki hali ile peşin para karşılığı serbest piyasa alım satım değerinin kaza tarihinde ortalama 38.000,00 TL olduğu, aracın hasarlı durumundaki hali ile piyasa değerinin 23.500,00 TL olduğu, zarar miktarının 14.500,00 TL olduğu, yapılan 6.500,00 TL ödemede mahsup edildiğinde 8.000,00 TL bakiye zarar bulunduğu usulüne uygun bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, davacının dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda 8.000,00 TL karşılanmayan zarardan doğan maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren davalı aracın ticari olması nedeni ile işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği, her ne kadar davalılarca zaman aşımı defi ileri sürülmüş ise de; mahkemece davacının dava dilekçesindeki 8.000,00 TL’lik talebinin karşılanmayan zarardan doğan maddi tazminat olarak kabulü karşısında zaman aşımı define değer verilmediği gerekçesiyle, davacı tarafın aracın kullanılmamasından doğan maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine, 8.000,00 TL karşılanmayan zarardan doğan maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar … vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde uğranılan maddi kayıplar karşılığı 2.000,00 TL’nin faiz talep edilmeden davacı tarafça talep edildiğini, bunun dışındaki mahkemece kabul edilen tüm miktar ve faiz kararının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmının 2. bendinde 2.000,00 TL maddi zarar talep edildiğini, ıslah dilekçesi ile bu miktarın 8.000,00 TL’ye çıkarıldığını, kaza tarihi 21.05.2014, ıslah tarihi 29.01.2019 olduğuna ve 2 yıllık zaman aşımı süresi geçtiğine göre dava değerine ilişkin ıslahın yasal dayanağı bulunmadığını, mahkemenin bu açıdan maddi tazminatın asıl değerini 2.000,00 TL yerine 8.000,00 TL olarak değerlendirmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, dava dilekçesinde maddi zarar olarak 2.000,00 TL istendiğini ve faiz isteminde bulunulmadığını, kaza tarihi 21.05.2014, ıslah tarihi 29.01.2019 olduğuna ve 2 yıllık zaman aşımı süresi geçtiğine göre maddi tazminatta faiz talep edilemeyeceğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, ıslah tarihinde alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde görüleceği üzere, davacı tarafından değer kaybı talebinin yalnız diğer davalılara yöneltilmiş olup müvekkil şirkete bu yönden husumet dahi yöneltilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların zorunlu dava arkadaşı olduklarını, reddedilen kısım yönünden her davalı lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, red sebebinin ortak olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkindir.
Islahla talep sonucunun daraltılmasına ilişkin olarak, 6100 sayılı HMK’nın 176/1. maddesine göre, “Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” Eldeki davada davacının talebi, bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragattir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması (azaltılması) da denilmektedir. Davacının talep sonucunu azaltması, davayı genişletme ya da değiştirme sayılmaz. Tam veya kısmi feragat için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasına gerek yoktur. (Baki Kuru – Hukuk Muhakemeleri Usulü – altıncı baskı cilt IV sayfa 4048-4049)
Mahkemenin talep sonucunun daraltılmasının kısmi feragat anlamına geldiğine ilişkin değerlendirmesi yerinde bulunmuştur.
Tam ıslah konusunda ise, davanın tamamen ıslahı durumunda, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılmasını gerektirir (HUMK. m.87, HMK m. 179). Gerek öğretide, gerekse yerleşik yargısal kararlarda, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır. Onun için davanın tamamen ıslahında ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılacaktır. (Kuru B., Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı c. IV, s.3998 vd; Ansay S. Ş., Yargılama Usulleri, 1960 baskı sh:194 vd,; Postacıoğlu İ., Medeni Usul Hukuku Dersleri, 1975 baskı s.460 vd,; Üstündağ S. Medeni Yargılama Hukuku Esasları, 1973 baskı s.335 vd, ile aynı yöndeki HGK 18.12.1957 gün ve 2/66 E., 64 K.; HGK 30.1.2002 gün ve 2002/2-63 E., 2002/23 K.; HGK 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E., 2002/572 K., HGK 5.3.2003 gün ve 2003/9-76 E., 2003/126 K.)
Diğer taraftan, faiz, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer’i nitelikte bir haktır. Faiz asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebilir. Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına veya ıslah ile faiz talep edilmesine engel teşkil etmez. O halde; davacı tarafından dava dilekçesinde faiz talep edilmese bile ıslah ile faiz talep edilebileceğinden ve tamamen ıslah söz konusu olduğundan faiz alacağının zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 155. maddesinin “Zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olur.” Hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi açısından da zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakta olup, bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine de itibar edilememiştir.
Davacı vekilinin davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebine gelince; HMK’nın 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama gideri olarak kabul edilen vekalet ücretinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerekir. Tarife’nin 3/2 maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” denilerek, davanın birden fazla davalıya karşı açılması halinde, davalıların aynı vekil ile temsil edilip edilmemesine bakılmaksızın reddedilen kısım üzerinden hükmedilecek ücretin ret sebepleri ayrı olmadıkça tek olacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle iken, davacı tarafından, davalılar hakkında açılan ve kısmen kabul kısmen reddine karar verilen davada, davanın her üç davalı açısından ret sebebi aynı olmasına rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalıların her biri için ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmediğinden, davacının vekalet ücretine yönelik istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/11/2019 tarih 2014/284 Esas – 2019/881 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, Buna göre;
1-Davacı tarafın aracın kullanılmamasından doğan maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile REDDİNE,
8.000,00 TL karşılanmayan zarardan doğan maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 546,48 TL harçtan peşin ve ıslahla 358,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,78 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ve ıslahla yatırılan 358,70 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya iadesine,
4-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13/1. maddesi gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar … Sigorta A.Ş., … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 3/2, 13/1. maddesi gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 2.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere)
6-Davalılar … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 6, 10/3-4 maddesi gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, bilirkişi masrafı, tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.068,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 569,70 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
III-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılması gereken 546,48 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 187,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,70 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
IV-Davalılar … tarafından yatırılması gereken 546,98 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 136,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 410,98 TL harcın bu davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
V-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 60,50-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
VI-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
VII-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.