Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/379 E. 2022/488 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/379 – 2022/488
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/379
KARAR NO : 2022/488

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2018/614 Esas 2020/66 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/11/2022

KARAR

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06.02.2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki …plakalı otomobilin davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu davacının ağır yaralandığı, kaza tespit tutanağında …plakalı araç sürücüsünün kazaya kendi kusuru ile sebep olduğunu, davacının ise kusursuz olduğunun belirlendiğini, dava konusu kazaya ilişkin olarak Söke Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3774 sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, davacının kazadan doğan maluliyeti nedeni ile evine ve çocuklarına destek olmasının zorlaştığını, kazaya neden olan …plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, kaza sonrasında gerekli tüm belgelerle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen cevap verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 900,00.-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 100,00.-TL bakıcı gideri, 3.000,00.-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.000,00.-TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 gün sonrasından itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça dava öncesinde yapılan başvurunun usulüne uygun olmaması nedeni ile başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilemeyeceğini, bu nedenle öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 21.06.2017-21.06.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, öncelikle tarafların kusuru durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının kask ve koruyucu kıyafetinin olmaması nedeni ile müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, geçici işgöremezlik zararlarının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, hesaplama yapılırken TRH-2010 Tablosunun uygulanması gerektiğini, aylık gelirinin asgari ücretten yüksek olduğunun ispat edilememesi halinde asgari ücretin esas alınması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre, 06/02/2018 günü saat 12:35 sıralarında; sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı özel otosuyla Milas istikametinden Söke istikametine seyir halinde iken, Yenidoğan mevkiinde Km: 24’e geldiği sırada gidiş istikametinde ters istikamette seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile sol tarafından vurması sonucunda yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kusur bilirkişisi … tarafından düzenlenen 08/10/2019 tarihli kusur raporu ile; davacı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile gündüz vakti, yerleşim yeri içerisinde iki şeritli bölünmüş devlet karayolu üzerinde, Söke yönünden Milas istikametine gidiş yönünün sağ kesiminde krokili tutanağa göre ters yönde seyirle, olay yeri Km:24’de bulunan dönel kavşak yaklaşımına geldiğinde karşı yönden gelen araçların hız ve yakınlığını dikkate almadan kavşağa giriş yapmak için sağ tarafına hatalı doğrultu değiştirdiği esnada, karşı yönden nizami olarak kendi seyir yönüne ayrılmış yol bölümünde seyirle gelen dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki …plaka sayılı otomobilin ön kısmı ile motosikletinin sol yan kısmından çarpışmaları sonucu kendisinin dosya kapsamına göre yaralandığı; yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; 2918 SK’nın 47/c maddesi ile aynı Kanun’un asli kusur sayılan 84/b. maddesini de ihlali nedeniyle tamamen kusurlu olduğu, davalı … Sigorta şirketine sigortalı aracın dava dışı sürücü …’in; sevk ve idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile gündüz vakti, yerleşim yeri içerisinde, bölünmüş devlet karayolu üzerinde kendi seyir yönüne ayrılmış yol bölümünde seyri sırasında olay yerine geldiğinde karşı yönden ters yöne girmiş vaziyette gelerek, kavşağa geçiş için seyir şeridine doğrultu değiştiren davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile çarpışmaları sonucu meydana gelen trafik kazasında oluş şartlarında kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğunun belirlendiği, kaza tespit tutanağı ile alınan kusur raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan alınan 21/11/2019 tarihli kusur raporu ile; sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş devlet karayolunu takiben seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, tek yönlü yolda karşı yönden hatalı biçimde tersten gelmekte olan ve sağa, önüne doğrultu değiştirip gerisinde kalan kavşağa doğru girmek isteyen motosikleti görüp sola kaçmaya çalışmasına karşın çarpıştıkları olayda, oluş şartlarında hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusuru olmadığı, sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile bölünmüş devlet karayolunda kurallara aykırı biçimde yolun sağ tarafından ters yönde seyredip, trafiğin seyir durumunu tehlikeye düşürecek şekilde, karşı yönden gelmekte olan araçları dikkate almadan sağa doğrultu değiştirmesi ve karşı yönden doğru seyirle gelmekte olan hatalı şekilde önünü kapattığı sürücü …’in kullandığı otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğunun belirlendiği, buna göre; 06/02/2018 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olup davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı …plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucunda dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, mahkemece kusur bilirkişisi …’den ve ayrıca ATK Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan alınan kusur raporları ile de belirlendiği üzere; kazanın oluşumuna bölünmüş devlet karayolunda kurallara aykırı biçimde yolun sağ tarafından ters yönde seyredip, trafiğin seyir durumunu tehlikeye düşürecek şekilde karşı yönden gelmekte olan araçları dikkate almadan sağa doğrultu değiştirmesi ve karşı yönden doğru seyir ile gelmekte olan dava dışı sürücü …’in kullandığı otomobile çarpması nedeniyle kazanın tamamen davacının kusuru ile meydana geldiği, davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, diğer yandan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 2918 sayılı KTK’nın 85. ve 91. maddeleri gereğince sigortalısının kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğu, bu haliyle davalı sigorta şirketinin dava konusu kaza nedeniyle maddi tazminat yönünden sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu kazanın trafik kazası tespit tutanağına göre …plakalı araç sürücüsü …, 2918 sayılı KTK’nın 84. maddesindeki “Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan hallerin” sayıldığı hüküm ile aynı Kanun’un 52/1-a maddesindeki “Sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar” hükmünü ihlal ederek kazaya kusuru ile sebebiyet verdiğini, ancak yargılama aşamasında yaptırılan kusura ilişkin raporda, eksik ve hatalı inceleme yapılarak, bilirkişi “trafik kazası tespit tutanağını düzenleyen görevlilerin görüşlerine katılmayarak, edindiğim görüş ve kanaate göre” diyerek daha önceki bütün kusur raporları ve trafik tespit tutanağında tali kusurlu olan müvekkili %100 kusurlu bulduğunu, Karayolları Trafik Fen Heyetinden çelişkileri giderici rapor alınmasını gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası sigortacısının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında 3. şahısların ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK’ya göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli, zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı 3. şahısların, sigortalının KTK çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.
Kusura ilişkin olarak, kaza tespit tutanağı ile ilk bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin dosyada Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan raporla giderildiği, kusur raporunun oluşa uygun olduğu ve kaza tespit tutanağında yer alan; çarpma noktasının yeri, yol ve mahal şartlarına ilişkin veriler değerlendirilerek belirlendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında sigorta şirketinin sigortalının kusuru oranında sorumlu olacağı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sigortalının kusurunun olmadığının belirtildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK.nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.