Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/371 E. 2022/541 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/371 – 2022/541
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/371
KARAR NO : 2022/541

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
NUMARASI : 2019/416 Esas 2020/265 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, dava dilekçesinde; 28/06/2016 günü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda, davacının malul – sakat kaldığı davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, oluşan kazada … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107/1-2 maddesi gereğince belirsiz alacak olarak şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 4.400,00-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 4.500,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını, kusur durumunun Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerektiğini, maddi tazminat istemine esas alınacak maluliyet raporunun 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe uygun alınması gerektiğini, dosyaya sunulan maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, yeni genel şartlar A.5/c maddesi gereğince geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur durumunun göz önüne alınması gerektiğini, aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, davalı şirketin temerrüte düşürülmediğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 15/01/2020 tarihli maluliyet raporuna göre; dava konusu kaza nedeniyle davacının bedensel özür oranı hesaplanmasını gerektirecek sekel mahiyetinde bir arızası bulunmadığından, dava konusu trafik kazasına bağlı kişinin maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, öte yandan tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin belirlenmiş olduğu, her ne kadar davacı taraf 28/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş ise de, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan maluliyet raporu ile davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğe / daimi maluliyete uğramadığı, bu nedenle maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı yönünde rapor düzenlendiğinden, davacı tarafın sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verildiği, öte yandan, her ne kadar davacı taraf geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiş ise de, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren kara yolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A.5-b maddesine göre; ”b) Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” hükmüne göre, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri açısından sorumluluğun SGK’ya ait olduğu, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden talebinin mümkün olmadığı anlaşılmakla; bu yöndeki talebin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, maluliyet raporunda belirtilen 9 aylık geçici iş göremezlik dönemi için tazminat hesaplaması yapılması gerekirken, geçici iş görmezlik yönünden de davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, alınan maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyeti meydana gelmediğinden, geçici iş göremezlik zararlarının ise sigorta teminatı kapsamında kalmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Geçici iş görmezlik zararları, TBK’nın 54. maddesi gereğince davacının haksız fiil kapsamında talep edebileceği zararlardan olup, KTK’nın 92. maddesinde düzenlenen “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” içinde de sayılmamıştır. Öte yandan KTK’nın 98. maddesi kapsamında SGK’nın sorumluluğu kapsamında tedavi gideri de değildir. Davalı sigorta şirketinin kanun ile belirlenen sorumluluğu ikincil norm olan Genel Şartlar ile daraltılamayacağından, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu durumda; davacının geçici iş göremezlik süresine göre, yukarıda açıklanan nedenlerle, aktüer bilirkişisine geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yaptırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan eksiklikler giderildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/06/2020 tarihli, 2019/416 Esas – 2020/265 Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.