Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/368 E. 2022/424 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/05/2019

BİRLEŞEN ANKARA …
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen dosyada davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı … vekili asıl dava dilekçesinde;12/10/2018 tarihinde davacının oğlu …’ün davalı … şirketi tarafından sigortalı aracın içinde yolcu konumunda olduğu sırada meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini,trafik kazası nedeniyle davacının destek tazminatının ve cenaze-defin masraflarının belirlenerek davalıdan temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için iş bu davanın açılmasının zaruretinin hasıl olduğunu, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00 -TL cenaze-defin masrafı olmak üzere toplam 200,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini toplam 85.548,98-TL olarak arttırmıştır.
Birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/431 Esas nolu dosyasında davacı … vekili dava dilekçesinde,12/10/2018 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araç ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu çift taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda …plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının oğlu …’ün vefat ettiğini, desteğinin ölümü nedeniyle davacının mağdur olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile dava değerini 122.742,83-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekilince asıl ve birleşen davaya yönelik sunulan cevap dilekçesinde,trafik kazasına karıştığı belirtilen aracın ZMSS poliçesinin şirketleri tarafından tanzim edildiğini, poliçe kapsamında teminat limitinin şahıs başına 330.000-TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayda müteveffanın arkadaşları ile birlikte seyahat etmekte olması nedeniyle belirlenecek tazminatlardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece,asıl davada davanın kısmen kabulüne,85.548,98-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 11/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı müteveffanın babası …’e verilmesine,cenaze ve defin masrafları talebinin reddine,birleşen dava yönünden;davanın kabulü ile 122.742,83-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 29/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacı müteveffanın annesi …’e verilmesine karar verilmiş,karar asıl ve birleşen davada davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın öncelikle HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddi gerektiğini,soruşturma dosyası ve diğer kazazedelerin ifadeleri incelendiğinde; davacılar desteğinin, kazalı araç sürücüsünün ve dava dışı diğer üç kişi daha olmak üzere kaza sırasında araçta bulunan toplam beş kişinin staj yapmakta oldukları … A.Ş. fabrikasında o günkü stajlarının bitiminde eve giderken kazalı araca bindikleri, kazalı araç içinde oldukları sırada kazanın meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu suretle müteveffanın dava konusu araçta bulunmasının hatır taşımacılığı kapsamında gerçekleştiğini ,bu nedenle talep edilen miktar üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirken mahkemece bu zorunluluğa uyulmadığını,hesap raporunda müteveffanın askerlik süresinin daha uzun belirlenmesi gerektiği halde 6 ay olarak dikkate alındığını,yine müteveffanın askerlik dönüşü hemen destekliğe başlayacağının kabulünün hatalı olduğunu, erkek çocuğun 23 yaşında evleneceğinin kabul edilemeyeceğini, müteveffanın farazi evlenme tarihinden ve 1. çocuk ile 2. çocuğun dünyaya geleceği tarihlerden itibaren anne ve babanın destek payları düşmesi gerekirken bilirkişinin bu hususu nazara almadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava ve birleşen dava , trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemlidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 12.10.2018 günü sürücü …’ın, yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında hızlı bir şekilde şerit değiştirerek sol ön ilerisinde aynı yöne seyir halinde olan sürücü… yönetimindeki minibüsün sol arka kısmına çarpmasıyla meydana gelen kazada araç sürücüsü …’ın kural ihlali bulunduğunun belirlendiği,mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği,Ankara CBS’nın 2018-183561 soruşturma nolu dosyasında ATK’dan alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın asli kusurlu,sürücü …’ın kusursuz olduğunun belirlendiği,kaza yapan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından ZMM … poliçesinin düzenlenmiş olduğu,aktüer bilirkişi raporu uyarınca,müteveffa …’ün dava konusu olay sonucu ölmesi nedeniyle,davacı anne …’e 122.742,84-TL ve davacı baba … ‘e 85.548,98-TL olmak üzere toplam 208.291,81-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı,mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına,toplanan delillere,alınan bilirkişi raporlarına ve mahkemece yapılan değerlendirmeye göre olay tarihinde asıl ve birleşen dava dosyası davacılarının oğlu olan …’ün içinde yolcu olarak bulunduğu aracın bir başka araçla çarpışması neticesi …’ün hayatını kaybettiği,kazanın meydana gelmesinde müteveffanın içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirlenmesine,hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı,olayın oluşu ve ceza yargılamasında alınan kusur raporu ile uyumlu bulunmasına,davadan önce davalı … şirketine başvuru yapılmış olmasına,hükme esas alınan aktüer raporunun (istinafa gelen tarafın sıfatına göre)hüküm vermeye ve denetime elverişli bulunmasına göre davalı … vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte,hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hâkim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı vekilince müteveffanın araçta hatır yolcusu olarak bulunduğu savunulmuştur. Soruşturma aşamasında kollukta alınan ifadelerden kaza sırasında araçta bulunan toplam beş kişinin staj yapmakta oldukları … A.Ş. fabrikasındaki o günkü stajlarının bitiminde eve giderken kazalı araca bindikleri,kazalı araç içinde oldukları sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.Yine araçta bulunan …’ın kollukta verdiği ifadede …, …, … ve … …. isimli şahısların arkadaşları olduğunu,o gün bu kişilerle … bulunan … A.Ş. isimli şirkette mesleki eğitim aldıklarını ve işyerinden staj çıkışı ikametlerine gitmek için arkadaşları …’a ait araç ile dönüş yolunda olduklarını belirtmiş olması karşısında,müteveffanın kaza yapan sigortalı araçta yolcu olduğu ve sürücü ile arkadaş olduğu sabit olup müteveffanın sigortalı araçta taşınması için bir bedel ödemediği,müteveffanın taşıma karşılığında sürücü arkadaşına bir ücret ödemesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, aksi de ispat edilemeyen hususlar dikkate alınarak davalı … şirketinin hatır taşıması savunmasına itibar edilmesi ve TBK’nın 51. maddesi gereğince tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun indirim yapılmak suretiyle, davalı … şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken hatır taşıması itirazına itibar edilmeden yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,asıl ve birleşen davada hesaplanan tazminat miktarlarından % 20’şer oranda hatır taşıması indirimi yapılmasıyla hüküm verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kesinleşen yönleri korunarak(TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyeceği gibi, bu gerekçe ile yargılama giderleri de kabul ve ret oranına göre belirlenemeyeceğinden bu kısımlar da değiştirilmeden)HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Asıl ve birleşen dosyada davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2020 tarih, 2019/245 Esas, 2020/229 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
-Asıl dava yönünden;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 68.439,18-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 11/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı müteveffanın babası …’e verilmesine,
2-Cenaze ve defin masrafları talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.675,08-TL harçtan, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.630,68-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL olduğundan, söz konusu ücretin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.921,37-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.707,00-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi ücreti, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 336,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine
-Birleşen dava yönünden;
1-Davanın Kabulü ile 98.194,27-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 29/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı müteveffanın annesi …’e verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.707,65-TL harçtan, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.663,25-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00-TL olduğundan, söz konusu ücretin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.610,49-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL dava açılış masrafı, 385,08 ıslah harcı ile davacı tarafından peşin olarak alınan 44,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine ,
2-Davalı … tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup ve tahsil, gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.